Atatürk düşmanlığı dinî değil millîdir

"Uktulü't Türk'e velevkâne ebâk/Baban bile olsa Türkü öldür."

Nakarat kısmı bu olan metne şiir denir mi?

Şiir; duygu, hissetmek, iç dünyanın, gönül dünyasının kelama, manzum sözlere dönüşü.

Bu nasıl bir duygu?

Nasıl bir gönül bu cümleleri inşa edebilir?

Nasıl bir canvarca  histir bu böyle?

Hafız Hamdi Çelebi'nin şiiri imiş.

1499 yılında 2. Beyazıt döneminde Divan-ı Hümayun'da katiplik görevinde bulunan ve Türk düşmanı olan devşirme Hafız Hamdi Çelebi diye geçer yazılarda.

Divan-i hümayun: "Osmanlı İmparatorluğu döneminde, padişah, sadrazam ve kimi yüksek aşamalı devlet görevlilerinin oluşturduğu meclis."

Bakanlar Kurulu desek yanlış mı olur?

İşte bu mecliste alınan kararların katibi, yazarı.

Şiirin tamamını vereyim.

Ama önce duayı yapalım; Ey Rabbimiz, tarih tekerrür etmesin.

Türklüğün Türkçülüğün hava(n)larda dövüldüğü bir çağda.

Şiire geçmeden, "Ne mutlu Türküm diyene" vecizesini dillerimize ve gönüllülerimize nakşeden gazi, şehid Mustafa Kemal Atatürk'e binlerce rahmeti sunmak her "Türküm" diyenin boynunun borcudur, biline.

Şu da biline; Atatürk düşmanlığı dinî değil millîdir.

Ve işte o meş'um şiir.

Devr-i ezelden beri şahım eflak 

(Ta feleklerin yaratılışından bu yana efendim ) 

Zemmolur âlem içinde Etrak 

(Türkler bu dünyada hep kötülenmiştir) 

Vermemiş Türk'e Hüda hiç idrak 

(Hüda Türk'e hiç derin anlayış vermemiştir) 

Akl-ı evvel de olursa bibâk 

(Türk çok akıllı olsa bile pervasızdır) 

Uktulü't Türk'e velevkâne ebâk 

(Baban bile olsa Türkü öldür) 

**

Dedi ol kân-ı kerem, Şah-ı celâl 

(O iyilik kaynağı yüce Peygamber dedi ki:) 

Türk'ü katl eyleyiniz kanı helal 

(Türk'ü öldürünüz, kanı helaldir) 

Daim oldu bunların işi dalâl 

(Bunların işleri hep sapıklık olmuştur) 

Cümlesinden bunu ahzeyle misal 

(Cümlesinden bunu örnek olarak al) 

Uktul-üt Türk'e velevkâne ebâk 

(Öldür Türk'ü baban olsa da) 

**

Türk eğer ilimde olursa derya 

(Türk ilimde derya da olsa) 

Müfti olup verir ise fetva 

(Müftü olup fetva verse bile) 

Hemnişin olma bunlarla kat'â 

(Asla onlarla oturup kalkma) 

Bu kelam içre muhassal cana 

(Ey değerli dost, bu sözde özetlendiği üzere) 

Uktul-üt Türk'e velevkâne ebâk 

(Türk'ü öldür, baban da olsa) 

**

Türk'ü zannetme ki ola âdem 

(Türk'ün adam olacağını sanma) 

Türk ile durma oturma bir dem 

(Türk ile bir an olsun durma oturma) 

Şeker alsa eline, ola sem 

(Türk eline şeker alsa zehir olur) 

Ser-i Etrak'i kesip hiç yeme gam 

(Türklerin başını kes hiç üzüntü duymadan) 

Uktul-üt Türk'e velevkâne ebâk 

(Öldür Türk'ü , baban olsa da) 

**

Ey Kadimî Türk'e hiç olma yakın 

(Ey Kadimî Türk'e hiç yakın olma) 

Sözleri olur ise dürr ü semin 

(Sözleri çok değerli inci de olsa) 

Zinhar olma Türk'e yakın 

(Sakın Türklere yaklaşma) 

Kes başın, kanın dök, çekme gam 

(Başını kes, kanını dök hiç üzülme) 

Uktul-üt Türk'e velevkâne ebâk 

(Türk'ü öldür, baban da olsa)