Dün 28 Şubat sonrası bir aydın ihanetine dönüşen, daha doğrusu 28 Şubat'tan bir aydın ihaneti çıkaran koşulları yazmıştık.Bugün sırada Erbakan var...Erbakan'ın sağ kolu ve 28 Şubat'ın önemli aktörlerinden Şevket Kazan ekran ekran dolaşıyor. Elinde bir takım kağıtlar günah çıkarmaya ve süreç içindeki etkilerini örtmeye çalışıyor.Şevket Kazan özetle "28 Şubat'ta İsrail ile yaptığımız anlaşmalar söylenildiği gibi 22 tane değil 1 tanedir. Ayrıca ünlü kararların tamamında (18'inde değil) bir kısmında bizim imzamız vardır" diyor. Devamında da o dönemi ne kadar iyi yönettiklerini ve Erbakan'ın faziletlerini anlatıp duruyor.İsrail ile yaptıklarını anlaşmaların gizli olduğunu ve zaten bu anlaşmaların "gizliliğinin muhafazası" şartı ile imzalandıklarını Şevket Kazan mutlaka biliyordur! Ayrıca 1 anlaşmanın altına imza atan diğerlerini niye imzalamasın ki?İyi anlaşma, kötü anlaşma diyecek olursa da sadece gülerim ve bu tavrın aslında diğer anlaşmaların imzalandığının ayrıca bir ispatı sayarım.18 kararı 8'e indiren tenkisatı da aynı şekilde değerlendirebilirsiniz ki bunun üzerinde de ayrıca durmaya değmez!Sadece bu kararların altında Erbakan imzasının olup olmadığını Bülend Arınç'a sorabilirsiniz diyorum. Birde tabii Resmi Gazeteye bakılabilir!Erbakan böyle bir yöntem ile kendisine bağlılığı "itikad" a dönüştürmüş olanları ikna edebilir ama mesele yazık ki bundan ibaret değildir. Konu daha derindir ve bir medya illüzyonu ile örtülemeyecek kadar önemlidir. Kazan'ın sözleri (tabiî ki konuşan Kazan değil Erbakan'dır) ortada bir muhasebenin yapılmadığına işaret ediyor ki en acısı da aslında budur. Hâlâ "konuşabilmek" ve "sorumluluğunu idrak edememek" bu insanlara özgü bir şey olsa gerek!İşin esası şudur:1- Erbakan yanlış bir din telakkisine sahipti.2- Yanlış bir devlet, yanlış bir asker, yanlış bir toplum ve yanlış bir dünya algılaması vardı. 3- Şahsi düşünmek kadronun en önemli zaafını oluşturdu.4- Milli Nizamın kuruluşu çelişkili ve oturmamış bir düşüncenin mahsulü idi.5- İktidara gelmek adına olmayacak yöntemlere başvuruldu.6- Bu yöntemlerin kendisine hiç sorulmayacağını zannetti.7- Oportünistti ve herkesi ikna edebileceğini (kandırmak) düşündü.8- Tüm iddialarında yanıldı ve en temel kavramlar üzerinden siyaset yapması itibarı ile de ülkedeki büyük çözülmenin önünü açtı.9- Yanlış bugünde devam ediyor.Şevket Kazan'ın ya da Erbakan'ın 28 Şubat dediği şey aslında budur. Daha doğru bir ifade ile bu temel yanlışlar 28 Şubat'ın anahtarı olmuştur. Geriye kalan noktalar meselenin esası değil detayıdır.
(devam edeceğiz)
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
Ahmet Erimhan / diğer yazıları
- Sahili olmayan umman / 14.04.2022
- Ümit Özdağ, Hüseyin Baş… Uzaklarda Arama / 09.06.2021
- Ümit Özdağ, Hüseyin Baş… Uzaklarda Arama / 06.06.2021
- Birlik ve beraberlik ölümden başka her şeyi yener / 17.05.2021
- Ermeni Meselesi ve Gerçekler / 25.04.2021
- Osmanlı İslamı / 18.04.2021
- Sensizlik, benim şiirim / 11.04.2021
- Fikirlerin halledemediği davaları kan halleder / 04.04.2021
- Dünya bir leştir, taliplileri köpektir! / 28.03.2021
- Rüzgâr eken fırtına biçer / 23.03.2021
- Ümit Özdağ, Hüseyin Baş… Uzaklarda Arama / 09.06.2021
- Ümit Özdağ, Hüseyin Baş… Uzaklarda Arama / 06.06.2021
- Birlik ve beraberlik ölümden başka her şeyi yener / 17.05.2021
- Ermeni Meselesi ve Gerçekler / 25.04.2021
- Osmanlı İslamı / 18.04.2021
- Sensizlik, benim şiirim / 11.04.2021
- Fikirlerin halledemediği davaları kan halleder / 04.04.2021
- Dünya bir leştir, taliplileri köpektir! / 28.03.2021
- Rüzgâr eken fırtına biçer / 23.03.2021

































































































