Abdullah İbn-i Mesud'dan şöyle rivayet edilir: Biz, Hz. Peygamber ile birlikte olduğumuz bir sırada, Hz. Ali içeri girdi. Abdullah İbn-i Mesud'dan şöyle rivayet edilir: Biz, Hz. Peygamber ile birlikte olduğumuz bir sırada, Hz. Ali içeri girdi. Resulüllah O'na hitaben şöyle buyurdu: "Ey Eba'l Hasan, Allah katındaki değerini Sana göstereyim mi?" Hz. Ali, "Evet, ya Resulallah!" deyince, şöyle buyurdu: "Yarın sabah olduğunda Benimle birlikte güneşin karşısına çık. O, Yüce Allah'ın izniyle Seninle konuşacaktır."İbn-i Mesud diyor ki:Kureyş ve Ensar'ın hepsi toplandılar. Resulüllah, sabah namazından sonra Hz. Ali'nin elinden tuttu ve beraber dışarı çıktılar. Dışarıda oturup güneşin çıkmasını beklediler. Güneş doğduğunda Resulüllah, "Ya Ali konuş güneşle, o memurdur ve Seninle konuşacaktır" buyurdu.Hz. Ali güneşe şöyle hitap etti: "Allah'ın selamı, rahmet ve bereketi senin üzerine olsun, ey Allah'ın söz dinleyen, itaatkâr yaratığı!" Güneş de şöyle cevap verdi: "Ve aleykesselam ve rahmetullahi ve berakatuh. Ey vasilerin en üstünü! Allah Sana dünya ve ahirette, hiçbir gözün görmediği ve hiçbir kulağın duymadığı özellikler vermiştir." Hz. Ali, "Bana verilen nedir ki?" diye sorunca şu cevabı verdi: "Onları söylemem için bana izin verilmemiştir. Yoksa insanlar fitneye düşerler. Ama dünyada nasipdâr kılındığın ilim ve hikmetten dolayı ne mutlu Sana! Ahirette ise Sen, Allah'ın Kur'an'da övdüğü şu kimselerden olacaksın: "Şimdi hiç kimse kendileri için yaptıklarına karşılık olarak, gözler aydınlığı olacak şeylerden neler gizlenmiş olduğunu bilemez. Öyle ya, iman eden kimse, fâsık olan gibi olur mu? Onlar eşit olamazlar." (Secde, 17-18) Evet, Sensin Allah'ın imana has kıldığı mü'min." Güneşin, Hz. Ali ile üç kez konuştuğu rivayet edilmiştir. (Es-Sâkıbu Fil- Menâkıb s. 255)Resulüllah (sav) şöyle buyurdu:"Ey Ebe'l Hasan, güneşi konuştur. Şüphesiz o Seninle konuşacaktır." Hz. Ali şöyle seslendi: "Selam olsun Sana ey Allah'ın itaatkâr kulu." Güneş şöyle cevap verdi: "Ve aleykesselam ey mü'minlerin emiri, muttakilerin imamı ve yüzü akların önderi! Ey Ali, Sen ve Seni takip edenler Cennette yer alacaksınız. Ey Ali, (mahşer günü) yer yarılıp da dışarıya ilk çıkacak kimse Muhammed'dir, sonra da Sensin; ilk giydirilecek kimse Muhammed, sonra da Sensin!" (Bu sözlerin) ardından Ali, gözlerinden yaşlar aktığı halde secdeye kapandı, Hz. Peygamber de onun üzerine kapanıp, "Ey Benim kardeşim ve habibim" diye seslendi; "Kaldır başını, Allah Seninle yedi göğün ehline övündü." (El-Yakin s. 165; Biharü'l Envar c. 41 s. 169; El-Menâkıb Harezmi s. 113).
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.