Türkiye'de, siyasetin perde arkasından yapıldığı hepimizce malum. Bizim için AKP iktidarı döneminde en geçerli perde "AB istiyor" idi. İktidar, AB istiyor diyerek Türk halkının gözünün içine baka baka tehlike arz eden pek çok yasayı Meclis'ten geçirdiği gibi Anayasada da yeni düzenlemelere gitmekten çekinmemiştir. Anayasa üzerinde en kapsamlı değişiklik paketi 7 Mayıs 2004'te yapıldı. Bu paketle Anayasanın 10, 15, 17, 30, 38, 87, 90, 131 ve 160. maddeleri değiştirilmiştir. 143. madde ise tamamen yürürlükten kaldırılmıştır.Değişikliklere bakarsak:
Ölüm cezası anayasadan tamamen kaldırıldı. Anayasada ölüm cezasına atıf yapılan tüm maddelerde yapılan değişiklike "ölüm cezası" ibaresi Türk hukuk mevzuatından tamamen kaldırıldı. Anayasanın "basın araçlarının korunması" başlıklı maddesi olan madde 30 yeniden düzenlendi. " Kanuna uygun şekilde basın işletmesi olarak kurulan basım evi ve eklentileri ile basın araçları, suç aleti olduğu gerekçesi ile zapt ve müsadere edilemeyecek veya işletmekten alıkonulamayacak." Bu maddenin kabulünün hemen ardından TGRT satıldı, CNN Türk ile Kanal D'nin % 25 hissesi Almanlara satıldı. Yani, madde yabancıların Türkiye'de satın alacağı medya kuruluşlarına "devlet " güvencesi getirmiştir.
Anayasanın 90. maddesinde değişiklik yapılmıştır. "Uluslararası andlaşmaları uygun bulma" konusunu düzenleyen madde yeni haliyle şöyledir: "Usülüne göre yürürlüğe konulmuş temel hak ve özgürlüklere ilişkin milletlerarası anlaşmalar ile kanunların aynı konuda farklı hükümler içermesi nedeniyle çıkabilecek uyuşmazlıklarda milletlerarası anlaşma hükümleri esas alınacaktır."Bu düzenleme özellikle başörtüsü konusundaki hassasiyetleri hiçe sayarak başörtüsü yasağının AİHM kararlarıyla onaylamaktadır. Mesele Türk makamlarının sahasından tamamen çıkarılmıştır.
Devlet Güvenlik Mahkemelerinin kuruluşuna ilişkin 143. madde yürürlükten kaldırıldı.
Sayıştay ile ilgili 160. maddede değişiklik yapıldı. Madde 160'de yer alan: "Silahlı Kuvvetler elinde bulunan devlet mallarının TBMM adına denetlenmesi usulleri, milli savunma hizmetlerinin gerktirdiği gizlilik esasına uygun olarak kanunla düzenlenir" hükmü çıkarılmıştır. Sayıştay, Silahlı Kuvvetler elindeki devlet mallarını TBMM adına denetleyecektir. Seçim sürecindeki parlemento ise, giderayak yine çok ciddi değişiklikler üzerinde çalışmıştır. Pek çok anayasa profesörüne göre, böyle bir çalışmayı yapma kudretine sahip olmayan Meclis, cumhurbaşkanının 5+5 formülü ile halk tarafından iki kez seçilebilmesini, genel seçimlerin dört yılda bir yapılmasını ve genel seçimlere bağımsız aday olarak katılacakların birleşik oy pusulalarında yer almaları gereğini kabul etmiştir. Bu maddeler HENÜZ Cumhurbaşkanı Sezer'den onayı almayı beklemektedir.
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
Abdullah Kibarlı / diğer yazıları
- Ehl-i Beyt'i sevmek, Yüce Allah ve Rasulü'nün emridir / 01.03.2011
- Bu gidişat hayra alamet değil? / 14.08.2009
- Dinlerarası diyalog fitnesine maruz bırakılan millet / 13.08.2009
- AB'ye uyum için Vatikan rıhtımına atılan demir / 12.08.2009
- AKP'nin icraatları, Türk milletini Haçlı rıhtımına sürükledi / 11.08.2009
- Açılım, parçalanmanın habercisi / 06.08.2009
- ABD ile yola devam edilmemelidir, çünkü? / 14.07.2007
- Mevtayı nasıl bilir siniz? / 13.07.2007
- Seçim vaadi değil, dünyaya malolmuş bir iktisat modelinin kuralları / 12.07.2007
- Ne diyor bu liderler? / 11.07.2007
- Bu gidişat hayra alamet değil? / 14.08.2009
- Dinlerarası diyalog fitnesine maruz bırakılan millet / 13.08.2009
- AB'ye uyum için Vatikan rıhtımına atılan demir / 12.08.2009
- AKP'nin icraatları, Türk milletini Haçlı rıhtımına sürükledi / 11.08.2009
- Açılım, parçalanmanın habercisi / 06.08.2009
- ABD ile yola devam edilmemelidir, çünkü? / 14.07.2007
- Mevtayı nasıl bilir siniz? / 13.07.2007
- Seçim vaadi değil, dünyaya malolmuş bir iktisat modelinin kuralları / 12.07.2007
- Ne diyor bu liderler? / 11.07.2007































































































