ABD'nin ipiyle kuyuya inilmez!

Türkiye'nin Fırat Kalkanı Harekâtı devam ederken bir yandan da Musul ve Rakka operasyonu hazırlıkları yapılıyor. Terör örgütü IŞİD'in merkezine yapılacak operasyonun planlayıcısı ABD, uygulayıcısı ise yerel güçler olacak. Operasyonun tek amacı ise ABD'de Kasım ayında yapılacak başkanlık seçimleri.
Obama yönetiminin kendi partisinin (Demokrat Parti) adayı Hillary Clinton'a Cumhuriyetçi Parti'nin adayı Donald Trump'a karşı kamuoyu avantaj sağlamak için Ekim ayında operasyonun düğmesine basacağı öne sürülüyor.
Erdoğan'dan şartlı destek
ABD, Rakka ve Musul operasyonunda Türkiye'yi de aktif olarak kullanmak istiyor. Peki, bu konuda Ankara nasıl bir tavır ortaya koyacak? Kısa bir süre önce ABD'ye IŞİD'in ikinci merkezi Rakka'ya birlikte operasyon yapma teklifinde bulunan Cumhurbaşkanı Erdoğan, ABD dönüşü uçakta yaptığı açıklamada ise "YPG varsa biz yokuz" dedi.
Suriye'de IŞİD'in elindeki Rakka şehrine yönelik bir harekâtta, YPG'nin yer alması halinde Türkiye'nin olmayacağını söyleyen Erdoğan, YPG'nin dışarıda bırakılması halindeyse Rakka için ABD ile birlikte hareket edebileceklerini ifade etti.
Musul operasyonuna da aynı şartlarla 'evet' diyen Erdoğan şunları söyledi: "Türkiye Irak'ın Musul kentinin DEAŞ'tan alınması için yapılacak operasyona da katkıda bulunabilir. Orası daha çok Arapların ve bize ciddi manada müzahir unsurların yaşadığı bir şehir. ABD, Musul konusunda bizimle aynı yaklaşımı paylaşır veya paylaşmaz. Bilemiyorum. Ama gördüğüm kadarıyla olumlu bir yaklaşım içindeler. 19 Ekim'de, Irak merkezi yönetimiyle Musul'da DEAŞ'a karşı bir operasyon başlatabilecekleri söyleniyor. Ne olacağını göreceğiz."
ABD sinsi hesaplar peşinde
Türkiye'nin birlikte operasyon yapmaya hazırlandığı sözde stratejik ortak ABD ise sinsi hesaplar içerisinde. Yıllardır Türkiye'yi Suriye'ye sokma çabalarını sonunda gerçekleştiren ABD Fırat Kalkanı Harekatı'nın hedefi olan terör örgütü PYD-YPG'ye ağır silah desteği vermeye devam ediyor.
ABD yetkilileri PYD-YPG'yi IŞİD'e karşı desteklediklerini iddia etseler de ABD'nin aslında bu terör örgütünü Türkiye'ye karşı ağır silahlarla donattığı ifade ediliyor. ABD Savunma Başkanı Ashton Carter PYD ? YPG'ye silah verdiklerini itiraf etmiş bu itirafın geldiği sırada Newyork'ta Cumhurbaşkanı Erdoğan ile görüşen ABD Başkan Yardımcısı Joe Biden, "PYD'ye silah verdiklerinden haberi olmadığını" ifade ederek adeta Türkiye ile dalga geçmişti.
ABD, Suriye'nin kuzeyini PYD- YPG'ye verecek
Türkiye'ye karşı ikiyüzlü bir politika izleyen ABD'nin Suriye'nin kuzeyini bu örgüte vermeyi taahhüt ettiği de ortaya çıktı. Kısa adı CENTCOM olan ABD'nin Ortadoğu kuvvetlerinden sorumlu Birleşik Muharip Komutanı Joseph Votel, 21 Mayıs 2016 tarihinde Suriye'nin Kobani ilçesinde, Kandil'den gelen 2 PKK'lının da bulunduğu toplantıda ilginç sözlere imza attı. Suriye'nin kuzeyinde Türkiye'yi güneyden kuşatacak koridorla ilgili teröristlere her türlü desteğin sağlanacağını kaydeden Votel, Hatay'ın güneydoğusundaki Afrin'den batı yönüne ilerleyecek PYD/PKK'lıları havadan ve karadan destekleme taahhüdünde bulundu.
ABD'nin hazırladığı işgal planına göre Türkiye sınırında takip edilecek koridor şu bölgelerden geçecek: "Dar İzze, Atme, Bab el-Hava, Sermede, Harem, Salkin, Derkuş, Zerzor, Hirbet el-Cüz, Ayn el-Beyda, Burç el-Kasap, Kast el-Maaf ve el-Basit."
Ayn el-Arab'daki toplantıda Votel, terör koridorunun yaşaması için lojistik desteğe, bunun için de deniz yoluna ihtiyaç bulunduğunu dile getirdi. Votel, "Bu yıl öncelikle Kobani-Afrin bağlantısı kurulacak.
Sonraki 8 aylık dilimde de Afrin-Akdeniz hattı size açılacak" diye söz verdi. Afrin'den Akdeniz'e uzanacak terör koridorunun oluşturulması sırasında 'ABD destekli muhalif grupların mukavemet etmeyeceği ve bölgeden çekileceği' de aynı görüşmede konuşulan konular arasında yer aldı.