Nereden başlayayım Hocam…
Allah'a eksiksiz bir kul olmandan mı, Peygamber efendimize ve Ehl-i Beyt'ine olan sevdandan mı, Mustafa Kemal Paşa'ma olan vefandan mı, milletine olan sevginden mi, vatanına, bayrağına olan sadakatinden mi…
Hocam söyle bana hangi meziyetinden başlayayım?
Sen bir öğretmen, sen bir asker, sen insanlara İslam'ı, doğru yolu anlatan ilim adamı, sen hukukçulara hukuk dersi veren adalet adamı, sen siyasetçiye yol gösteren devlet adamı, sen sporda zirve yapmış teknik direktöre taktik veren spor adamı, sen askere strateji gösteren baş komutan… Söyle be hocam nereden başlayayım seni anlatmaya?
Ne dilim dönüyor ne de ellerim yazıyor. Kalk söyle bize hocam, bunun bir şaka olduğunu söyle, yoksa biz gerçekten yetim mi kaldık! Öyle bir gidişin var ki, her halin ayrı bir âlem, yüz binleri değil milyonları ağlattın.
Son zamanlarda hep gitmekten bahsediyordun, nereye gidelim diye arkadaşlara sorular soruyordun, gidecek bir yer bulamadılar diye sitemler ediyordun, meğer sen gitmeyi çoktan planlamış, gideceğin yeri bulmuş, seni karşılayacak dostlarına haberi uçurmuşsun. Düğün dernek tertip etmiş âşıkla maşukun buluşacağı yeri bayram alanına çevirtmişsin, seni bekleyenlere bayram, bize ise matem var.
Kimin aklına gelirdi gideceğin yerin ebedi âlem olduğu. Sen bize mesajı verdin biz anlamadık. Gittiğin yerde Peygamberimiz Muhammed Mustafa'ya (s.a.v.), Fatıma-tüz Zehra'ya (a.s.), İmam Ali'ye (a.s.), İmam Hasan'a (a.s.), İmam Hüseyin'e (a.s.) diğer İmamlarımıza, seni sabırsızlıkla bekleyen dava arkadaşlarımıza, hacı anneme, Sevim halama, Mehmet dedeme, Ali amcama, Emin amcama, Hüseyin amcama selam söyle.
Sen mutlusun biz yetim, sen özgürsün biz tutsak. İnanması güç, kabullenmesi zor ama tek gerçek var ki, artık sen yoksun. Ama bıraktığın eserler kıyamete kadar var olacak. Allah'a yemin olsun ki, yolun yolumuz, davan davamızdır. Mirasına sahip çıkmak boynumuzun borcudur.
Bu kutlu davada nefesimizin son anına kadar elimizden, dilimizden, gönlümüzden ne geliyorsa daha fazlasını yapmaya ant içtik. Hazır yetişmiş o kadar Haydarlar bıraktın ki; biliyoruz attığımız her adımda, aldığımız her nefeste bizimle olacaksın, bize güç vereceksin.
Son videonda bile yine bizi düşünüp bizleri Allah'a emanet ettin, Rabbim sana laik bir evlat olarak yanına gelmeyi nasip etsin. Rabbim sizleri bize şefaatçi eylesin. Rabbim aile efradına sabır versin, uzun ömürler versin. Acıları acımız, dertleri derdimiz, yasları yasımızdır. Emanetin başımızın tacıdır. Evet, dostlar başımız gitti dönmeyecek ama başlarımız da hiç eğilmeyecek.
Allah'a eksiksiz bir kul olmandan mı, Peygamber efendimize ve Ehl-i Beyt'ine olan sevdandan mı, Mustafa Kemal Paşa'ma olan vefandan mı, milletine olan sevginden mi, vatanına, bayrağına olan sadakatinden mi…
Hocam söyle bana hangi meziyetinden başlayayım?
Sen bir öğretmen, sen bir asker, sen insanlara İslam'ı, doğru yolu anlatan ilim adamı, sen hukukçulara hukuk dersi veren adalet adamı, sen siyasetçiye yol gösteren devlet adamı, sen sporda zirve yapmış teknik direktöre taktik veren spor adamı, sen askere strateji gösteren baş komutan… Söyle be hocam nereden başlayayım seni anlatmaya?
Ne dilim dönüyor ne de ellerim yazıyor. Kalk söyle bize hocam, bunun bir şaka olduğunu söyle, yoksa biz gerçekten yetim mi kaldık! Öyle bir gidişin var ki, her halin ayrı bir âlem, yüz binleri değil milyonları ağlattın.
Son zamanlarda hep gitmekten bahsediyordun, nereye gidelim diye arkadaşlara sorular soruyordun, gidecek bir yer bulamadılar diye sitemler ediyordun, meğer sen gitmeyi çoktan planlamış, gideceğin yeri bulmuş, seni karşılayacak dostlarına haberi uçurmuşsun. Düğün dernek tertip etmiş âşıkla maşukun buluşacağı yeri bayram alanına çevirtmişsin, seni bekleyenlere bayram, bize ise matem var.
Kimin aklına gelirdi gideceğin yerin ebedi âlem olduğu. Sen bize mesajı verdin biz anlamadık. Gittiğin yerde Peygamberimiz Muhammed Mustafa'ya (s.a.v.), Fatıma-tüz Zehra'ya (a.s.), İmam Ali'ye (a.s.), İmam Hasan'a (a.s.), İmam Hüseyin'e (a.s.) diğer İmamlarımıza, seni sabırsızlıkla bekleyen dava arkadaşlarımıza, hacı anneme, Sevim halama, Mehmet dedeme, Ali amcama, Emin amcama, Hüseyin amcama selam söyle.
Sen mutlusun biz yetim, sen özgürsün biz tutsak. İnanması güç, kabullenmesi zor ama tek gerçek var ki, artık sen yoksun. Ama bıraktığın eserler kıyamete kadar var olacak. Allah'a yemin olsun ki, yolun yolumuz, davan davamızdır. Mirasına sahip çıkmak boynumuzun borcudur.
Bu kutlu davada nefesimizin son anına kadar elimizden, dilimizden, gönlümüzden ne geliyorsa daha fazlasını yapmaya ant içtik. Hazır yetişmiş o kadar Haydarlar bıraktın ki; biliyoruz attığımız her adımda, aldığımız her nefeste bizimle olacaksın, bize güç vereceksin.
Son videonda bile yine bizi düşünüp bizleri Allah'a emanet ettin, Rabbim sana laik bir evlat olarak yanına gelmeyi nasip etsin. Rabbim sizleri bize şefaatçi eylesin. Rabbim aile efradına sabır versin, uzun ömürler versin. Acıları acımız, dertleri derdimiz, yasları yasımızdır. Emanetin başımızın tacıdır. Evet, dostlar başımız gitti dönmeyecek ama başlarımız da hiç eğilmeyecek.
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
Misafir Kalem / diğer yazıları
- SEVDE MEYSA BAŞ: Yazıyor, yazıyor! / 10.12.2025
- Yasemin Köker - Hadis ikliminde Hz. Peygamber Efendimizin (as) nefesiyle bütünleşmek / 25.11.2025
- Çiğdem Pala: Zehra kokulu bir gün / 04.11.2025
- ÇİĞDEM PALA: Yüreğimin sırrı: Fatıma / 26.06.2025
- İLYAS GÜNEŞTEKİN: Barış müzakereleri ve arka planı / 14.05.2025
- FATIMA MELEK ÖZYER: Haydar Baş: Bir davanın adı / 15.04.2025
- ÇİĞDEM PALA: Açık mektup / 14.04.2025
- SEÇİL DAMLA KAYAALP - Öğrenme / 08.03.2025
- BURHAN BORAN: Deprem / 27.02.2025
- FATİH HAYDAR GÜNER - Maarif yüzyılı mı, masallar yüzyılı mı? / 20.02.2025
- Yasemin Köker - Hadis ikliminde Hz. Peygamber Efendimizin (as) nefesiyle bütünleşmek / 25.11.2025
- Çiğdem Pala: Zehra kokulu bir gün / 04.11.2025
- ÇİĞDEM PALA: Yüreğimin sırrı: Fatıma / 26.06.2025
- İLYAS GÜNEŞTEKİN: Barış müzakereleri ve arka planı / 14.05.2025
- FATIMA MELEK ÖZYER: Haydar Baş: Bir davanın adı / 15.04.2025
- ÇİĞDEM PALA: Açık mektup / 14.04.2025
- SEÇİL DAMLA KAYAALP - Öğrenme / 08.03.2025
- BURHAN BORAN: Deprem / 27.02.2025
- FATİH HAYDAR GÜNER - Maarif yüzyılı mı, masallar yüzyılı mı? / 20.02.2025


















































































