Müşrikler, Kur'an'ın belagatiyle başa çıkamayınca, acziyetlerini ortaya koyarak Allah'ın Resulune Kur'an'dan başka bir kitap getirmesini, onda inanmayacakları şeyin olmamasını, yani, ölümden sonra tekrar dirilip hesap verme gibi noktaların bulunmamasını ve putlara taarruz edilmemesini teklif ettiler. Ve dediler ki: Yahut, Kur'an'dan bunları çıkar ve yerlerine başkalarını koy.Allah'ın Resulü buyurdular: Ben bu iyi kendimden yapmıyorum. Bana ne vahyedilirse onları bildiriyorum.Bu hususta inen ayeti kenimenin meali şöyledir:"De ki: Eğer Allah, Kur'an'ın gayrısını dileseydi ben, size onu okumazdım. Allah benim lisanımla emirlerini size bildirmezdi".Allah Resulünün Kur'an'dan gayrı mucizeleri madde ve mana olarak bütün varlık alemine şamildi. Göktaşları atılıp, şeytanların işitmekten alıkonulmaları, taş ve ağaçtan kendilerine selam verip, Peygamberliklerine şehadet etmeleri, mescitte dayandıkları hurma kütüğünan ağlaması, mübarek parmaklarından su boşalması, Ay'ın ikiye bölünmesi, çıkan gözün bir temaslarıyla yerine oturtulması, hayvanların nutka gelmesi ve Adem Peygamberden beri gelen nûrun alınlarında karar kılması gibi... mucizeleri, Onun bütün varlak alemine tasarruf ettiğinin misallerini teşkil etmektedir.Hal böyle olunca; insan, Kainatın Efendisini (sav) ne kadar vasfetse, geriye vasfedilenlerden başkası kalır.Nitekim, Onun medhi mevzuunda İmam Seferüddin Busayri şu harikulade ölçüyü koymuştur: "Allah Resulünü övmek için ne söylesen azdır"
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.