Türk-İş Genel Başkanı Salih Kılıç, Türkiye'ye hak ettiği desteklerin verilmemesinin, AB çifte standart uyguladığının en güzel göstergesi olduğunu söyledi
Türk-İş Genel Başkanı Salih Kılıç, AB'nin, sürekli Türkiye'nin taahhütlerini yerine getirmediğinden yakınırken, kendisinin de Türkiye'ye verdiği taahhütleri yerine getirmediğini unutmuş göründüğünü söyledi.
"AB'den fonlardan, ve gümrük duvarlarını indirmesinden doğan kayıpların telafisi için 750 milyon euroluk bir alacağımız var. 350 milyon euroluk da sosyal destek alacağımız var. Bu destekleri geçmişte Yunanistan'ın vetosunu gerekçe göstererek vermediler" diyen Kılıç, AB'yi Türkiye'ye verdiği sözlere ilişkin samimi bulmadığını belirtti. Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın Brüksel'deki temasları sonrasında Türkiye'nin AB üyeliğine ilişkin estirilen olumlu havanın fazla önemsenmemesi gerektiğini belirten Kılıç, Türkiye'nin üyeliğe kabulüne ilişkin AB'de bir yumuşama gözlenmesine karşın yapılan reformların hayata geçirilip geçirilmediği konusunda tereddüt yaşanmaya devam ettiğini söyledi.
Oyalama taktikleri
Kılıç, AB'nin üyelikte ısrarcı davranan Türkiye'yi oyalama taktiklerini devam ettirdiğine inandığını vurgulayarak, şöyle konuştu: "Türkiye'yi AB'ye üye kabul etmekte istekli değiller. Ne yazık ki Türkiye'yi oyalama taktiklerini sürdürüyorlar. Verheugen (Türkiye'nin kriterleri hayata geçirmedeki eksiklikleri devam ediyor) diyor. Bu koşullar altında Türkiye'ye ilişkin ilerleme raporunun olumlu çıkması halinde bile 17 Aralıkta Türkiye'ye tarih verilmesi konusunda tereddütler var. Gerçi tarih verilse de sonrasına ilişkin bir açıklık yok."
Türk-İş Genel Başkanı Salih Kılıç, AB'nin, sürekli Türkiye'nin taahhütlerini yerine getirmediğinden yakınırken, kendisinin de Türkiye'ye verdiği taahhütleri yerine getirmediğini unutmuş göründüğünü söyledi.
"AB'den fonlardan, ve gümrük duvarlarını indirmesinden doğan kayıpların telafisi için 750 milyon euroluk bir alacağımız var. 350 milyon euroluk da sosyal destek alacağımız var. Bu destekleri geçmişte Yunanistan'ın vetosunu gerekçe göstererek vermediler" diyen Kılıç, AB'yi Türkiye'ye verdiği sözlere ilişkin samimi bulmadığını belirtti. Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın Brüksel'deki temasları sonrasında Türkiye'nin AB üyeliğine ilişkin estirilen olumlu havanın fazla önemsenmemesi gerektiğini belirten Kılıç, Türkiye'nin üyeliğe kabulüne ilişkin AB'de bir yumuşama gözlenmesine karşın yapılan reformların hayata geçirilip geçirilmediği konusunda tereddüt yaşanmaya devam ettiğini söyledi.
Oyalama taktikleri
Kılıç, AB'nin üyelikte ısrarcı davranan Türkiye'yi oyalama taktiklerini devam ettirdiğine inandığını vurgulayarak, şöyle konuştu: "Türkiye'yi AB'ye üye kabul etmekte istekli değiller. Ne yazık ki Türkiye'yi oyalama taktiklerini sürdürüyorlar. Verheugen (Türkiye'nin kriterleri hayata geçirmedeki eksiklikleri devam ediyor) diyor. Bu koşullar altında Türkiye'ye ilişkin ilerleme raporunun olumlu çıkması halinde bile 17 Aralıkta Türkiye'ye tarih verilmesi konusunda tereddütler var. Gerçi tarih verilse de sonrasına ilişkin bir açıklık yok."