Ankara'da kritik gün
Türkiye Pazartesi günü Bağımsızlık referandumu yapmaya hazırlanan Peşmerge lideri Mesut Barzani'ye verilecek nihai cevabı belirliyor. Bugün Cumhurbaşkanı Erdoğan başkanlığında yapılacak MGK ve ardından Bakanlar Kurulu'nda Türkiye'nin referandum tavrı netleştirilecek.
22.09.2017 00:00:00
Büyük İsrail hayalinin zeminin oluşturan IKYB'nin bağımsız referandumu için geri sayım sürüyor. Yahudi asıllı Peşmerge lideri Mesut Barzani referandumu ertelemek için uluslararası düzeyde garantörlük istiyor.
Kritik tarihe 3 gün kalırken tansiyon yükseliyor. Barzani, "Referandumdan sonra Bağdat'la masaya oturacağız. Maalesef bize şu ana kadar iyi bir alternatif sunulmadı" derken Irak Başbakanı İbadi'den ise "Referandumu şimdi de gelecekte de reddediyoruz. Tek taraflı ve güç kullanarak sınırların değiştirilmesi, kan dökülmesinin kapısını açar" açıklamasında bulundu.
Türkiye, İran ve Irak'tan ortak bildiri
Peşmerge'nin referandum ısrarına bölgenin 3 önemli ülkesinden de ortak tepki geldi. Birleşmiş Milletler (BM) Genel Kurulu toplantısı dolayısıyla New York'ta bulunan Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, Irak Dışişleri Bakanı İbrahim Caferi ve İran Dışişleri Bakanı Muhammed Cevad Zarif üçlü toplantı yaptı.
Toplantının ardından ortak bir bildiri yayınlandı.
Bildiride "Üç bakan 25 Eylül 2017'de KBY tarafından yapılması planlanan ve Irak'ın DEAŞ karşısında güçlükle elde edilmiş kazanımları büyük risk altına atan referandumdan duydukları kaygıyı dile getirmişler; KBY'de planlanan referandumun anayasaya aykırı olduğu ve bölgede yeni çatışmalara yol açma riski taşıdığı yönünde endişelerini ifade etmişler, referanduma karşı kesin muhalefetlerini kayda geçirmişlerdir. (Üç bakan) KBY liderliğine referandumu düzenlemekten kaçınması çağrısında bulunmaya karar vermişler, referandumun Kürtler ve KBY için faydalı olmayacağını vurgulamışlardır. Bu bağlamda üç bakan, karşı-önlemleri eşgüdüm içinde alma konusunda mutabakata varmışlar, Bağdat ve Erbil arasındaki sorunları çözmek için tek yolun Irak anayasası çerçevesinde yapıcı diyalog olduğunu kabul etmiş, bu tırmanışı önlemek için Türkiye ve İran'ın desteğinin önemini vurgulamış, KBY'yi referandumdan vazgeçmeye ikna etmek için uluslararası çabalara duyulan ihtiyacı belirtiş ve uluslararası topluluğa konu üzerideki çabalarını sürdürme çağrısını yinelemişlerdir."
ABD'den Barzani'ye 'rahat ol' mesajı
ABD yönetiminden de Barzani'ye referandumu ertele çağrısı geldi. ABD Dışişleri Bakanlığı sözcüsü Heather Nauert, "ABD sert bir şekilde bağımsızlık referandumuna karşı çıkmaktadır. Referandum Irak'ın uluslararası müttefikleri istemese dahi yapılan her türlü yardımı etkileyecektir. Bu ise böylesi zor bir durumun en basit gerçeğidir" dedi.
Bağdat ve Erbil yönetimleri arasında müzakere çağrısı da yapan Nauert, "Bu referandum gerçekleşirse büyük olasılıkla Bağdat'la müzakere olmayacak ve bunun ötesinde uluslararası toplumun müzakereye vereceği desteğin önüne geçilmiş olacak" ifadesini kullandı.
Referandum kararında diretmenin Kürtler dahil bütün Iraklılara bedelinin olacağını vurgulayan Nauert, "Referandum Irak Kürt bölgesindeki ticari ilişkileri tehlikeye sokmaktadır ve referandum Irak'ın uluslararası müttefikleri istemese dahi yapılan her türlü yardımı etkileyecektir. Bu ise böylesi zor bir durumun en basit gerçeğidir. Aksine, bizim Kürt liderlere alternatif olarak çağrısını yaptığımız gerçek bir müzakere, Iraklı Kürtlerin haklı dertlerine çözüm sözü barındırmaktadır ve bu bütün Irak halkının yararına olan Bağdat-Erbil arasında yeni ve yapıcı bir yol olacaktır. Referandum süreci Kürtleri bir araya getirdi, yaklaşık iki yıldır ilk defa Kürt parlamentosunu canlandırdı ve önemli konular uluslararası ortamlara taşındı. Referandumun kendisi ABD ve uluslararası toplumun desteklediği alternatif yol göz önünde bulundurulduğunda gereksizdir."
Önce MGK sonra Bakanlar Kurulu
Gözler ise Ankara'da. ABD'den dönen Cumhurbaşkanı Erdoğan başkanlığında önce Milli Güvenlik Kurulu ardından da Bakanlar Kurulu toplanarak Barzani'ye karşı atılacak adımı belirleyecek.
Türkiye'nin siyasi, askeri ve ekonomik açıdan atabileceği birçok adım bulunuyor. Ancak Ankara'nın radikal bir tavır ortaya koyması beklenmiyor.
Konuyla ilgili açıklama yapan Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu referandumu durdurmak için güç kullanımı gibi bir durumun olmadığını da söyledi.
BM Genel Kurulu için gittiği New York'ta açıklama yapan Çavuşoğlu, "BMGK de bu süreçte önemli bir rol oynayabilir. Türkiye, P5 ve Avrupa ülkelerin, yeni uluslararası toplum olarak hepimiz bu referanduma karşıyız ve ilk olarak Irak'ın toprak bütünlüğünü destekleyeceğiz. Ayrıca, bu referandum Irak'taki Kürtlere istikrar ya da daha fazla hak getirmeyecek. Hatta ülkede ve bölgede iç savaşa, başka kargaşalara ya da istikrarsızlığa sebep olabilir. Bu çok hassas bir konu. Biz, IKBY yetkililerine bu süreci durdurmaları çağrısında bulunuyoruz. Eğer sorun anayasal haklarsa bu konuda onlara yardımcı olabiliriz. Bizim Bağdat'a verdiğimiz mesaj da bu. Türkiye ve IKBY'nin belirtebileceği diğer ülkeler olarak aracılık yapabiliriz, hatta haklarını sağlamak için garantör olabiliriz" dedi.
Güç kullanımı söz konusu değil
14 Eylül'de yaptığı, "Türkiye'nin gerekmesi durumunda güç kullanmaktan çekinmeyeceği" yönündeki açıklaması hatırlatılan Çavuşoğlu şunları söyledi: "Biz, IKBY'yi, yetkililerini ve Peşmerge'yi destekliyoruz. IŞİD'e karşı mücadelede Peşmerge'yi biz eğittik, yani Irak'taki ya da Suriye'deki Kürtlerle herhangi bir problemimiz yok. Bizim problemimiz, terör örgütleri olan PKK ve YPG'yle. Referandum ciddi bir mesele. Bu büyük bir hata ve uluslararası toplumdan da herhangi bir destek görmedi. Bölge ve Irak'ta istikrarın yitirilmesine sebep olacak."
Perşembe günü Fransız mevkidaşım Jean-Yves Le Drian'la düzenlediğimiz basın toplantısında gelen "Türkiye referandumu durdurmak için güç kullanacak mı?" sorusu üzerine o cevabı vermiştim. Ancak güç kullanımı söz konusu değil. Buradaki mesele istikrar, güvenlik, ulusal birlik ve Irak'ın toprak bütünlüğü."
Kritik tarihe 3 gün kalırken tansiyon yükseliyor. Barzani, "Referandumdan sonra Bağdat'la masaya oturacağız. Maalesef bize şu ana kadar iyi bir alternatif sunulmadı" derken Irak Başbakanı İbadi'den ise "Referandumu şimdi de gelecekte de reddediyoruz. Tek taraflı ve güç kullanarak sınırların değiştirilmesi, kan dökülmesinin kapısını açar" açıklamasında bulundu.
Türkiye, İran ve Irak'tan ortak bildiri
Peşmerge'nin referandum ısrarına bölgenin 3 önemli ülkesinden de ortak tepki geldi. Birleşmiş Milletler (BM) Genel Kurulu toplantısı dolayısıyla New York'ta bulunan Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, Irak Dışişleri Bakanı İbrahim Caferi ve İran Dışişleri Bakanı Muhammed Cevad Zarif üçlü toplantı yaptı.
Toplantının ardından ortak bir bildiri yayınlandı.
Bildiride "Üç bakan 25 Eylül 2017'de KBY tarafından yapılması planlanan ve Irak'ın DEAŞ karşısında güçlükle elde edilmiş kazanımları büyük risk altına atan referandumdan duydukları kaygıyı dile getirmişler; KBY'de planlanan referandumun anayasaya aykırı olduğu ve bölgede yeni çatışmalara yol açma riski taşıdığı yönünde endişelerini ifade etmişler, referanduma karşı kesin muhalefetlerini kayda geçirmişlerdir. (Üç bakan) KBY liderliğine referandumu düzenlemekten kaçınması çağrısında bulunmaya karar vermişler, referandumun Kürtler ve KBY için faydalı olmayacağını vurgulamışlardır. Bu bağlamda üç bakan, karşı-önlemleri eşgüdüm içinde alma konusunda mutabakata varmışlar, Bağdat ve Erbil arasındaki sorunları çözmek için tek yolun Irak anayasası çerçevesinde yapıcı diyalog olduğunu kabul etmiş, bu tırmanışı önlemek için Türkiye ve İran'ın desteğinin önemini vurgulamış, KBY'yi referandumdan vazgeçmeye ikna etmek için uluslararası çabalara duyulan ihtiyacı belirtiş ve uluslararası topluluğa konu üzerideki çabalarını sürdürme çağrısını yinelemişlerdir."
ABD'den Barzani'ye 'rahat ol' mesajı
ABD yönetiminden de Barzani'ye referandumu ertele çağrısı geldi. ABD Dışişleri Bakanlığı sözcüsü Heather Nauert, "ABD sert bir şekilde bağımsızlık referandumuna karşı çıkmaktadır. Referandum Irak'ın uluslararası müttefikleri istemese dahi yapılan her türlü yardımı etkileyecektir. Bu ise böylesi zor bir durumun en basit gerçeğidir" dedi.
Bağdat ve Erbil yönetimleri arasında müzakere çağrısı da yapan Nauert, "Bu referandum gerçekleşirse büyük olasılıkla Bağdat'la müzakere olmayacak ve bunun ötesinde uluslararası toplumun müzakereye vereceği desteğin önüne geçilmiş olacak" ifadesini kullandı.
Referandum kararında diretmenin Kürtler dahil bütün Iraklılara bedelinin olacağını vurgulayan Nauert, "Referandum Irak Kürt bölgesindeki ticari ilişkileri tehlikeye sokmaktadır ve referandum Irak'ın uluslararası müttefikleri istemese dahi yapılan her türlü yardımı etkileyecektir. Bu ise böylesi zor bir durumun en basit gerçeğidir. Aksine, bizim Kürt liderlere alternatif olarak çağrısını yaptığımız gerçek bir müzakere, Iraklı Kürtlerin haklı dertlerine çözüm sözü barındırmaktadır ve bu bütün Irak halkının yararına olan Bağdat-Erbil arasında yeni ve yapıcı bir yol olacaktır. Referandum süreci Kürtleri bir araya getirdi, yaklaşık iki yıldır ilk defa Kürt parlamentosunu canlandırdı ve önemli konular uluslararası ortamlara taşındı. Referandumun kendisi ABD ve uluslararası toplumun desteklediği alternatif yol göz önünde bulundurulduğunda gereksizdir."
Önce MGK sonra Bakanlar Kurulu
Gözler ise Ankara'da. ABD'den dönen Cumhurbaşkanı Erdoğan başkanlığında önce Milli Güvenlik Kurulu ardından da Bakanlar Kurulu toplanarak Barzani'ye karşı atılacak adımı belirleyecek.
Türkiye'nin siyasi, askeri ve ekonomik açıdan atabileceği birçok adım bulunuyor. Ancak Ankara'nın radikal bir tavır ortaya koyması beklenmiyor.
Konuyla ilgili açıklama yapan Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu referandumu durdurmak için güç kullanımı gibi bir durumun olmadığını da söyledi.
BM Genel Kurulu için gittiği New York'ta açıklama yapan Çavuşoğlu, "BMGK de bu süreçte önemli bir rol oynayabilir. Türkiye, P5 ve Avrupa ülkelerin, yeni uluslararası toplum olarak hepimiz bu referanduma karşıyız ve ilk olarak Irak'ın toprak bütünlüğünü destekleyeceğiz. Ayrıca, bu referandum Irak'taki Kürtlere istikrar ya da daha fazla hak getirmeyecek. Hatta ülkede ve bölgede iç savaşa, başka kargaşalara ya da istikrarsızlığa sebep olabilir. Bu çok hassas bir konu. Biz, IKBY yetkililerine bu süreci durdurmaları çağrısında bulunuyoruz. Eğer sorun anayasal haklarsa bu konuda onlara yardımcı olabiliriz. Bizim Bağdat'a verdiğimiz mesaj da bu. Türkiye ve IKBY'nin belirtebileceği diğer ülkeler olarak aracılık yapabiliriz, hatta haklarını sağlamak için garantör olabiliriz" dedi.
Güç kullanımı söz konusu değil
14 Eylül'de yaptığı, "Türkiye'nin gerekmesi durumunda güç kullanmaktan çekinmeyeceği" yönündeki açıklaması hatırlatılan Çavuşoğlu şunları söyledi: "Biz, IKBY'yi, yetkililerini ve Peşmerge'yi destekliyoruz. IŞİD'e karşı mücadelede Peşmerge'yi biz eğittik, yani Irak'taki ya da Suriye'deki Kürtlerle herhangi bir problemimiz yok. Bizim problemimiz, terör örgütleri olan PKK ve YPG'yle. Referandum ciddi bir mesele. Bu büyük bir hata ve uluslararası toplumdan da herhangi bir destek görmedi. Bölge ve Irak'ta istikrarın yitirilmesine sebep olacak."
Perşembe günü Fransız mevkidaşım Jean-Yves Le Drian'la düzenlediğimiz basın toplantısında gelen "Türkiye referandumu durdurmak için güç kullanacak mı?" sorusu üzerine o cevabı vermiştim. Ancak güç kullanımı söz konusu değil. Buradaki mesele istikrar, güvenlik, ulusal birlik ve Irak'ın toprak bütünlüğü."
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.