Afrika'da canlı kalkan oluyoruz

HABER MERKEZİTürkiye, Orta Afrika Cumhuriyeti'nde vatanlarını ve zengin madenlerini işgalci Fransızlara ve AB'ye karşı savunan Müslümanlara karşı AB'nin canlı kalkanı olmaya hazırlanıyor. AKP hükümeti Türk askerini Avrupa Birliği (AB) talebiyle Afrika'da lejyoner yapmak için kolları sıvadı. Orta Afrika Cumhuriyeti'nde Müslümanların öldürülmesini kışkırtan Fransa'ya dur demeyen AB, Türkiye'den bu ülkeye asker göndermesini istedi. Orta Afrika Cumhuriyeti'nde geçen yıl başlayan şiddet olayları sonucu Hıristiyan çetelerin katlettiği Müslümanların sayısı yüzlerle ifade ediliyor. Avrupa Birliği, aralarında Türkiye'nin de bulunduğu 6 ülkeye mektup göndererek Orta Afrika Cumhuriyeti'ne askeri destek ve insani yardım göndermelerini istedi. Avrupa Birliği'nden konuyla ilgili mektup alanlar arasında Türkiye'nin yanı sıra Kanada, Gürcistan, Norveç, Sırbistan ve Amerika Birleşik Devletleri var. Avrupa Birliği, mektubunda bu ülkelerden yoğun çatışmalara sahne olan Orta Afrika Cumhuriyeti'ne askeri ve insani yardım konusunda katkıda bulunmalarını istedi. Türkiye AB'ye "evet" diyecekAB Dışişleri ve Güvenlik Politikası Yüksek Temsilcisi Catherine Ashton yaptığı açıklamada AB'nin Orta Afrika Cumhuriyeti'ne göndereceği asker sayısının bin kişiye çıkarmayı planladığını söyledi. Ashton, AB üyesi olmayan devletlerden de asker talep ettiklerini açıkladı. Edinilen bilgilere göre Türkiye, Orta Afrika Cumhuriyeti'nde diplomatik ve insani yardım konusunda destek vermeyi değerlendiriyor. Orta Afrika Cumhuriyeti'nde halen 3 bin 500 civarında Afrika ülkelerinden gelen barışgücü askeri (MISCA) ile Fransa'dan gönderilen bin 600 kişilik askeri birlik bulunuyor.Bölünme olabilir Orta Afrika Cumhuriyeti'ndeki olaylar, çoğunluğunu Müslümanların oluşturduğu Seleka direnişçilerinin, Hristiyan Devlet Başkanı François Bozize'yi 2013 yılı Mart ayında devirmesiyle başlamıştı. BM Genel Sekreteri Ban Ki-Moon ülkenin Müslüman ve Hristiyan bölgelerine bölünebileceğinden bahsetmişti. Uluslararası Af Örgütü aralarında Fransız askerlerinin de olduğu bir kısım barış gücü askerinin Hristiyan milislerin iktidar boşluğunu doldurmasına göz yumduğunu öne sürüyor.