Koridor programında Amerikanın ekonomik beyni olan ikiz kulelerine ve askeri olarak kalbi olan Pentagona yapılan saldırıyı konuştuk.
Harun Kayacı ve Murat Gülenle yaptığımız sohbet esnasında olayın ciddiyeti bir kez daha gözlerimizin önüne serilmiş oldu. Saldırı sıradan güçler tarafından yapılan sıradan bir eylem değildi. ABDnin bütün güvenlik bariyerleri aşılmış, en kritik noktaları en usta bir şekilde vurulmuştu. Tek bir mermi kullanılmaması bir tarafa, zayiat ve işin faturası çok büyük olmuştu. Saldırı o kadar ustaca düzenlenmişti ki, uçağın kuleye yaklaşması, vurduğu nokta ve uçağın çarpma esnasındaki yaptığı manevra hepsi ama hepsi en ince ayrıntısına kadar düşünülmüş ve icra edilmişti.
ABDnin bu saldırının ardından çok ciddi zararları olmuştur.
1.Dünya liderliği imajı sarsılmıştır. 2.ABD vatandaşlarının ülkelerinin güvenlik şemsiyesinin delinmesini görmeleri, güvenlerinin zedelenmesine yol açmış potansiyel bir panik hali oluşmuştur. 3.Wall Street-teki bunalım, ABD borsalarında dalgalanmalar sonucu bir haftada 1.4 trilyon dolarlık kayıp ortaya çıkmıştır. Ki bu miktar Türkiye'nin kriz öncesi GSMH sının 7 katı kadar bir tutar oluşturmaktadır.
Bu ve bunun gibi sonuçları sıralamak mümkün. Ancak daha da önemlisi dünya devletlerinin genel anlamda olay üzerine verdikleri imtihanı kaybetmeleridir.
Programa telefonla katılan Prof. Dr. Haydar Baş Bey hadiselere hak ve hukuk penceresinden yaklaşılmadığını ifade ederek dünya devletlerinin çoğunun gücün yanında yer aldığının altını çizmiştir. Oysa Usame Bin Ladinin ve Afganistanın suçlu ilan edilmesi için mutlaka delillerin olmasının hukukun bir gereği olduğunu belirtmiştir. Dolayısıyla ABDnin delileri ortaya koymadan girişeceği bir müdahalenin terörizmi globalleştireceğini ifade ederek devletimizin ve dünya devletlerinin dikkatli karar vermesi gerektiğini de belirtmiştir.
Prof. Dr. Haydar Baş konuşmasında, ABDnin Afganistanı suçlu ilan etmesinin gayesinin olsa olsa Orta Asya da ABDnin bir üs arama ve temin etme çabası olarak değerlendirileceğini belirtmiştir. ABDnin kendisine saldıran asıl failleri şimdilik açıklamayıp; o ülke veya ülkelere ulaşabilecek bir üs temini ile bir hazırlık içinde olabileceğinin altını çizerek tarihi bir tespit yapmıştır.
Evet, önümüzdeki günler dünya çok dalgalı günler geçirecek. Bu geçit esnasında ülkemizin geleceği ise basiretli siyaset uygulanmaya bağlı olacak. Dünya dengeleri sarsılmıştır. Türkiye Cumhuriyeti Devletinin sahip olduğu üstün potansiyellerden dolayı dünyanın süper gücü olma yolunda önü açılmıştır. Siyasi çalışmalarla dünyanın en güçlü devleti olabilme iktidarı, dünyada Türkler eliyle bir barış ortamının da ortaya çıkmasına vesile olacaktır.
Siyasilere tavsiyemiz teslimiyetçi bir politika değil milli menfaatlerimize uygun bir politika izlemeleridir.
Harun Kayacı ve Murat Gülenle yaptığımız sohbet esnasında olayın ciddiyeti bir kez daha gözlerimizin önüne serilmiş oldu. Saldırı sıradan güçler tarafından yapılan sıradan bir eylem değildi. ABDnin bütün güvenlik bariyerleri aşılmış, en kritik noktaları en usta bir şekilde vurulmuştu. Tek bir mermi kullanılmaması bir tarafa, zayiat ve işin faturası çok büyük olmuştu. Saldırı o kadar ustaca düzenlenmişti ki, uçağın kuleye yaklaşması, vurduğu nokta ve uçağın çarpma esnasındaki yaptığı manevra hepsi ama hepsi en ince ayrıntısına kadar düşünülmüş ve icra edilmişti.
ABDnin bu saldırının ardından çok ciddi zararları olmuştur.
1.Dünya liderliği imajı sarsılmıştır. 2.ABD vatandaşlarının ülkelerinin güvenlik şemsiyesinin delinmesini görmeleri, güvenlerinin zedelenmesine yol açmış potansiyel bir panik hali oluşmuştur. 3.Wall Street-teki bunalım, ABD borsalarında dalgalanmalar sonucu bir haftada 1.4 trilyon dolarlık kayıp ortaya çıkmıştır. Ki bu miktar Türkiye'nin kriz öncesi GSMH sının 7 katı kadar bir tutar oluşturmaktadır.
Bu ve bunun gibi sonuçları sıralamak mümkün. Ancak daha da önemlisi dünya devletlerinin genel anlamda olay üzerine verdikleri imtihanı kaybetmeleridir.
Programa telefonla katılan Prof. Dr. Haydar Baş Bey hadiselere hak ve hukuk penceresinden yaklaşılmadığını ifade ederek dünya devletlerinin çoğunun gücün yanında yer aldığının altını çizmiştir. Oysa Usame Bin Ladinin ve Afganistanın suçlu ilan edilmesi için mutlaka delillerin olmasının hukukun bir gereği olduğunu belirtmiştir. Dolayısıyla ABDnin delileri ortaya koymadan girişeceği bir müdahalenin terörizmi globalleştireceğini ifade ederek devletimizin ve dünya devletlerinin dikkatli karar vermesi gerektiğini de belirtmiştir.
Prof. Dr. Haydar Baş konuşmasında, ABDnin Afganistanı suçlu ilan etmesinin gayesinin olsa olsa Orta Asya da ABDnin bir üs arama ve temin etme çabası olarak değerlendirileceğini belirtmiştir. ABDnin kendisine saldıran asıl failleri şimdilik açıklamayıp; o ülke veya ülkelere ulaşabilecek bir üs temini ile bir hazırlık içinde olabileceğinin altını çizerek tarihi bir tespit yapmıştır.
Evet, önümüzdeki günler dünya çok dalgalı günler geçirecek. Bu geçit esnasında ülkemizin geleceği ise basiretli siyaset uygulanmaya bağlı olacak. Dünya dengeleri sarsılmıştır. Türkiye Cumhuriyeti Devletinin sahip olduğu üstün potansiyellerden dolayı dünyanın süper gücü olma yolunda önü açılmıştır. Siyasi çalışmalarla dünyanın en güçlü devleti olabilme iktidarı, dünyada Türkler eliyle bir barış ortamının da ortaya çıkmasına vesile olacaktır.
Siyasilere tavsiyemiz teslimiyetçi bir politika değil milli menfaatlerimize uygun bir politika izlemeleridir.
Doç. Dr. Ahmet H. Kepekçi / diğer yazıları
- Birinci, İkinci derken şimdi de Üçüncü Dünya Savaşı / 28.11.2024
- Algı yönetimi ve Atatürk devrimlerine yönelik tartışmalar / 22.11.2024
- Bakan Tekin’in maksadı üzüm yemek mi bağcı dövmek mi? / 20.11.2024
- 2025'te asgari ücrette artış ne kadar olacak? / 14.11.2024
- Atatürk millete harç oldu / 13.11.2024
- Ülkemizdeki siyasi manipülasyonlar / 06.11.2024
- Egemenlik de, sorumluluk da milletindir / 31.10.2024
- Cumhuriyet mi esaret mi? / 30.10.2024
- Devletimizin bekasına yönelik dini ve milli istismar cihetli saldırılar / 24.10.2024
- FETÖ tehdidi ve emperyalist güçlerin planları / 23.10.2024
- Algı yönetimi ve Atatürk devrimlerine yönelik tartışmalar / 22.11.2024
- Bakan Tekin’in maksadı üzüm yemek mi bağcı dövmek mi? / 20.11.2024
- 2025'te asgari ücrette artış ne kadar olacak? / 14.11.2024
- Atatürk millete harç oldu / 13.11.2024
- Ülkemizdeki siyasi manipülasyonlar / 06.11.2024
- Egemenlik de, sorumluluk da milletindir / 31.10.2024
- Cumhuriyet mi esaret mi? / 30.10.2024
- Devletimizin bekasına yönelik dini ve milli istismar cihetli saldırılar / 24.10.2024
- FETÖ tehdidi ve emperyalist güçlerin planları / 23.10.2024