Kayseri'de düzenlenen "2. Balkan Türk Kadınları Ortak Meseleleri ve İşbirliği Kurultayı"nın sonuç bildirgesinde, "Geçmişteki sömürgelerini kaybeden batının emperyalist ve sömürgeci anlayışı, bugün küreselleşme veya modern sömürgecilik ideolojisi olarak ortaya çıkmaktadır. Ekonomik işbirliği olarak ortaya çıkan Avrupa Birliği'nin bugün küresel bir güç haline geldiği ve gerçekte bu büyümenin siyasi ve dini bir arka plan taşıdığı çok iyi bilinmektedir" denildi. Türk Dünyası Kadınları Dostluk ve Dayanışma Derneği (TÜDKAD) ile Yörük Türkmen Vakfı Kayseri Şubesi tarafından düzenlenen kurultayın sonuç bildirgesi açıklandı. Türkiye sahip çıkmalıBildirgede, Türkiye'nin Balkan ülkelerindeki soydaşlarına ve eserlerine daha çok sahip çıkması, Balkanlarla ilgili uzun vadeli stratejiler üreterek kurumsal yapılar oluşturması ve bu yapıların işlevselliğini devam ettirmesi gerektiği vurulandı. Yabancı sivil toplum kuruluşlarına dikkat!"AB uğruna Türkiye'nin sosyal, kültürel ve idari dokusunda tamirimümkün olmayacak tahribatlar meydana getirildiği" vurgulanan bildirgede, şunlar kaydedildi: "Küresel ideolojinin projeler aracılığıyla siyasetini ihraç ettiği ülkelerde kurdurulan ve destek verilen sivil toplum kuruluşlarının, Türkiye, Balkan ülkeleri, Azerbaycan ve Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti'ndeki faaliyetlerinin benzerlikleri ve izlemiş oldukları yollar dikkat çekicidir ve tehlikenin büyüklüğünü ortaya koymaktadır." Türkiye'ye dayatılanlar...Bildirgede, şöyle denildi: "Türkmen kenti olan Kerkük'te demografik yapının bozularak Türk şehri olmaktan çıkarılmaya çalışılmasını, Telafer ve Tuzhurmatı'ndaki haksız saldırıları, Türkiye'ye sözde Ermeni soykırımını dayatan Avrupa'nın Bosna-Hersek'te, Karabağ'da, Hocalı'da, Irak'ta meydana gelen katliamları görmezden gelmesini, AB ülkesi olan Yunanistan'daki Türk azınlığın uluslararası azınlık hukukunun tanıdığı bütün haklardan yararlanamamasını ve haksız yere vatansız durumuna düşürülen 60 bin kişinin yeniden Yunan vatandaşlığına alınmamasını, Ohri Çerçeve Anlaşması'nın hakça temsil ilkesinin uygulanmamasını ve Makedonya Türk toplumunun tüm kesimlerine entegre edilmemesini, AB uğruna milli dava olan KKTC'de tavizkar bir tutum sergilenmesini, Kosova ve Makedonya'da daha önce resmi olarak tanınan Türkçe'nin yasaklanmasını anavatan Türkiye'de AB uğruna ulusal egemenliğin ve bağımsızlığın tartışma konusu yapılmasını şiddetle kınıyoruz."
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.