AB uyduluğuna hayır!

Bağımsız Türkiye Partisi (BTP), Kuvay-ı Milliye'nin birincisine start verilen kent Samsun'daki görkemli mitinginden sonra, bir başka Kuvay-ı Milliye kenti Balıkesir'de de miting düzenledi. 1. Kuvay-ı Milliye'nin Balıkesirli torunları da 2. Kuvay-ı Milliye'nin önderi, lideri, BTP Genel Başkanı Prof. Dr. Haydar Baş ile kadrosunu büyük bir coşku ile karşıladı. On binler halinde Stadyum Önü Miting Alanına akın ederek, "mandacılığa hayır" diyen ecdadına yaraşanı yaptı. Günümüz mandacılarının dayattığı AB'ye, IMF'ye karşı Bağımsız Türkiye diye haykırdı.

Dünya bizi bekliyor

1. Kuvay-ı Milliye hareketinin torunlarına hitaben bir konuşma yapan 2. Kuvay-ı Milliye'nin önderi, BTP Genel Başkanı Prof. Dr. Haydar Baş, mandacılığın günümüzdeki tezahürü AB'ye karşı oluş gerekçelerini anlattı. Ülkemiz üzerinde oynanan oyunların sürekliliğine dikkat çekti. Millet olarak ayakta kalmamızın gerek şartlarını sıraladı. Ve, ülkemizi dimdik ayağa dikecek, lider ülke, kâinat devleti yapacak projelerinden bahsetti.

Türk milletinin insanlık ailesinin en şerefli, en izzetli, en keremli, en güçlü milleti olduğunu; yaşadığı bütün coğrafyalarda, insanlığın, can, mal, namus, din ve vicdan emniyetine azami derecede dikkat ettiğini söyleyen Prof. Dr. Haydar Baş, "Bugün insanlık, can, mal, namus, din ve vicdan emniyetinden mahrum ise yeminle konuşuyorum ki Türk'ün eli dünya sahnesinden çekildiği içindir" dedi. Prof. Dr. Haydar Baş, bu emniyetlerin tekrar doya doya yaşatılmasının Türk'ün yeniden eski tasarrufu gücüne kavuşmasından geçtiğini belirtti.

Güçlü ordu, olmazsa olmaz şarttır

Milletlerin ayakta kalabilmesi, ilânihaye devam edebilmesi için güçlü bir devlet iradesi ile çok güçlü bir orduya ihtiyaç bulunduğunu, devlet ve milletin ayakta durabilmesi için olmazsa olmaz şartının çok güçlü bir silahlı kuvvetler olduğunu söyleyen Prof. Dr. Haydar Baş, silahlı kuvvetlerimizi dünyanın en güçlü ordusu haline getirmeye mecbur olduğumuzu ifade ederek şöyle devam etti: "Uzun yıllardan beri bu milleti bölüp parçalamak isteyenler var. Maalesef dıştan kaynaklanan bu oyunlara içimizde, gafil olan kardeşlerimiz de alet olmaktadırlar. Bizi insanımızla, milletimizle, askerimizle karşı karşıya getiriyorlar. Buna kesinlikle alet olmamamız lazımdır. Tek bilek, tek yürek, devlet-millet, sivil-asker beraberliğini sağlamamız lazımdır. O zaman göreceksiniz ki bütün dahili ve harici düşmanlar arkasına baka baka kaçacaklardır."

Doğu ile batıyı üst üste getirmek nasıl mümkün değilse...

Türkiye'yi parçalama oyununun bir parçası olduğunu söyleyen Prof. Dr. Haydar Baş, şöyle konuştu: "AB, Türkiye'nin parçalanmasıdır. Bu kadar taviz verdiler. Uyum yasaları çıkardılar. Güya AB, bunlara gün verecekti. Ne oldu? Avrupa onlara sırtını döndü. Avrupa, Yani'dir, Kâni olmaz. Avrupa'nın medeniyet, kültür, insanlık, inanç anlayışı farklıdır. Avrupa medeniyetini Teslis üzerine buna etmiştir. Biz ise Tevhid üzerine bina etmişizdir. Doğu'yu alıp Batı'ya, Batı'yı alıp Doğu'ya getirebilir misiniz? Bu, kıyametin kopması demektir. Türk milletinin yeri AB'ye uyduluk değildir. Uydu bir millet, uydu bir devlet değil, lider bir devlet, kâinat devleti olmaya var iseniz biz, yıllardan beri aşamadıkları şu bunalımı, 24 saatte aşacağız. 2 senede Avrupa'yı, 3 senede Amerika'yı yetişeceğiz, 4. senede lider bir dünya devleti, kâinat devleti olacağız." Prof. Dr. Haydar Baş, devamla, Kıbrıs'ı, Ege'yi Yunan'a vermek, Güneydoğu'yu bizden ayırmak, İstanbul suriçinde Vatikan modeli bir Ortodoks din devleti kurmak, Kuzey Irak'ta bir Kürt devleti çalışması ile Türkiye'nin parçalanmasını hızlandırmak istediği için AB'ye karşı olduğunu söyledi.

Mezardakileri bile kapsayan projeler

BTP Genel Başkanı Prof. Dr. Haydar Baş, yağmurlu bir havaya rağmen miting alanını dolduran ve sonuna kadar da ayrılmayan Balıkesirlilere iktidar oldukları günün sabahı Türk insanına neler vereceklerini de anlattı ve yapacaklarından bazılarını özetle şöyle sıraladı: "Tarım ve havancılık kesimlerine faizsiz kredi verilecek. Tarım kesimine her şartta destek verilecek. Herkes istediği kadar üretecek. Üreticiye tahdit konulmayacak, önü açılacak. Ürünlere devlet tarafından dünya piyasalarında pazar bulunacak. Milletvekilleri artık TBMM'de boş boş oturmayacak. Kavga edemeyecek. Çantasını alıp, pazar bulmak için kıta kıta dolaşacak. Ben Uzakdoğu ile iş yapıyorum. Eğer biz tarım ve hayvancılık ürünlerimizi Çin'e pazarlasak, mal yetiştiremeyiz. Adamları böcek yemekten kurtarırız. Onlar da bize dua ederler. Bundan sonra yatmak yok. Mustafa Kemal'in ifadesiyle 'Köylü milletin efendisidir.' Efendiye hizmet edilir. Biz size hizmetle şeref duyacağız. Biz, hizmet etmek, iş ve aş bulmak için geliyoruz.Tarım kesiminin faiz borçlarını sileceğiz. Borcun aslını da cebinden bir tek kuruş çıkmadan avansla ödeme imkanı getireceğiz. Topraksız olanlara hazine arazisinden toprak verilecektir. Bizim ağanın toprağında gözümüz olmayacak. Biz et ve tırnak gibi olacağız. Ağasıyla, işçisiyle, çiftçisiyle bir ve beraber olacağız. Nakliyecilere, otobüs şoförlerine, sanayiciye, KOBİ'lere, esnafa faizsiz kredi vereceğiz. Emeklilerin maaşından kesintiye son vereceğiz. Maaşları ikiye katlanacak. Ev hanımlarına emeklilik hakkı getireceğiz. Parasızlıktan evlenemeyen gençlere faizsiz yuva kurma kredisi vereceğiz. Üniversiteye girmek sınava tabi olmayacak. Burs adedi ve miktarını arttıracağız. Evsizleri ev sahibi yapacağız. Her doğan çocuğa maaş bağlayacak, ailesine de doğum ikramiyesi vereceğiz. Cezaevlerindeki kardeşlerimize çalışma ve çocuklarının nafakasına katkıda bulunarak vicdan azabından kurtulma imkanı sağlayacağız. Özürlülerimize ve şehit ailelerine devlet garantisinde bir huzurlu yaşam sağlayacağız. Mezardakileri bile unutmayacak, yetiştireceğimiz hayırlı nesiller ile onların ruhlarını şâd edeceğiz."