Abant ne söyledi ülke ne duydu?

“Abant platformu” diye bir kuruluş var bilirsiniz.
Diyalogcu ekibin yan kuruluşlarından biridir.
Hatta mevcut iktidar partisinin temellerinin bu platformda atıldığı rivayet edilmektedir.
Dolayısıyla eserine bakarak, kime ve kimlere hizmet ettiğini rahatlıkla anlayabilirsiniz.
Son toplantısını ve sondan önceki iki toplantısını da “Yeni Anayasa” üzerine yapmış.
Aynı ekibin televizyonları, ülkede oalağanüstü bir şey olsa, mesela deprem olsa dahi nasılki birinci haberleri Ergemekon üzerine ise, bu sözünü ettiğimiz kuruluş ta, her defasında abuk-sabuk gündemleri getirip millete dayatması ile meşhurdur.
Ülkeyi on yıldan beri tek başına yöneten iktidar partisinin dolayısyla iktidarın yol göstericisi, akıl hocası konumundaki Abantçılar, şimdiye kadar hangi derde derman, hangi yaraya merhem üretebilmişlerdir ki, hala akıl hocalığına devam ediyorlar?
Abant platformunun ve benzerlerinin kılavuzluğunda on yılda koca ülkenin geldiği noktaya bir bakar mısınız:
“Son haftalarda yaşananlardan bir demet sunalım. BDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş, geleceklerini belirlemeleri için Kürtlerin önüne sandık kurulmasını ve referandum yapılmasını istiyor. Diyarbakır’da baba Mustafa Barzani’yi anma toplantısı düzenleniyor. Barzani’nin bayrağı çekiliyor. Devletimize meydan okunuyor. Sömürgecilerin kışkırtmasıyla Devletimize isyan eden, masum insanlarımızı katleden, kan döken Şeyh Sait ve Şeyh Rıza gibilerinin heykelleri dikiliyor, birer kahraman olarak tanıtılmaya çalışılıyor. Diyarbakır’da dil konferansı düzenleniyor. 200’ü aşkın Kürtçü devletimize 13 maddelik şart dayatıyor. Ana okulundan üniversiteye Kürtçe’yi eğitim dili olarak talep ediyor, bu da siyasal bir statü ile mümkündür diyor. Mustazaf-Der, bu topraklarda Türklerin ne hakkı varsa, Kürtlerin de aynı haklara sahip olması gerektiğini savunarak, “Kürtçe de Türkçe gibi resmi dil olmalıdır” diyor. BMM Başkanı Cemil Çiçek’in katıldığı ‘Yeni Anayasa Süreci’ başlıklı toplantıya katılan Türkiye Ermenileri Genel Patrik Vekili Başepiskopos Aram Ateşyan, Süryani Kadim Cemaati İstanbul Metropoliti Yusuf Çetin, Süryani Katolik Cemaati Ruhani Lideri Yusuf beklentilerini şöyle anlatıyorlar:
Bu anayasada bizleri üzen maddeler var. Örneğin “Türkiye Cumhuriyeti’ne vatandaşlık bağıyla bağlı olan herkes Türk’tür” deniliyor, ama biz “Türkiye vatandaşıyız. Türkiye vatandaşı Ermeni’yiz. Türk değiliz” diyorlar. (Anayasa bu amaçla değiştirilmek isteniyor.) Eşitlik istiyoruz. Patrikhanemizin tüzel kişiliği yoktur.” (Sadi Somuncuoğlu; Yeni Çağ, 10 Mart 2012)
Sadece son bir kaç haftada yaşanan gelişmeler bunlar, hafta hafta, ay ay, yıl yıl on seneyi tarayın bakalım neler görceksiniz ve hiç şüpheniz olmasın hepsinde de Abant Paltformunun çok önemli katkıları olmuştur, önemli ölçüde pay sahibidir.
İnsan şöyle bir vicdan muhasebesi yapar, geçen on yılı bir değerlendirir ve ülkenin uçurumun başına gelişinde bizim de payımız oldu der ve bir köşeye çekilir, tevbe istiğfar eder.
Bunlar hem kel hem de fodol, yaptıklarına, yazdıklarına bakmadan, sebep oldukları bunca felaketlere bakmadan hala akıl hocalığına devam ediyorlar.
Allah akıl fikir versin.