ABD'den şeytani politika
Mısır ve Suudi Arabistan'ı Katar'a ambargo uygulamaya zorlayan ABD, bu kez 4 Arap ülkesinin Katar'a dayattığı 13 maddenin karşılanmasının zor olduğunu açıkladı. Trump yönetimi bir taraftan Suudi Arabistan'a 'bastır' diyor, öte yandan Katar yönetimini de kucaklamayı ihmal etmiyor
27.06.2017 00:00:00
RECEP BAHAR/HABER-ANALİZ
ABD, Katar ile Suudi Arabistan'ın başını çektiği Arap ülkeleri arasındaki 'yapay kriz'de şeytanlıktan ve ikiyüzlülükten vazgeçmiyor.
İlk olarak 11 Eylül saldırılarından Suudi Arabistan'ı mesul tutan ve Riyad yönetimine yönelik ABD'de tazminat davası açılmasına imkân tanıyan Kongre kararını çıkartan Washington yönetimi, ardından Körfez'deki operasyonun düğmesine bastı.
Suudi Arabistan'ın ümüğünü sıkan Trump yönetimi, ardından bu ülkeyi Mısır-İsrail eksenine eklemledi. Bunu takiben ABD, Suudi Arabistan'ın başını çektiği bu grubu İran ve Türkiye ile ciddi ilişkiler geliştiren Katar'ın üstüne saldı.
Türkiye ve Kuveyt'in arabuluculuk girişimleri ise sonuç vermedi. Suudi Arabistan, Birleşik Arap Emirlikleri, Bahreyn ve Mısır; Katar'a dayattıklerı 13 maddeyle aynı zamanda Türkiye'yi hedef alıyor.
Türkiye'yi de hedef almaya başladılar
Bu dörtlü grup, Türkiye'nin Katar'daki 'küçük üssü'nün kapatılmasını talep etti. Oysa Türkiye, benzer bir üs teklifini Suudi Arabistan'a da yapmıştı ve bu noktada olumlu cevap almıştı. Nitekim Cumhurbaşkanı Erdoğan, İstabul'da kıldığı bayram namazının ardından yaptığı açıklamada, "Katar'a yapılan bu yaklaşım, bizim Suudi Arabistan'a da teklifimizdir. Eğer Katar'a bu teklifimiz onlarla yaptığımız bu anlaşma noktasında Suudi Arabistan da kendisinde bir üs kurmamızı isterse, Suudi Arabistan'da da buna yönelik bir adım atabiliriz. Bu teklifi ben Kral'ın kendisine de yaptım. 'Bunu bir değerlendirelim' dediler. O günden bugüne böyle bir dönüş de söz konusu olmadı. Şu anda bu dönüş söz konusu olmadığı halde, Türkiye'nin asker çekmesini talep etmek bir defa Türkiye'ye karşı da bir saygısızlıktır. Biz herhangi bir ülke ile savunma işbirliği anlaşmasını yaparken, birilerinden izin mi alacağız. Kusura bakmasınlar, Türkiye öyle sıradan bir ülke, sıradan bir devlet değil. Onun için askerini çekmesi gibi bir yaklaşımı Türkiye'den istemek, bu da Türkiye'ye bir saygısızlıktır" dedi.
ABD ikili oynuyor
Öte yandan ABD Dışişleri Bakanı Rex Tillerson, dört Arap ülkesinin ambargoyu kaldırması için Katar'dan talep ettiği bazı şartların 'karşılanmasının zor olduğunu' söyledi. Ancak Tillerson, taleplerin krizin çözümü konusundaki diyalog için bir temel sağladığını vurguladı.
ABD Başkanı Donald Trump ise krizde Katar'a karşı sert bir tutum takınmış ve ülkeyi 'terörün üst düzey destekçisi' olmakla suçlamıştı.
Katar, Suudi Arabistan ve müttefikleri Mısır, Birleşik Arap Emirlikleri ve Bahreyn'in talep ettiği 13 şartı ise reddetti.
Katar Dışişleri Bakanı, ayrıca taleplerin meselenin 'terörle mücadeleyle bir ilgisi olmadığının ve Katar'ın egemenliğini kısıtlayıp, dış politikanın başka bir yere havalesini istediklerinin kanıtı' diye konuştu.
Suudi Arabistan'ın başını çektiği dört Arap ülkesi, geçen Cuma günü açıklanan taleplerin karşılanması için Katar'a 10 günlük süre verdi. Bu süre 3 Temmuz Pazartesi günü doluyor. Katar, ABD'nin Ortadoğu'daki en büyük üssüne ev sahipliği yapıyor.
Türkiye ile Katar arasında hava, kara ve deniz köprüsü
Katar, üç haftadan uzun bir süredir daha önce görülmemiş diplomatik ve ekonomik ambargolarla karşı karşıya. Ülkeye gıda ve diğer tüketim maddeleri Türkiye ve İran tarafından sağlanıyor. Türkiye'den şu ana kadar Katar'a kargo uçaklarıyla 100'den fazla seferle gıda ve temel ihtiyaç maddesi taşındı.
Bu arada gıda ve ihtiyaç maddesi dolu yük gemileri de yola çıktı. Katar'ın başlıca ithalat güzergâhı, karadan Suudi Arabistan üzerinden, denizden de Birleşik Arap Emirlikleri'ne (BAE) demirleyen yük gemilerinden kesintiye uğradı. Çevresindeki hava sahasının büyük çoğunluğu da trafiğe kapandı.
Ancak küçük ve zengin ülke Katar, alternatif güzergâhlar bularak şu ana kadar ekonomik çöküşü önledi. Komşu ülkelerde yaşayan veya aileleri bu ülkelerde yaşayan Katar vatandaşları ise krizden en olumsuz etkilenenler oldu.
BAE Dışişleri Bakanı, talepler karşılanmadığı takdirde Katar'la 'yolların ayrılacağını' söyledi.
ABD, Katar ile Suudi Arabistan'ın başını çektiği Arap ülkeleri arasındaki 'yapay kriz'de şeytanlıktan ve ikiyüzlülükten vazgeçmiyor.
İlk olarak 11 Eylül saldırılarından Suudi Arabistan'ı mesul tutan ve Riyad yönetimine yönelik ABD'de tazminat davası açılmasına imkân tanıyan Kongre kararını çıkartan Washington yönetimi, ardından Körfez'deki operasyonun düğmesine bastı.
Suudi Arabistan'ın ümüğünü sıkan Trump yönetimi, ardından bu ülkeyi Mısır-İsrail eksenine eklemledi. Bunu takiben ABD, Suudi Arabistan'ın başını çektiği bu grubu İran ve Türkiye ile ciddi ilişkiler geliştiren Katar'ın üstüne saldı.
Türkiye ve Kuveyt'in arabuluculuk girişimleri ise sonuç vermedi. Suudi Arabistan, Birleşik Arap Emirlikleri, Bahreyn ve Mısır; Katar'a dayattıklerı 13 maddeyle aynı zamanda Türkiye'yi hedef alıyor.
Türkiye'yi de hedef almaya başladılar
Bu dörtlü grup, Türkiye'nin Katar'daki 'küçük üssü'nün kapatılmasını talep etti. Oysa Türkiye, benzer bir üs teklifini Suudi Arabistan'a da yapmıştı ve bu noktada olumlu cevap almıştı. Nitekim Cumhurbaşkanı Erdoğan, İstabul'da kıldığı bayram namazının ardından yaptığı açıklamada, "Katar'a yapılan bu yaklaşım, bizim Suudi Arabistan'a da teklifimizdir. Eğer Katar'a bu teklifimiz onlarla yaptığımız bu anlaşma noktasında Suudi Arabistan da kendisinde bir üs kurmamızı isterse, Suudi Arabistan'da da buna yönelik bir adım atabiliriz. Bu teklifi ben Kral'ın kendisine de yaptım. 'Bunu bir değerlendirelim' dediler. O günden bugüne böyle bir dönüş de söz konusu olmadı. Şu anda bu dönüş söz konusu olmadığı halde, Türkiye'nin asker çekmesini talep etmek bir defa Türkiye'ye karşı da bir saygısızlıktır. Biz herhangi bir ülke ile savunma işbirliği anlaşmasını yaparken, birilerinden izin mi alacağız. Kusura bakmasınlar, Türkiye öyle sıradan bir ülke, sıradan bir devlet değil. Onun için askerini çekmesi gibi bir yaklaşımı Türkiye'den istemek, bu da Türkiye'ye bir saygısızlıktır" dedi.
ABD ikili oynuyor
Öte yandan ABD Dışişleri Bakanı Rex Tillerson, dört Arap ülkesinin ambargoyu kaldırması için Katar'dan talep ettiği bazı şartların 'karşılanmasının zor olduğunu' söyledi. Ancak Tillerson, taleplerin krizin çözümü konusundaki diyalog için bir temel sağladığını vurguladı.
ABD Başkanı Donald Trump ise krizde Katar'a karşı sert bir tutum takınmış ve ülkeyi 'terörün üst düzey destekçisi' olmakla suçlamıştı.
Katar, Suudi Arabistan ve müttefikleri Mısır, Birleşik Arap Emirlikleri ve Bahreyn'in talep ettiği 13 şartı ise reddetti.
Katar Dışişleri Bakanı, ayrıca taleplerin meselenin 'terörle mücadeleyle bir ilgisi olmadığının ve Katar'ın egemenliğini kısıtlayıp, dış politikanın başka bir yere havalesini istediklerinin kanıtı' diye konuştu.
Suudi Arabistan'ın başını çektiği dört Arap ülkesi, geçen Cuma günü açıklanan taleplerin karşılanması için Katar'a 10 günlük süre verdi. Bu süre 3 Temmuz Pazartesi günü doluyor. Katar, ABD'nin Ortadoğu'daki en büyük üssüne ev sahipliği yapıyor.
Türkiye ile Katar arasında hava, kara ve deniz köprüsü
Katar, üç haftadan uzun bir süredir daha önce görülmemiş diplomatik ve ekonomik ambargolarla karşı karşıya. Ülkeye gıda ve diğer tüketim maddeleri Türkiye ve İran tarafından sağlanıyor. Türkiye'den şu ana kadar Katar'a kargo uçaklarıyla 100'den fazla seferle gıda ve temel ihtiyaç maddesi taşındı.
Bu arada gıda ve ihtiyaç maddesi dolu yük gemileri de yola çıktı. Katar'ın başlıca ithalat güzergâhı, karadan Suudi Arabistan üzerinden, denizden de Birleşik Arap Emirlikleri'ne (BAE) demirleyen yük gemilerinden kesintiye uğradı. Çevresindeki hava sahasının büyük çoğunluğu da trafiğe kapandı.
Ancak küçük ve zengin ülke Katar, alternatif güzergâhlar bularak şu ana kadar ekonomik çöküşü önledi. Komşu ülkelerde yaşayan veya aileleri bu ülkelerde yaşayan Katar vatandaşları ise krizden en olumsuz etkilenenler oldu.
BAE Dışişleri Bakanı, talepler karşılanmadığı takdirde Katar'la 'yolların ayrılacağını' söyledi.