Arabuluculuk kılıfı!

Beni Başbakan'ın uçağına almıyorlar.Alsalar...Başbakan'ın koltuğunun etrafına kümelenmiş, çoğunu 'Başbakan'ın yanı başından' tanıdığınız gazeteci arkadaşlarımızın bilge gövdelerini aralayıp, göbek hizasından bulduğum aralıktan kafamı uzatıp sorardım:'Hayırlısıyla ne yana yolculuk?...''......!''İsrail'e mi?...'Müslüman kesimi avutmak için 'İsrail ile Filistin arasında arabuluculuk yapmaya gidiyor' kılıfını kim bulduysa, daha ilk anda her iki tarafın reddetmesiyle bu kılıf uymadı.Sonunda kargosunda İsrail'den aldığı insansız savaş uçaklarıyla döndü arkadaş. 'Barış' için gidiyor, 'savaş uçağı' ile dönüyor.Füze ve tankların yeniden donatılması dahil, Türkiye'nin ödeyeceği fatura yaklaşık 1 milyar dolar.Herkes biliyor ki, bir gün horozlanıp İsrail'i 'devlet terörü' ile suçlamasından sonra, bu aslında barışma bedelidir. Daha da açıkçası; içerdeki kendi kamuoyuna başka, dışarda başka gözükmesinin faturası. Bir başka tuhaflık Başbakan'ın uçağındaki arkadaşlar 'İsrail gezisi Başbakan'a ABD yolunu açtı' diyorlar.Bunu anlayabilen var mı?Çünkü ne dedi, ne yaptı, nasıl bir fiyasko verdiyse, Bush Beyaz Saray'da randevu vermiyordu. Şimdi Başbakan İsrail'e gidiyor ama, Beyaz Saray'a da varmış gibi oluyor, ben anlamadım, siz anladıysanız...Buna karşılık da bir miktar savaş gemisi alıyor olabilir mi?Görüyorsunuz; Türkiye'nin çetrefilli dış politikasını -dil dahi bilmeyen- Tayyip Erdoğan'a bırakmak pahalıya patlıyor.İç politikada bol bol görülen bilgisizlik, görgüsüzlük ya da takıyye dış politikada olmuyor.Hemen anlıyorlar.Türkiye berbat bir konumdadır.En iyisi ben Başbakan'ın uçağına binmesem de olur.Binsem sormam mı:'Hayırlısıyla ne yana yolculuk?..'Bekir Coşkun / Hürriyet