ABD, Amerika kıtasının asıl sahipleri olan Kızılderilileri evlerinden yurtlarından etti, köleleştirip en pis işlerinde kullandı, yetmedi dile kolay tam 15 milyon masum Kızılderili'yi soykırıma tabi tuttu.
Hiroşima ve Nagasaki'de atom bombası kullanarak savaş suçu işlediler, yüzbinlerce masum insanların ölümüne, bebeklerin aksak doğmalarına neden oldular.
Özgürlükler adına girdikleri her ülkeyi harabeye çevirdiler. Kadınlarını kirlettiler, çocuk, yaşlı demeden bomba yağdırdılar, karşıya geçip zevkle seyrettiler.
Yolları nereye uğramışsa, vardıkları her yerde ölüm saçtılar. Yolları Vietnam'a çıktı 4 milyon Vietnamlıyı öldürdüler, işledikleri katliamlardan kahraman üreterek dünya kamuoyunu Rambo filmleriyle yanılttılar. Kore'de 3 milyon, Kamboçya'da 1 milyon insan öldürdüler.
Afganistan'da, Irak'ta, Suriye'de, Libya'da milyonlarca insan öldürdüler ve başta petrol olmak üzere yeraltı kaynaklarına çöreklendiler.
ABD, ülkeleri işgal edip kaynaklarını sömürmekle de yetinmiyor. ABD'nin, henüz askeri savaş açmadığı ülkeleri işgale hazırlamak adına, o ülkelerin içişlerine nasıl karıştığını ve toplumsal barışı nasıl bozmaya çalıştığını biz millet olarak 15 Temmuz'da öğrendik.
Hemen hemen her devletin içerisinde, dışarıdan finanse edilen terörist gruplar vardır veya olabilir. ABD, bu grupları fırsat bilerek veya fırsatı kendisinin oluşturduğu terörist gruplara destek vererek toplumsal barışın bozulmasında baş rolü üstlenmiştir.
Bizim terörist olarak tespit edip, belgelerle ispat ettiğimiz terörist gruplar, ABD tarafından koruma altına alınarak faaliyetlerini sürdürmelerine fırsat verilmiştir. FETÖ'ye ABD'nin verdiği desteği hepimiz çok iyi biliyoruz.
Hangi ülkeyi dost ve stratejik ortak olarak ilan etmişlerse, o ülkenin içişlerine karışmışlar, siyasetlerine yön vermişler, istedikleri kanunları çıkarttırarak veya değiştirterek kaynaklarını sömürmüşlerdir. İstediklerini elde ettikten sonra da dost dediklerinin, stratejik ortak olarak gördüklerinin hazin sonlarını köşelerine çekilerek zevkle seyretmişlerdir. Orta Doğu bu acı gerçeklerle doludur.
ABD, kendi vatandaşları arasında bile ayrımcılık, ırkçılık yapmaktadır. Tenlerinin renginden dolayı ikinci sınıf muamelesi gören, sindirilmiş, korkutulmuş insanları reklam malzemesi olarak kullanmışlar. Sokak ortasında aman dileyen vatandaşa polis tarafından yapılan muamele hala zihinlerde tazeliğini korumaktadır.
Kendi vatandaşı için bile demokrasi, insan hakları ve özgürlük, ABD'nin müsaade ettiği kadardır. Amerikalı siyasetçi ve insan hakları savunucusu olan (asıl adı Malcolm Little olan, Müslüman olduktan sonra El-Hacc Mâlik el-Şahbâz adını alan) Malcolm X, verdiği bir konferansta fikirlerinden dolayı şehit edilmiştir.
ABD'nin siyasette çok sesliliğe tahammülü de yoktur. ABD'de iki siyasi partinin dışında başka bir siyasi partinin yaşama hakkının olmadığını herkes bilir.
Adalet adına, insanlık adına ABD'nin yaptıkları yanına kâr olarak kalmamalıdır. Daha yaşanılır bir dünya için, dünya halkları ve Amerikan halkının geleceği için bu gidişata dur diyebilmeliyiz, yeter artık sırtımızdan in diyebilmeliyiz.
Dünya, ABD'nin işlediği suçlara seyirci kalmamalı ve işlediği suçlarıyla yüzleşmesi sağlanmalıdır.
- Çözümün adresi, Türkiye’nin B planı / 25.03.2025
- Türkiye’yi böldürmeyeceğiz, oyuna da gelmeyeceğiz / 17.03.2025
- 27 Şubat 2013 / 02.03.2025
- Bizim durumumuz Fransa’ya benzemez / 21.02.2025
- Sizler hangi kitabın Müslümanısınız / 20.02.2025
- İktidarın muhalefete ihtiyacı var / 24.01.2025
- Aydınlığa nasıl çıkacağız? / 23.01.2025
- Bir kongreden fazlası / 19.01.2025
- Cumhuriyetten rahatsız olanlar / 16.01.2025