Zamanı hiçe sayanlar

Zamanın eskitemediği bir insan olmak, olabilmek.

Ne büyük bir saadet.

Tam bilmiyorum ama, Hacı Bayram-i Veli'nin irtihalinden bu tarafa kaç asır geçti?

Sanki dün ebedi yolculuğa uğurlanmış gibi kabri şerifi ziyaretçilerle dolup taşıyor.

Ne büyük bir devlet.

Allah her kuluna nasip etmiyor.

Zaten bu büyük lütfa mazhar olmak kişilerin özel gayretidir.

Genel kural oldur ki, Nübüvvet Allah'ın seçip tayin etmesiyle, velayet ise kulun gayretiyle elde ediliyor. Nübüvvette mürebbi bizzat yüce Allah'tır.

"Benim terbiyemi Rabbim yaptı, çok da güzel terbiye etti" buyuran Hz. Peygamber (as) bu gerçeğe işaret ediyor.

Hz. Peygamber (as)'ın eğitimini bir başka beşerin yapması mümkün değildir. Çünkü O'nun, yüce peygamberden daha yüce olması gerek ki, O'nu eğitebilsin.

Bundandır ki, beşeriyetin tepe noktasındaki o yüce şahsiyeti ancak Cenab-ı Hak terbiye edebilir.

Ondandır; "Beni Rabbim terbiye etti ve terbiyemi çok güzel yaptı" buyurdu.

Bazı akl-ı evvellerin bu hadis uydurmadır demelerine kanmayın. Onlar cehaletlerinden bunu yapıyorlar, her ne kadar kendilerini allem diye yutturmaya çalışsalar da.

Bir hadis eğer Kur'an ölçülerine ters düşmüyorsa o hadis sağlamdır, hatta sağlamdan da sağlamdır.

Bu hadisin en büyük sıhhat delillerinden biri "İnşirah Süresi"dir.

"Biz senin göğsünü yarmadık mı?" buyuran yüce Allah işte bu "terbiyeye" dikkat çekmiyor mu?

Niye Hz. Peygamber (as)'ın göğsü yarılsın ve O bu yarma işini bizzat Cenab-ı Hak "biz" diyerek kendine niye izafe etsin?

Yoksa Cenab-ı Hak kalp damar cerrahı mı? Haşa!

Şu silsileye bir bakar mısınız?

Soru: Hz. Muhammet (as) kimdir?

Cevap: Terbiyesi bizzat Cenab-ı Hak tarafından yapılandır.

Soru: Sahabi kimdir?

Cevap: Bizzat yüce Allah'ın terbiye ettiği insan tarafından terbiye edilen topluluk.

Soru: Tabiin kimdir?

Cevap: Bizzat Allah'ın eğittiği insanın eğittiği topluluğun eğittiği topluluk.

Soru: Tebei tabiin kimdir?

Cevap: Bizzat Cenab-ı Allah'ın eğittiği insanın eğittiği toplumun eğittiği toplum tarafından eğitilen topluluk.

Gördünüz mü silsileyi/zincir halkasını.

Halkalar arasında kopukluk falan yok.

Baştan sona birbirleriyle bağlantılı.

Şimdi adam bu silsileyi/zincir halkasını inkâr ediyor.

Edecek tabi, onun boynunda üç kuruşluk dünya menfaatlerinden oluşmuş yüzlerce çıkar halkası var, bu silsileyi nasıl sevsin.

Şimdi başla sıralamaya.

Nereden?

Önce Allah'ın eğittiğinden başla,

Sonra O'nun eğittiğine,

Sonra onun eğittiğine,

Sonra onun eğittiğine...

Aaaa, aaa bir de baktın yolun Hacı Bayram'a ulaştı.

Devam ediyorsun Mustafa Hayrı Öğüt Hazretleri karşında.

Ve diğerleri.

Sana bana zaman tesir eder, onların öylesi bir derdi yok.

Dört yüz, beş yüz sene önce yola çık, ama 2002'nin Ağustos'unun 18'i, bir Pazar, BTP'nin büyük Kongresi günü gömülmüş gibi ziyaretçilerin hep taze, hep yeni.