Sevgili Peygamberimiz Hz Muhammed (sav) Rebiülevvel ayının 12'sinde Pazartesi gecesi dünya sahnesini şereflendirmiştir. Miladi 20 Nisan tarihlerine rastlayan bu doğum, "Kutlu Doğum Haftası" olarak Müslüman-Türkler tarafından 1400 yıldır kutlanmaktadır.
Türklerin Peygamber sevgisi o noktaya varmıştır ki, Ona duyulan sevgi ve tazim bir gelenek halini almış, Resulullah'ın doğumunu salatü selam ve ibadetlerle asırlardır yad etmiştir. Peygamberimizin doğumu ise, Kutlu Doğum olarak anılmış ve "Mevlid-i Şerif" şeklinde idrak edilmiştir.
Mevlid, doğum zamanı demektir. Mevlid gecesi, Rebiülevvel ayının onbirinci ve onikinci günleri arasındaki gecedir. Bu gece, bütün Müslümanların bayramı olup, Mevlid gecesinde, Peygamber Efendimiz doğduğu için sevinenin günahlarının affedildiği kaydedilmektedir.
n "Mevlid okunan
yerden belâlar gider"
Resûlullah efendimiz, mevlid gecelerinde ashabına ziyafet verir, dünyayı teşriflerindeki ve çocukluk zamanındaki şeyleri anlatırdı. Hz. Ebu Bekir de, halife iken, eshabı kiramı toplayıp, Resûlullah efendimizin dünyayı teşriflerindeki olağanüstü hâlleri konuşurlardı. İslâm âlimleri mevlid gecesine çok önem vermişlerdir. Hz. Mevlâna, "Mevlid okunan yerden belâlar gider." buyurmuştur.
Mevlidi şerif okumak demek, Resûlullahın dünyaya gelişini, miracını ve hayatını anlatmak, Onu hatırlamak, Onu övmek demektir. Her müminin Resûlullahı çok sevmesi gerekir! Hadisi şerifte, "Beni ana babasından, evlâdından ve herkesten daha çok sevmeyen, mümin olamaz." buyuruldu.
n Vesilet'ün Necat ve Süleyman Çelebi
Peygamber efendimizi çok seven de, Onu çok anar. Hadisi şeriflerde, "Bir şeyi çok seven, elbette onu çok anar." ve "Peygamberleri anmak, hatırlamak ibadettir." buyuruldu. Resûlullah efendimizin şairleri vardı. Bunlar, düşmanların iftiralarına cevap verirler ve Resûlullahı överlerdi. Bunlardan Hassan bin Sabit'in şiirlerini çok beğenirdi. Resûlullah sallallahü aleyhi ve sellem, mescide bu şair için bir minber koydurdu. Hassan bin Sabit, minbere çıkar, düşmanları şiir ile kötüler, Resûlullahı överdi. Resûlullah efendimiz de, "Hassan'ın sözleri, düşmanlara ok yarasından daha tesirlidir." buyurdu ve şairin şiirini beğenince, "Dişlerin dökülmesin" diye duâ buyurmuştur.
Peygamber Efendimizin, "Allahü teâlâ, bir kuluna söz ve yazı sanatı ihsan ederse, Resûlullahı övsün, düşmanlarını kötülesin!" hadisi şerifine uyularak, İslâm ülkelerinde mevlid kitapları yazılmış ve okunmuştur. Mevlid gecesi, Kadir gecesinden sonra en kıymetli gecedir.
Peygamber efendimizi öven çeşitli mevlid kasideleri vardır. Meşhur olan ve Türkiye'de sık sık okunan mevlid kasidesini Süleyman Çelebi, 15. asırda yazmıştır. Mevlidi Nebevi'si, yüzyıllardan beri halk arasında eseri en çok okunan kişidir. İstanbul'da ilk Mevlidi Şerif, Ayasofya'nın camiye çevrilmesi dolayısıyla Fatih tarafından okutulmuştur
n Mevlid'in
yazılma sebebi
"Mevlid"in yazılış macerasını eski kaynaklar şöyle anlatırlar:
Süleyman Çelebi Dördüncü Osmanlı Sultanı olan Yıldırım Bayezid devrinde sultana divan imamlığı da yapmıştır. Padişahın ölümünden sonra Bursa'daki Ulu Camii'nde imam olur. Eserin yazılış sebebi hakkında şu yaygın rivayet vardır: Birgün Bursa Camiinde bazıları Hz. Muhammed (sav)'in diğer peygamberlere üstünlüğü tartışılınca çok üzülmüş, Efendimiz (sav)'e hürmet olsun diye ve Onun üstünlüğünü ortaya koymak için bir "Siyeri Nebî" (peygamberin hayatı) yazmaya karar vermiş. Siyer manzum olunca bu kez çok sade, ama gerçekten çok etkili bir dille, "Mevlidi Şerîf"i yazmıştır.
Eser altı bölümden olmuşmakdır: Münacat (yakarış), Velâdet (doğum), Risalet (Peygamber oluşu), Miraç, Rıhlet (Ölüm) ve Dua.
Allah âdın zikr idêlim evvelâ
Vâcip oldur cümle işde her kula
beytiyle başlayan Mevlit'in ilk mısraı, "Besmele"nin en güzel ve doğru tercümesidir de. Süleyman Çelebi, gayet sade ve âhenkli bir dille yazdığı eserinin kolayca hâfızalarda yer etmesini bu âhenk sayesinde sağlamıştır.
Allah âdın kim ki en evvel ana
Her işi âsân ider Allah ana
Bu yüzden eseri en çok okunan kişi olmuştur. Aşağıdaki parça, büyük eserinden alınmıştır:
Amine hatun Muhammed ânesi
Ol sedeften doğdu ol dürdânesi
Ol gice kim doğdu ol hayrülbeşer
Anesi anda neler gördü neler
Didi gördüm ol habibin ânesi
Bir acep nur kim güneş pervanesi
Berk urup çıktı evinden nagehan
Göklere dek nur ile doldu cihan
Gökler açıldı ve fetholdu zulem
Üç melek gördüm elinde üç alem
Yarılıp divar çıktı nagehan
Üç bile hûri bana oldu iyan
Didiler oğlun gibi hiçbir oğul
Yaradılalı cihan gelmiş değül
Süleyman Çelebi'nin Mevlidi Nebevi'si, yüzyıllardanberi halk arasında hem inanıldığı, hem de gelenek halini aldığı için yaşamaktadır.
Türklerin Peygamber sevgisi o noktaya varmıştır ki, Ona duyulan sevgi ve tazim bir gelenek halini almış, Resulullah'ın doğumunu salatü selam ve ibadetlerle asırlardır yad etmiştir. Peygamberimizin doğumu ise, Kutlu Doğum olarak anılmış ve "Mevlid-i Şerif" şeklinde idrak edilmiştir.
Mevlid, doğum zamanı demektir. Mevlid gecesi, Rebiülevvel ayının onbirinci ve onikinci günleri arasındaki gecedir. Bu gece, bütün Müslümanların bayramı olup, Mevlid gecesinde, Peygamber Efendimiz doğduğu için sevinenin günahlarının affedildiği kaydedilmektedir.
n "Mevlid okunan
yerden belâlar gider"
Resûlullah efendimiz, mevlid gecelerinde ashabına ziyafet verir, dünyayı teşriflerindeki ve çocukluk zamanındaki şeyleri anlatırdı. Hz. Ebu Bekir de, halife iken, eshabı kiramı toplayıp, Resûlullah efendimizin dünyayı teşriflerindeki olağanüstü hâlleri konuşurlardı. İslâm âlimleri mevlid gecesine çok önem vermişlerdir. Hz. Mevlâna, "Mevlid okunan yerden belâlar gider." buyurmuştur.
Mevlidi şerif okumak demek, Resûlullahın dünyaya gelişini, miracını ve hayatını anlatmak, Onu hatırlamak, Onu övmek demektir. Her müminin Resûlullahı çok sevmesi gerekir! Hadisi şerifte, "Beni ana babasından, evlâdından ve herkesten daha çok sevmeyen, mümin olamaz." buyuruldu.
n Vesilet'ün Necat ve Süleyman Çelebi
Peygamber efendimizi çok seven de, Onu çok anar. Hadisi şeriflerde, "Bir şeyi çok seven, elbette onu çok anar." ve "Peygamberleri anmak, hatırlamak ibadettir." buyuruldu. Resûlullah efendimizin şairleri vardı. Bunlar, düşmanların iftiralarına cevap verirler ve Resûlullahı överlerdi. Bunlardan Hassan bin Sabit'in şiirlerini çok beğenirdi. Resûlullah sallallahü aleyhi ve sellem, mescide bu şair için bir minber koydurdu. Hassan bin Sabit, minbere çıkar, düşmanları şiir ile kötüler, Resûlullahı överdi. Resûlullah efendimiz de, "Hassan'ın sözleri, düşmanlara ok yarasından daha tesirlidir." buyurdu ve şairin şiirini beğenince, "Dişlerin dökülmesin" diye duâ buyurmuştur.
Peygamber Efendimizin, "Allahü teâlâ, bir kuluna söz ve yazı sanatı ihsan ederse, Resûlullahı övsün, düşmanlarını kötülesin!" hadisi şerifine uyularak, İslâm ülkelerinde mevlid kitapları yazılmış ve okunmuştur. Mevlid gecesi, Kadir gecesinden sonra en kıymetli gecedir.
Peygamber efendimizi öven çeşitli mevlid kasideleri vardır. Meşhur olan ve Türkiye'de sık sık okunan mevlid kasidesini Süleyman Çelebi, 15. asırda yazmıştır. Mevlidi Nebevi'si, yüzyıllardan beri halk arasında eseri en çok okunan kişidir. İstanbul'da ilk Mevlidi Şerif, Ayasofya'nın camiye çevrilmesi dolayısıyla Fatih tarafından okutulmuştur
n Mevlid'in
yazılma sebebi
"Mevlid"in yazılış macerasını eski kaynaklar şöyle anlatırlar:
Süleyman Çelebi Dördüncü Osmanlı Sultanı olan Yıldırım Bayezid devrinde sultana divan imamlığı da yapmıştır. Padişahın ölümünden sonra Bursa'daki Ulu Camii'nde imam olur. Eserin yazılış sebebi hakkında şu yaygın rivayet vardır: Birgün Bursa Camiinde bazıları Hz. Muhammed (sav)'in diğer peygamberlere üstünlüğü tartışılınca çok üzülmüş, Efendimiz (sav)'e hürmet olsun diye ve Onun üstünlüğünü ortaya koymak için bir "Siyeri Nebî" (peygamberin hayatı) yazmaya karar vermiş. Siyer manzum olunca bu kez çok sade, ama gerçekten çok etkili bir dille, "Mevlidi Şerîf"i yazmıştır.
Eser altı bölümden olmuşmakdır: Münacat (yakarış), Velâdet (doğum), Risalet (Peygamber oluşu), Miraç, Rıhlet (Ölüm) ve Dua.
Allah âdın zikr idêlim evvelâ
Vâcip oldur cümle işde her kula
beytiyle başlayan Mevlit'in ilk mısraı, "Besmele"nin en güzel ve doğru tercümesidir de. Süleyman Çelebi, gayet sade ve âhenkli bir dille yazdığı eserinin kolayca hâfızalarda yer etmesini bu âhenk sayesinde sağlamıştır.
Allah âdın kim ki en evvel ana
Her işi âsân ider Allah ana
Bu yüzden eseri en çok okunan kişi olmuştur. Aşağıdaki parça, büyük eserinden alınmıştır:
Amine hatun Muhammed ânesi
Ol sedeften doğdu ol dürdânesi
Ol gice kim doğdu ol hayrülbeşer
Anesi anda neler gördü neler
Didi gördüm ol habibin ânesi
Bir acep nur kim güneş pervanesi
Berk urup çıktı evinden nagehan
Göklere dek nur ile doldu cihan
Gökler açıldı ve fetholdu zulem
Üç melek gördüm elinde üç alem
Yarılıp divar çıktı nagehan
Üç bile hûri bana oldu iyan
Didiler oğlun gibi hiçbir oğul
Yaradılalı cihan gelmiş değül
Süleyman Çelebi'nin Mevlidi Nebevi'si, yüzyıllardanberi halk arasında hem inanıldığı, hem de gelenek halini aldığı için yaşamaktadır.
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.