Başbakan Erdoğan'ın Washington ziyareti öncesinde, İncirlik' ve Güneydoğu'da bir Üs'sün ABD'ye verilmesi konusunda mutabakata vardığı öne sürülüyor
Tayyip Erdoğan'ın Büyük ABD Seferi'nde (!) çantasından çıkaracağı hediye paketi belli oldu:
"40 bin Coni'nin İncirlik Üssü'ne yerleştirilmesi..."
Üstelik Coni'lerin bu defaki Türkiye'ye ayak basmaları "geçici" statüsüyle filan da olmayacak. Amerikalılar "kalıcı" olarak Anadolu'ya geliyor.
Yani İskenderun'dan-Habur'a 70 bin kilometrelik bir alanda geçen yıl "kıl payı" farkla yırttığımız "işgal" bu defa gerçekleşiyor.
Kıbrıs'ı "fetih"ten "işgal"e çeviren AKP hükümeti, şimdi de Anadolu topraklarına aynı kötü finali yazıyor.
Yazık ki ne yazık.
Grosman'la gelen talepler
ABD'nin, Türkiye'den bu talebi Kasım ayındaki ikiz saldırılardan sonra güncelleşmişti.
Konu aslında hep gündemdeydi. Fakat ciddi bir baskıya dönüştüğü dönem, o ünlü terör saldırıları sonrasına denk düşüyor.
İnsanın aklına bu kritik zamanlama nedeniyle binbir soru gelse de biz şimdilik, o noktaları bir tarafa bırakarak işin serencamını aktarmaya devam edelim.
ABD Dışişleri Bakanlığı'nın 3 nolu ismi ve eski Ankara Büyükelçisi Mark Grossman Ankara'yı ziyaret etmiş ve biz o gün Yeni Mesaj'da "ABD düğmeye bastı" diyerek konunun içyüzünü okuyucularımıza duyurmuştuk.
Grossman bu ziyaretinde Türkiye'den iki talepte bulunmuştu:
1-İncirlik Üssü üzerindeki kullanıma yönelik sınırlamalar kaldırılsın
2- En az 40 bin Amerikan Askerini İncirlik'e yerleştirelim.
İşte Mark Grossman'ın bundan bir ay önce istediği bu tarihi talepler, bugün tahminlerden de kısa bir sürede hayata geçiyor.
Başbakan Erdoğan Washington'a "emriniz olur" cevabıyla uçuyor.
İncirlik'in de ötesi var
Amerikalıların talepleri İncirlik'le de sınırlı değil. Onlar Türkiye'nin güneydoğusunda da büyük bir "üs" istiyorlar.
Bu isteğin tarihi 2000 yılına kadar uzanıyor.
"Yeni Amerikan Yüzyılı Projesi"nin mimarı Şahinler, 2000 yılında yayınladıkları ünlü bildirilerinde "Türkiye'nin güneydoğusunda büyük bir üs kurulması gerektiğini" deklare etmişlerdi.
İşte şimdi bu hedefe adım adım yaklaşıyorlar.
40 bin Amerikan askeri önce İncirlik'e yerleşecek. Ardında başka 40 bin Amerikan askeri güneydoğuda kurulaşacak büyük bir üsse konuşlandırılacak.
Böylece eder size 80 bin Coni!
80 bin Coni rakamını bir yerlerden hatırlıyorsunuzdur.
ABD 1 Mart'ta reddedilen tezkere kapsamında tam 80 bin Amerikan askerinin Türk topraklarına yerleşmesini istemişti.
Şimdi bu proje yedirile yedirile hayata geçiyor.
Hükümetin misyonu
Hükümet bu işe fazlasıyla teşne... Çünkü ortada verilen sözler var.
ABD-İsrail ortaklığı ise Kürdistan'ın kuzeyini hallettikten sonra şimdi de işin Güney'i için, askeri desteği kurmak üzere harekete geçmiş gözüküyor.
Ülkenin parçalanması ve Kürdistan'ın kurulması bizzat kendi ellerimizle gerçekleştirilecek!
Muhtemelen de bu büyük ikrama karşılık Kıbrıs'ta "geçici" bir rahatlamaya imkan tanınacak.
Daha doğrusu 2004 sonuna kadar Kıbrıs sorunu "bekletilecek." Bu arada AB süreci ile ilgili olarak "takvim" adı altında bir kelime oyunuyla hükümete destek verilip herşey güllük gülistanlık gösterilecek.
"Takvim olmazsa hükümet batar" senaryosu için işte kurtarıcı bir formül...
Bu arada Türkiye 80 bin Coni'nin ayakları altında ezilecekmiş, onun lafını bile etmeye değmez.
Bu hükümetin misyonunu anlamak için illa işgali mi görmemiz gerekiyor.
Tarihi günler devam ediyor.
Tayyip Erdoğan'ın Büyük ABD Seferi'nde (!) çantasından çıkaracağı hediye paketi belli oldu:
"40 bin Coni'nin İncirlik Üssü'ne yerleştirilmesi..."
Üstelik Coni'lerin bu defaki Türkiye'ye ayak basmaları "geçici" statüsüyle filan da olmayacak. Amerikalılar "kalıcı" olarak Anadolu'ya geliyor.
Yani İskenderun'dan-Habur'a 70 bin kilometrelik bir alanda geçen yıl "kıl payı" farkla yırttığımız "işgal" bu defa gerçekleşiyor.
Kıbrıs'ı "fetih"ten "işgal"e çeviren AKP hükümeti, şimdi de Anadolu topraklarına aynı kötü finali yazıyor.
Yazık ki ne yazık.
Grosman'la gelen talepler
ABD'nin, Türkiye'den bu talebi Kasım ayındaki ikiz saldırılardan sonra güncelleşmişti.
Konu aslında hep gündemdeydi. Fakat ciddi bir baskıya dönüştüğü dönem, o ünlü terör saldırıları sonrasına denk düşüyor.
İnsanın aklına bu kritik zamanlama nedeniyle binbir soru gelse de biz şimdilik, o noktaları bir tarafa bırakarak işin serencamını aktarmaya devam edelim.
ABD Dışişleri Bakanlığı'nın 3 nolu ismi ve eski Ankara Büyükelçisi Mark Grossman Ankara'yı ziyaret etmiş ve biz o gün Yeni Mesaj'da "ABD düğmeye bastı" diyerek konunun içyüzünü okuyucularımıza duyurmuştuk.
Grossman bu ziyaretinde Türkiye'den iki talepte bulunmuştu:
1-İncirlik Üssü üzerindeki kullanıma yönelik sınırlamalar kaldırılsın
2- En az 40 bin Amerikan Askerini İncirlik'e yerleştirelim.
İşte Mark Grossman'ın bundan bir ay önce istediği bu tarihi talepler, bugün tahminlerden de kısa bir sürede hayata geçiyor.
Başbakan Erdoğan Washington'a "emriniz olur" cevabıyla uçuyor.
İncirlik'in de ötesi var
Amerikalıların talepleri İncirlik'le de sınırlı değil. Onlar Türkiye'nin güneydoğusunda da büyük bir "üs" istiyorlar.
Bu isteğin tarihi 2000 yılına kadar uzanıyor.
"Yeni Amerikan Yüzyılı Projesi"nin mimarı Şahinler, 2000 yılında yayınladıkları ünlü bildirilerinde "Türkiye'nin güneydoğusunda büyük bir üs kurulması gerektiğini" deklare etmişlerdi.
İşte şimdi bu hedefe adım adım yaklaşıyorlar.
40 bin Amerikan askeri önce İncirlik'e yerleşecek. Ardında başka 40 bin Amerikan askeri güneydoğuda kurulaşacak büyük bir üsse konuşlandırılacak.
Böylece eder size 80 bin Coni!
80 bin Coni rakamını bir yerlerden hatırlıyorsunuzdur.
ABD 1 Mart'ta reddedilen tezkere kapsamında tam 80 bin Amerikan askerinin Türk topraklarına yerleşmesini istemişti.
Şimdi bu proje yedirile yedirile hayata geçiyor.
Hükümetin misyonu
Hükümet bu işe fazlasıyla teşne... Çünkü ortada verilen sözler var.
ABD-İsrail ortaklığı ise Kürdistan'ın kuzeyini hallettikten sonra şimdi de işin Güney'i için, askeri desteği kurmak üzere harekete geçmiş gözüküyor.
Ülkenin parçalanması ve Kürdistan'ın kurulması bizzat kendi ellerimizle gerçekleştirilecek!
Muhtemelen de bu büyük ikrama karşılık Kıbrıs'ta "geçici" bir rahatlamaya imkan tanınacak.
Daha doğrusu 2004 sonuna kadar Kıbrıs sorunu "bekletilecek." Bu arada AB süreci ile ilgili olarak "takvim" adı altında bir kelime oyunuyla hükümete destek verilip herşey güllük gülistanlık gösterilecek.
"Takvim olmazsa hükümet batar" senaryosu için işte kurtarıcı bir formül...
Bu arada Türkiye 80 bin Coni'nin ayakları altında ezilecekmiş, onun lafını bile etmeye değmez.
Bu hükümetin misyonunu anlamak için illa işgali mi görmemiz gerekiyor.
Tarihi günler devam ediyor.
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.