Vatandaşımız AKP’nin yönetim sürecinden rahatsızdır; hükümet de yaptığı kamuoyu yoklamalarıyla bunun farkındadır. Ülkenin bölünme, federasyona gitme, hukukun ayaklar altına alınma, terör ile mücadeleden vazgeçerek onu baş tacı etme süreci, cümle âlemin gözü önünde cereyan etmektedir.
Toplum mühendislerinin marifetiyle beş duyu organına sürekli uyarılar gönderilerek, bir algı oluşturuluyor.
Oyun kurucular tarafından,
İmralı = Apo
Kandil = PKK
Müzakere = Pazarlık
Türk Askeri, Türk Polisi = Kamu Görevlisi, Güvenlik Güçleri olarak gösteriliyor.
Yetmedi, Sayın Başbakan’ın partisinin grup konuşmalarında en çok alkış aldığı yerlere dikkat ettiniz mi?
Birliğe, beraberliğe, milli duygulara hitap ettiğinde, en fazla alkışı alması tesadüf değildir.
Sonra, Sayın Erdoğan’ın her fırsatta “Tek Vatan, Tek Millet, Tek Bayrak” vurgusu yorumlanmalıdır. Bu gerek AKP’lilerin gerekse vatandaşın duyduğu bölünme kaygısının ciddiyetini göstermektedir.
Yaşananlar, yurt içinde de yurt dışında da herkes tarafından net olarak okunmaktadır.
AKP’liler dâhil hep aynı yorum yapılıyor.
Kamuoyu, kendi kendini kandırmakla meşgul. Kişisel menfaatleri, bağlantıları, anlık rahatına düşkünlüğü, sindirilmişliği, basın yayın yoluyla sürekli verilen narkoz ve dinle aldatılma burada
etkendir.
Yapılan, sorunların örtbas edilmesidir. Öyle tezatlar yaşanıyor ki, sağ gösterip sol vuruyorlar. Tarih ters yüz
ediliyor.
Kavramların içinin boşaltılması, kelimelerin tersyüz edilmesinin sebebi korkularını gösteriyor. Bunlar geceleri uyuyamıyorlar, bunların geceleri kâbuslarla geçiyor.
Milli kahramanlarımız
Toplumda derin bir sessizlik var. Vatandaşın nasıl tepki vereceği bilinmez. Çünkü bu millet dünyada eşi benzeri olmayan bir mücadeleye imza atmıştır. Birinci Dünya Savaşından yenik çıkan Osmanlı topraklarını kaybetmişti. Elimizde kala kala Anadolu toprakları kalmıştı. Anadolu ise, yedi düvelin işgali altındaydı.
Verilmiş olan Milli Mücadelenin sırrı, Kuvay-i Milliye’dir. Yani milletin özünden, kültüründen, imanından kaynak alan kuvvet. Yeni Mesaj Gazetesinin organize ettiği ‘Milli Kahramanlarımız’ programları ile yakinen müşahede ettiğimiz şu: vatanımızın her karışında, Mustafa Kemal Atatürk ve milli kahramanlarımızın izi var.
O ruh bugün de vardır
İşte bugün de sindirilmiş de olsa, ötekileştirilmeye de çalışılsa bu millet vardır, özünde Kuvay-i Milliye ruhunu taşımaktadır. Bu insanlar ‘öl de ölelim, vur de vuralım’ demiyorlar. Bu insanlar bütün Türk milletini kucaklıyorlar; Kürdüyle, Arabıyla, Lazıyla, Çerkeziyle.
Biliyorlar ki, ne vuran kazançlı çıkacaktır, ne de ölen. Kaybeden bütün Türk milleti olacaktır. Amerika’nın elinin uzandığı nerede huzur var ki? Bunu çok iyi görmemiz gerekiyor.
Netice olarak;
Masa başında ne kadar hesap yaparlarsa yapsınlar, milleti bölmeye muvaffak olamayacaklardır.
Siyasi, bürokratik, diplomatik usullerle, basın yayın yoluyla parçalama ve öğütme değirmenine su taşıyanlar, bu dünyada da ahirette de cezalarını bulacaklardır.
Toplum mühendislerinin marifetiyle beş duyu organına sürekli uyarılar gönderilerek, bir algı oluşturuluyor.
Oyun kurucular tarafından,
İmralı = Apo
Kandil = PKK
Müzakere = Pazarlık
Türk Askeri, Türk Polisi = Kamu Görevlisi, Güvenlik Güçleri olarak gösteriliyor.
Yetmedi, Sayın Başbakan’ın partisinin grup konuşmalarında en çok alkış aldığı yerlere dikkat ettiniz mi?
Birliğe, beraberliğe, milli duygulara hitap ettiğinde, en fazla alkışı alması tesadüf değildir.
Sonra, Sayın Erdoğan’ın her fırsatta “Tek Vatan, Tek Millet, Tek Bayrak” vurgusu yorumlanmalıdır. Bu gerek AKP’lilerin gerekse vatandaşın duyduğu bölünme kaygısının ciddiyetini göstermektedir.
Yaşananlar, yurt içinde de yurt dışında da herkes tarafından net olarak okunmaktadır.
AKP’liler dâhil hep aynı yorum yapılıyor.
Kamuoyu, kendi kendini kandırmakla meşgul. Kişisel menfaatleri, bağlantıları, anlık rahatına düşkünlüğü, sindirilmişliği, basın yayın yoluyla sürekli verilen narkoz ve dinle aldatılma burada
etkendir.
Yapılan, sorunların örtbas edilmesidir. Öyle tezatlar yaşanıyor ki, sağ gösterip sol vuruyorlar. Tarih ters yüz
ediliyor.
Kavramların içinin boşaltılması, kelimelerin tersyüz edilmesinin sebebi korkularını gösteriyor. Bunlar geceleri uyuyamıyorlar, bunların geceleri kâbuslarla geçiyor.
Milli kahramanlarımız
Toplumda derin bir sessizlik var. Vatandaşın nasıl tepki vereceği bilinmez. Çünkü bu millet dünyada eşi benzeri olmayan bir mücadeleye imza atmıştır. Birinci Dünya Savaşından yenik çıkan Osmanlı topraklarını kaybetmişti. Elimizde kala kala Anadolu toprakları kalmıştı. Anadolu ise, yedi düvelin işgali altındaydı.
Verilmiş olan Milli Mücadelenin sırrı, Kuvay-i Milliye’dir. Yani milletin özünden, kültüründen, imanından kaynak alan kuvvet. Yeni Mesaj Gazetesinin organize ettiği ‘Milli Kahramanlarımız’ programları ile yakinen müşahede ettiğimiz şu: vatanımızın her karışında, Mustafa Kemal Atatürk ve milli kahramanlarımızın izi var.
O ruh bugün de vardır
İşte bugün de sindirilmiş de olsa, ötekileştirilmeye de çalışılsa bu millet vardır, özünde Kuvay-i Milliye ruhunu taşımaktadır. Bu insanlar ‘öl de ölelim, vur de vuralım’ demiyorlar. Bu insanlar bütün Türk milletini kucaklıyorlar; Kürdüyle, Arabıyla, Lazıyla, Çerkeziyle.
Biliyorlar ki, ne vuran kazançlı çıkacaktır, ne de ölen. Kaybeden bütün Türk milleti olacaktır. Amerika’nın elinin uzandığı nerede huzur var ki? Bunu çok iyi görmemiz gerekiyor.
Netice olarak;
Masa başında ne kadar hesap yaparlarsa yapsınlar, milleti bölmeye muvaffak olamayacaklardır.
Siyasi, bürokratik, diplomatik usullerle, basın yayın yoluyla parçalama ve öğütme değirmenine su taşıyanlar, bu dünyada da ahirette de cezalarını bulacaklardır.
Doç. Dr. Ahmet H. Kepekçi / diğer yazıları
- Milli mücadeleden milli ekonomiye / 12.06.2024
- Temel ihtiyaçlarımızı karşılayabiliyor muyuz? Türkiye'nin ekonomik model arayışı / 09.06.2024
- Enflasyonun gölgesinde gelecek kaygısı / 06.06.2024
- Enflasyonun gölgesinde gelecek kaygısı / 06.06.2024
- Dünya barışı için güçlü olmak şart; ama nasıl? / 29.05.2024
- Jeopolitik satranç / 22.05.2024
- Bunlar ağlatıyor, Haydar Hoca güldürüyor / 15.05.2024
- Gazze'de yaşananları ülkemizin güvenliği adına okumaya var mısınız? / 10.05.2024
- Amerika'nın iki yüzü / 09.05.2024
- Tarihin derinliklerinden günümüze: Ermeni tehciri ve tarihsel gerçekler / 06.05.2024
- Temel ihtiyaçlarımızı karşılayabiliyor muyuz? Türkiye'nin ekonomik model arayışı / 09.06.2024
- Enflasyonun gölgesinde gelecek kaygısı / 06.06.2024
- Enflasyonun gölgesinde gelecek kaygısı / 06.06.2024
- Dünya barışı için güçlü olmak şart; ama nasıl? / 29.05.2024
- Jeopolitik satranç / 22.05.2024
- Bunlar ağlatıyor, Haydar Hoca güldürüyor / 15.05.2024
- Gazze'de yaşananları ülkemizin güvenliği adına okumaya var mısınız? / 10.05.2024
- Amerika'nın iki yüzü / 09.05.2024
- Tarihin derinliklerinden günümüze: Ermeni tehciri ve tarihsel gerçekler / 06.05.2024