'Af, kulun izzetini artırır'
Allah'ın Sevgilisi Muhammed Mustafa (s.a.v.) buyurdu ki: "Affedici olun. Zira ki af ancak kulun izzetini artırır. O halde birbirinizi affedin ki Allah da sizlere izzet versin"
21.05.2018 00:00:00
İnsanlara bağışlamak hususunda Resûlullah (s.a.a.) buyurdu ki: "İnsanların en çok bağışlayanı Allah yolunda canını ve malını bağışlayandır." (Nevadir'ur-Ravendi, 20).
Bu konuda İmam Ali'nin (a.s.) bazı sözleri de şöyledir:
"Bulduğunu bağışla ki övülesin." (Gurer'ul-Hikem, 4716).
"İnsanın bağışta bulunması onu düşmanlarına sevdirir. Cimriliği ise evlatlarına bile nefret ettirir." (a. g. e. 4729).
"Bağışlamak insanın tabiatının yüceliğindendir." (el-İrşad, 1/303).
"Bağışlamak peşin izzettir." (Gurer'ul-Hikem, 330).
"En üstün bağış, darlıkta olunmasına rağmen yapılan bağıştır." (Gurer'ul Hikem, 3185).
İmam Hüseyin (a.s.), "Bağışlayan kimse efendi olur" buyurdu. (Keşf'ul-Gumme, 2/242).
Yine İmam Hüseyin (a.s.) buyurdu ki: "İnsanların en çok bağışlayanı, kendisinden hiç ümidi olmayana bağışlayandır." (Keşf'ul-Gumme, 2/242).
İmam Sâdık (a.s.) da buyurdu ki: "Bağışlayıcı insan sadece şu üç şeyle bağışlayıcı olur: Darlık ve genişlikte malı hususunda cömert olarak, müstahak olana bağışlayarak ve kendisine yapılan teşekkürü yaptığı bağıştan daha çok görerek." (el-Bihar, 78/231/27).
Bağışlamanın fazileti hakkında Cenab-ı Hak şöyle buyuruyor:
"Bir kötülüğün karşılığı, aynı şekilde bir kötülüktür. Ama kim affeder ve barışırsa, onun ecri Allah'a aittir. Doğrusu O, zulmedenleri sevmez." (Şura, 40).
"Onlar bollukta ve darlıkta infak ederler, öfkelerini yenerler, insanların kusurlarını affederler. Allah ihsan sahiplerini sever." (Âl-i İmran, 134).
Bu konuda Resûlullah'ın (s.a.a.) bazı hadisleri ise şöyle:
"Öfkelendiğiniz zaman affetmekle onu kendinizden uzak tutun. Zira kıyamet günü bir münadi şöyle nida eder: 'Her kimin Allah'ın boynunda ecri varsa ayağa kalksın.' Böylece insanları affeden kimseler dışında hiç kimse ayağa kalkmaz. Nitekim Allah-u Teâlâ'nın da şöyle buyurduğunu işitmedin mi: Her kim affeder ve barışırsa ecri Allah'a aittir." (A'lam'ud-Din, 337).
"Şüphesiz Allah çok bağışlayandır ve bağışlamayı sever." (Kenz'ul-Ummal, 7005).
"Affedici olun. Zira ki af ancak kulun izzetini artırır. O halde birbirinizi affedin ki Allah da sizlere izzet versin." (el-Kafi, 2/108/5).
"Her kim çok affedici olursa ömrü uzun olur." (A'lam'ud-Din, 315).
"Hata edenlerin sürçmelerini affedin ki bu sebeple Allah da sizi aniden bastıran taktirlerden (felaketlerden) korusun." (Tenbih'ul-Havatir, 2/120).
İmam Bâkır (a.s.), "Bağışladığından dolayı pişman olmak, cezalandırdığından dolayı pişman olmaktan daha üstün ve kolaydır" buyurdu. (el-Kafi, 2/108/6).
İmam Sâdık (a.s.) ise buyurdu ki: "Üç şey dünya ve ahiretin yüce hasletlerindendir: Sana zulmedeni bağışlaman, senden kopan kimseyle ilişki kurman ve sana cahilce davranıldığı durumda yumuşak huylu olman." (a.g.e, 2/107/3). (Muhammed Muhammedî Reyşehrî, Mizanu'l-Hikmet).
OKAN EGESEL
Bu konuda İmam Ali'nin (a.s.) bazı sözleri de şöyledir:
"Bulduğunu bağışla ki övülesin." (Gurer'ul-Hikem, 4716).
"İnsanın bağışta bulunması onu düşmanlarına sevdirir. Cimriliği ise evlatlarına bile nefret ettirir." (a. g. e. 4729).
"Bağışlamak insanın tabiatının yüceliğindendir." (el-İrşad, 1/303).
"Bağışlamak peşin izzettir." (Gurer'ul-Hikem, 330).
"En üstün bağış, darlıkta olunmasına rağmen yapılan bağıştır." (Gurer'ul Hikem, 3185).
İmam Hüseyin (a.s.), "Bağışlayan kimse efendi olur" buyurdu. (Keşf'ul-Gumme, 2/242).
Yine İmam Hüseyin (a.s.) buyurdu ki: "İnsanların en çok bağışlayanı, kendisinden hiç ümidi olmayana bağışlayandır." (Keşf'ul-Gumme, 2/242).
İmam Sâdık (a.s.) da buyurdu ki: "Bağışlayıcı insan sadece şu üç şeyle bağışlayıcı olur: Darlık ve genişlikte malı hususunda cömert olarak, müstahak olana bağışlayarak ve kendisine yapılan teşekkürü yaptığı bağıştan daha çok görerek." (el-Bihar, 78/231/27).
Bağışlamanın fazileti hakkında Cenab-ı Hak şöyle buyuruyor:
"Bir kötülüğün karşılığı, aynı şekilde bir kötülüktür. Ama kim affeder ve barışırsa, onun ecri Allah'a aittir. Doğrusu O, zulmedenleri sevmez." (Şura, 40).
"Onlar bollukta ve darlıkta infak ederler, öfkelerini yenerler, insanların kusurlarını affederler. Allah ihsan sahiplerini sever." (Âl-i İmran, 134).
Bu konuda Resûlullah'ın (s.a.a.) bazı hadisleri ise şöyle:
"Öfkelendiğiniz zaman affetmekle onu kendinizden uzak tutun. Zira kıyamet günü bir münadi şöyle nida eder: 'Her kimin Allah'ın boynunda ecri varsa ayağa kalksın.' Böylece insanları affeden kimseler dışında hiç kimse ayağa kalkmaz. Nitekim Allah-u Teâlâ'nın da şöyle buyurduğunu işitmedin mi: Her kim affeder ve barışırsa ecri Allah'a aittir." (A'lam'ud-Din, 337).
"Şüphesiz Allah çok bağışlayandır ve bağışlamayı sever." (Kenz'ul-Ummal, 7005).
"Affedici olun. Zira ki af ancak kulun izzetini artırır. O halde birbirinizi affedin ki Allah da sizlere izzet versin." (el-Kafi, 2/108/5).
"Her kim çok affedici olursa ömrü uzun olur." (A'lam'ud-Din, 315).
"Hata edenlerin sürçmelerini affedin ki bu sebeple Allah da sizi aniden bastıran taktirlerden (felaketlerden) korusun." (Tenbih'ul-Havatir, 2/120).
İmam Bâkır (a.s.), "Bağışladığından dolayı pişman olmak, cezalandırdığından dolayı pişman olmaktan daha üstün ve kolaydır" buyurdu. (el-Kafi, 2/108/6).
İmam Sâdık (a.s.) ise buyurdu ki: "Üç şey dünya ve ahiretin yüce hasletlerindendir: Sana zulmedeni bağışlaman, senden kopan kimseyle ilişki kurman ve sana cahilce davranıldığı durumda yumuşak huylu olman." (a.g.e, 2/107/3). (Muhammed Muhammedî Reyşehrî, Mizanu'l-Hikmet).
OKAN EGESEL
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.






















































































