Daha bir yılını doldurmayan Sayın Erdoğan'ın, 'Benim için Miçotakis bitmiştir, bir gece ansızsın gelebiliriz' sözlerine Miçotakis, 'gece gelme, gündüz gel' cevabı üzerine Sayın Erdoğan 7 Aralık Saat 9;45'te Atina'ya uçtu.
Medyaya bol gülücüklü pozlar verildi. Özetle Sayın Erdoğan, 'Ege'yi barış ve işbirliği denizi haline getirelim istiyoruz' derken Yunanistan Başbakanı Miçotakis'te, 'Sınırdaş olan iki ülke yan yana ve beraber hareket etmek zorunda' dedi.
Tabi bu sözlere kimse inanmadığı için medya iki başlığı öne çıkardı. Bir kesim medya, Erdoğan'ın, '2 metrelik bıyıklı koruması kim' haberlerini yaparken yandaş medya ise her zaman ki gibi uçuyordu.
Erdoğan'ın, Yunan cumhurbaşkanlığı binasına girerken, Yunanistan Dışişleri Bakanı Georgios Gerapetritis'in eğilmesi, yandaş medya için tarihi bir olaydı. 'İşte Erdoğan'ın önünde böyle eğildiler, şimdi eğildiler yakında diz çökecekler' mantığıyla bastılar gaza.
Sonuç
AKP'nin bir önceki Milli Savunma Bakanı Hulusi Akar, "Yunanistan, gayri askeri statüde ada olmasına rağmen bunlardan 18'ni anlaşmalara aykırı olarak silahlandırılmıştır" dediği adaları, Yunanistan'a verdik, 10 Yunanistan adasına 1 haftalık seyahat vizesi aldık.
Sayın Erdoğan ne demişti? 'Biz 'kazan-kazan' anlayışı ile Atina'ya gideceğiz.'
Nasıl kazandık ama!
Devlet Bahçeli-Saffet Sancaklı
'Mora ayaklanmasının rövanş sayfası henüz görülmemiş, bu hesap henüz kapanmamıştır' diyen Devlet Bahçeli son Atina ziyareti hakkında ne dedi, bilmiyorum ama partisinin vekili Saffet Sancaklı'nın hesabını kapattı.
MHP Kocaeli Milletvekili Saffet Sancaklı; "Bu dönem MHP'ye en azından bir belediye vermezlerse, beni seçim sürecinde ve seçim çalışmalarında Kocaeli'de göremezler…" dedi.
Normalde partisinin menfaati için yapılan bir açıklama. Ama MHP yönetimi, 'sen nasıl partinin menfaatlerini öne çıkarırsın' mantığı ile anında disiplin kuruluna sevk etti.
Devlet Bahçeli bu açıklamaya; "Futbol hayatında üç büyük kulüpte oynama geleneğini siyasette de mi sürdürmek istiyor? Tercih kendisinindir" yanıtını verdi.
Saffet Sancaklı'da, 'Bahçeli'nin emriyle' partisinden istifa ettiğini açıkladı.
Ne diyelim (!) bugünkü siyasette ne kadar liyakatli ve ehliyetli olursan ol, sadakatte kusur ettin mi çöp olursun!
Mora katliamının hesabı mı? Bir sonraki Yunanistan sürtüşmemizde yine dile gelecektir.
Somali Cumhurbaşkanı'nın oğlu
Somali Cumhurbaşkanı'nın oğlu İstanbul Fatih'te, aracıyla motokurye Yunus Emre Göçer'e çarparak ölümüne neden oldu.
Cumhurbaşkanının oğlu, polis merkezine götürüldü, ifadesi alındı ve serbest bırakıldı. Konu medyaya düşünce her alandaki çürümüşlüğe bir yenisi daha eklendi.
Biri otizm hastası iki çocuğuyla ortada kalan motokuryenin eşi Öznur Göçer "Görüntüler ortaya çıkana kadar polis, bize eşimin intihar ettiğini söyledi. Eşimin motokurye arkadaşları ve kamuoyu baskı göstermeseydi belki de eşimin intihar ettiğini söyleyip, olayı kapatacaklardı" dedi.
Olaya bilirkişi atandı ve hazırlanan raporda Somali cumhurbaşkanını oğlunun tam kusurlu olduğu ifade edildi. Ama polisin hazırladığı raporda kusur, ölen vatandaşımızdaydı.
Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, "Somali Cumhurbaşkanının oğlunun karıştığı trafik kazası ile ilgili olarak kaza sonrası olay yeri incelemesi ve ilk kusur değerlendirmesini yapan polis memurları hakkında adli soruşturma başlatılmıştır" dedi.
Peki, o polisler, kendi iradeleriyle mi böyle bir yola sapmışlardır?
Bir toplantı sonrası medya mensupları Sayın Bakana konuyu sordular. 'Sıfatı ne olursa olsun kanun önünde herkes eşittir, olayı tüm yönleri ile soruşturacağız'.
Ardından bu torpilli (!) evlat için yakalama kararı çıkarıldı. Ama o şahıs çoktan ülkemizi terk etmişti.
Bir başkan toplantı sonrası Sayın Bakan'a aynı konu soruldu. Sayın Bakan, 'şu anda Filistin ile ilgili programdayız' cevabını verdi.
Neyse canım! Yeni anayasa yaptıklarında bu sorunlar olmayacak!
Hatırlatmalar
2022'nin ilk 5 ayında köprü ve otoyollara yapılan garanti ödemesi 8.9 milyar lirayken bu yılın aynı döneminde yapılan ödemenin % 167 artış ile 23.8 milyar lira olmuş.
Bakan ne demiş?
Ulaştırma Bakanı Abdulkadir Uraloğlu: "Parası olan otoyoldan gider. Mevcut yol rahatlamış olur parası olmayan da oradan rahat rahat gider."
Slogan neydi?
'Almanlar bizi kıskanıyor'.
Satmamışlar devretmişler
CHP Niğde Milletvekili Ömer Fethi Gürer'in soru önergesini yanıtlayan Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Alparslan Bayraktar, kamu portföyündeyer alan 96 adet hidroelektrik santrali ile 1 adet termik santralin işletme hakkının devredildiğini açıkladı.
Bakan Bayraktar, 1 adet termik santralin ise özelleştirildiğini belirtti.
1986-2023 dönemindeki toplam 20 milyar TL'lik kamu taşınmazı satışının 19 milyarlık bölümü, AKP iktidarında gerçekleştirildi.
Toplam yüzölçümü 11.400 km2 olan Katar'a, toplam da 22.000 km2 Türkiye toprağı satılmış. Yani adamlara 2 tane Katar satmışız.
Devredilen hidroelektrik santralleri değil senin hakkındır. Satılan senin toprağındır. Ama sen ne hakkına ne de toprağına sahip çıkıyorsun.
- Kimin hedefindeyiz? / 25.12.2025
- Saadettin Saran, Rümeysa, Nedim Şener ve diğerleri / 24.12.2025
- Raporlar DEM’i bozdu / 22.12.2025
- Saha, söylenenleri doğrulamıyor / 21.12.2025
- Erdoğan ve Bahçeli bu noktaya nasıl geldi? / 20.12.2025
- ‘Haydar Baş haklıymış’ dediğin zaman çok geç olacak / 19.12.2025
- 2026 bütçesinin Türkçe meali: ‘Halktan alıp zengine veriyoruz’ / 18.12.2025
- Bölücülerin sözlerine Devlet Bahçeli imzayı da attı / 16.12.2025
- Erdoğan: ‘Asgari ücretle ilgili bir sürpriz yapabiliriz’ / 15.12.2025

































































































