'Babalarının hakkını tanıyana ne mutlu'
İmam Hasan (a.s.) şöyle buyurdu: "Muhammed (s.a.a.) ve Ali (a.s.) bu ümmetin iki babalarıdırlar. Onların hakkını tanıyana ne mutlu! Böyle bir kimseyi Allah, cennetinin en faziletli oturanlarından karar kılacak ve onları bağışları ve rızâsıyla mutlu edecek
02.05.2014 00:00:00
Resûlullah (s.a.a.) buyurdu ki: "Ben ve Ali, bu ümmetin iki babasıyız." (İhkâkü'l-Hak, c.15, s.518).Hz. Ali'den (a.s.), Resûlullah'tan (s.a.a.) şöyle duyduğu nakledilmiştir: "Ben ve Ali b. Ebî Tâlib, bu ümmetin iki babasıyız; hiç şüphesiz bizim onların boynundaki hakkımız, anne-babalarının hakkından daha büyüktür. Eğer bize itaat ederlerse, onları ateşten kurtarıp rahatlık ve huzur yurduna götürürüz ve kölelikten kurtarıp en seçkin özgürlere kavuştururuz." (Bihârü'l-Envâr, c.36, s.9).Muallâ b. Hüseyin, İmam Cafer Sâdık'tan (a.s.) Resûlullah'ın (s.a.a.) şöyle buyurduğunu nakletmiştir:"İki babadan birisi Benim, diğeri ise Ali b. Ebî Tâlib'dir. Bu iki baba ölüm anında (herkese) görüneceklerdir!" (Bihârü'l-Envâr, c.36, s.13). Hz. Fâtıma'nın (a.s.) şöyle buyurduğu nakledilmiştir: "Bu ümmetin iki babası Muhammed ve Ali'dir. (Allah'ın salavat ve selâmı onların üzerine olsun). Eğer onlara itaat ederlerse, eğriliklerini düzeltir ve onları daimi azaptan kurtarırlar ve onlara uyum sağladıklarında, ebedi nimete kavuştururlar onları." (Bihârü'l-Envâr, c.36, s.9).Resûlullah (s.a.a.) buyurdu ki: "Babalarınızın en faziletli olanı ve takdir ve teşekkür edilmeye en lâyık olanı Muhammed ve Ali'dir." (Bihârü'l-Envâr, c.36, s.9).İmam Cafer Sâdık'ın (a.s.) şöyle buyurduğu nakledilmiştir: "Kim, en faziletli babaları olan, Muhammed (s.a.a.) ve Ali'nin (a.s.) haklarına riâyet ederse, kendi babasının ve diğer kulların haklarından zayi ettiği ona bir zarar vermez; zira Muhammed (s.a.a.) ve Ali (a.s.) onları ondan razı etmeye çalışırlar." (Bihârü'l-Envâr, c.36, s.9).İmam Hasanü'l-Müctebâ'nın (a.s.) şöyle buyurduğu nakledilmiştir: "Muhammed (s.a.a.) ve Ali (a.s.) bu ümmetin iki babalarıdırlar. O hâlde onların hakkını tanıyan ve her hâlinde onlara itaat eden kimseye ne mutlu! Böyle bir kimseyi Allah, cennetinin en faziletli oturanlarından karar kılacak ve onları bağışları ve rızâsıyla mutlu edecektir!" (Bihârü'l-Envâr, c.36, s.9).Esbağ b. Nübâte, Hz. Ali'den (a.s.) Resûlullah'ın (s.a.a.) kendisine şöyle buyurduğunu nakletmiştir:"Ya Ali, Ben ve sen, bu ümmetin iki babasıyız; kim bizim hakkımızı çiğnerse, bize karşı gelirse, Allah'ın laneti onun üzerine olsun. Ben ve sen, bu ümmetin iki işçisiyiz; kim bize ücretimiz konusunda zulmederse, Allah'ın laneti onun üzerine olsun. Ben ve sen, bu ümmetin iki mevlâsı-efendisiyiz; kim bizden kaçarsa, Allah'ın laneti onun üzerine olsun!" (İsbâtü'l-Hüdât, c.2, s.46).Hz. Ali'nin (a.s.), Resulullah'tan (s.a.a.) şöyle naklettiği rivâyet edilmiştir:"Ali'nin insanlar üzerindeki hakkı, babanın evladı üzerindeki hakkı gibidir." (Bihârü'l-Envâr, c.36, s.5; İhkâkü'l-Hak, c.6, s.492).Resûlullah (s.a.a.) buyurdu ki: "Ali'nin Müslümanlar üzerindeki hakkı, babanın evladı üzerindeki hakkı gibidir." (Menâkıb-u Ali b. Ebî Tâlib, s.48; Bişâretü'l-Mustafâ, s.269; Yenâbîü'l-Mevedde, s.123; El-Emâlî, Şeyh Tûsî, c.1, s.344; Eş-Şehâb, s.24; Keşfü'l-Yakîn, s.300).
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.