ABD ile Türkiye arasında Brunson gerilimi

ABD ile Türkiye ilişkilerinde gerilim son açıklamalarla daha da tırmandı. ABD'li Rahip Andrew Brunson'ın tutukluluğunun ev hapsine çevrilmesine ilişkin ABD'den gelen sert açıklamalar Türkiye'den de aynı karşılığı buldu.

Önce ABD Başkan Yardımcısı Mike Pence, ardından ABD Başkanı Donald Trump, "Brunson serbest bırakılmazsa Türkiye'ye geniş yaptırım uygulayacaklarını" açıkladı.

Trump, Twitter hesabından paylaştığı mesajında "ABD, Türkiye'ye Rahip Andrew Brunson'un uzun süreli tutukluluğu için geniş yaptırımlar uygulayacak" ifadelerine yer verdi.

Trump'ın mesajı ABD Başkan Yardımcısı Mike Pence'in benzer açıklamasının ardından geldi. Pence, "Bu masum din adamının serbest bırakılması ve ABD'deki evine gönderilmesi konusunda Türkiye harekete geçmezse brunson özgür kalana kadar önemli yaptırımlar uygulayacağız" mesajını paylaştı.

 Trump ve Pence'nin ifadelerine Türkiye'den tepki geldi. Ancak ABD tarafının hamleleri bunlarla sınırlı kalmadı. ABD'de Kongre'nin ortak oturumunda son şekli verilen 716 milyar dolarlık savunma bütçesi, Temsilciler Meclisi'nde de kabul edildi.

Türkiye'ye F-35 satışına ve devrine sınırlama getiren bütçe, 54'e karşı 359 oyla kabul edildi.  Yeni yasa, Amerikan Başkanı Donald Trump'a, Rusya'dan silah satın alıp Amerika Birleşik Devletleri'nden de askeri ekipman almak isteyen ülkelere yaptırım uygulama yetkisi de veriyor.

Bütçenin gelecek hafta sonuna doğru Senato'nun gündemine gelmesi bekleniyor. Senato'dan geçerse onay için ABD Başkanı Donald Trump'ın önüne gidecek. Trump yasayı onaylarsa yürürlüğe girecek.

Bütçe uygulamaya konursa, Türkiye'nin F-35 programından tamamen çıkarılıp çıkarılmamasının değerlendirileceği rapor tamamlanana kadar F-35'lerin Türkiye'ye transferi durdurulacak.

Kredi kısıtlama tasarısı da geçti

Senato Dış İlişkiler Komitesi, Türkiye'de yargılanan aralarında rahip Andrew Brunson'ın da bulunduğu Amerikan vatandaşlarının tutukluluk hallerini gerekçe göstererek hazırladığı ve Türkiye'nin uluslararası kuruluşlardan kredi almasını kısıtlayan tasarıyı da kabul etti.

Tasarı, Komisyon Başkanı Cumhuriyetçi Senatör Bob Corker ve komisyonun kıdemli Demokrat üyesi Senatör Bob Menendez dahil, aralarında hem Cumhuriyetçi hem Demokratlar'ın olduğu 6 senatör tarafından sunulmuştu.

Corker ve Menendez, tasarının geçmesinden memnuniyetlerini dile getiren açıklamalar yaptı. Tasarı, uluslararası kredi kuruluşlarının Türkiye'ye kredi vermesine kısıtlamalar getiriyor.

Tasarının yasalaşması için önce Senato Genel Kurulu'nda da onaylanması, sonra da Temsilciler Meclisi'nin gündemine getirilip orada da geçirilmesi ve Başkan Donald Trump'ın da imzalaması gerekiyor.

'Bize tehdit sökmez'

ABD'li Rahip Brunson gerilimi ile ilgili önemli açıklamalarda bulunan TBMM Başkanı Binali Yıldırım, "ABD ucuz tehdit lisanını artık bırakmalı. Bize tehdit sökmez" dedi.

"Bu millete tehdit sökmez. Dolayısıyla Amerika Birleşik Devleti, Türkiye ile ilişkilerini uzun vadede geliştirmeyi arz ediyorsa bu tehdit dilinden vazgeçmesi lazım" şeklinde konuşan Yıldırım şunları söyledi: "Türkiye'yi tehdit etmeden önce Türkiye'de bir 15 Temmuz darbe girişiminin olduğunu ve bu girişimin de faili olan FETÖ'nün Amerika'da elini kolunu sallayarak hiçbir kısıtlamaya tabii olmadan muhafaza edildiğini de unutmamalıdır. Amerika bir hukuk devletiyse Türkiye de bir hukuk devletidir. Dolayısıyla hukukun kararına saygı göstermek durumundadır. Bizim tavsiyemiz artık bu ucuz tehdit lisanını Amerika'nın bırakması ve Türk halkının güvenini nasıl kazanacak, 15 Temmuz'dan sonra bunun yollarına bakması gerekir."

Ebru Özkan iddiası yalanlandı

Öte yandan Ankara, İsrail'de gözaltına alınan Ebru Özkan'ın serbest bırakılması karşılığında ABD'li rahip Andrew Brunson'ın salıverilmesi için ABD ile Türkiye arasında bir anlaşma yapıldığına yönelik haberleri yalanladı.

Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Hami Aksoy, Ebru Özkan'ın serbest bırakılmasına ilişkin basın organlarında yer alan bazı iddialar hakkındaki soruya cevap verdi.

Aksoy, "Rahip Brunson'ın serbest bırakılması karşılığında Ebru Özkan'ın İsrail'deki tutukluluk haline son verildiğine ilişkin iddialar kesinlikle asılsız ve gerçek dışıdır. Bilindiği gibi, Ebru Özkan hakkında 9 Temmuz'da İsrail'deki duruşmada şartlı tahliye kararı verilmiştir. Adı geçen tutuksuz yargılanmak üzere serbest bırakılmış ve ülkemize dönmüştür" diye yanıt verdi.