Prof. Dr. Haydar Baş Hocamızın, "Veda Hutbesinde İnsan Hakları" eserinde, kulluk yolunda mertebesi yüksek kadınlar hakkında şu bilgilere yer veriliyor:
"Takva hali üzere olan ve Kur'an'da beyan edilen ahlâk-ı hamideyi iç dünyasında hakim kılan nice kadınlar vardır ki, İslâm tarihinde onların mertebesine pek az erkek gelebilmiştir.
Hz. Hatice:
Allah Resûlü'ne iman eden ilk kişi olmuş ve canıyla malıyla İslâm'ı desteklemiştir. İslâm'ın çile ve meşakkat yıllarında Hz. Peygamber'in en büyük destekçisi Hz. Hatice validemiz olmuştur. Nihâyet İslâm tarihinde adı Haticetül-Kübra (Büyük Hatice) olarak geçmiştir.
Hz. Hacer:
Habeşli bir cariye olan Hz. Hacer, Allah'a imanın ve tevekkülün en mükemmel örneklerini sergilemiş, teslimiyet ve takvada pek çok erkeği geride bırakmıştır. Bugün her sene, milyonlarca Müslüman, hac farizasını yerine getirirken Safa ve Merve arasında gidip gelir ve onun sünnetini ifa ederler. Hz. Hacer'in kabri Beytullah'ın hemen yanındadır. Allah (c.c) hayatını kendisine adayan bu kadını, adeta zatına, tecelligâhına kabul etmiş, onu böyle mükâfatlandırmıştır.
Hz. Fâtıma:
Daha çocuk yaşından itibaren Allah Resûlü'nün en büyük desteği olan Hz. Fâtıma, Allah ve Resûlü yolunda her türlü meşakkate, ıstıraba sabırla dayanmış, bu yolda pek çok erkeği geride bırakmıştır. Allah'ın Sevgilisinin, "Fâtıma benden bir parçadır, onu inciten beni incitir" hadis-i şerifinin muhatabı olan Hz. Fâtıma'nın makamı o derece yüksektir ki, Peygamberin (s.a.v) nesli onunla devam etmektedir ve kıyamete kadar devam edecektir.
İslâm tarihinde kulluk yolunda zirveye ulaşmış pek çok kadın vardır. Tabiinden Rabiatü'l-Adeviyye Hazretleri de bunlardan biridir. Onun ibadeti, üstün ahlâkı, zühdü ve takvası Basra'da dillerde dolaşırdı. Bu büyük kadın aynı zamanda tasavvuftaki muhabbetullah (aşk) ekolünün de kurucusudur.
Bütün bu örnekler çoğaltılabilir. Neticede, kadın olsun erkek olsun insanlar kullukta yüce makamlara ermek hakkına sahiptirler. Ve bu noktada erkeğin kadına nispetle hiçbir üstünlüğü yoktur. Kaldı ki, bu konuda kadın erkeğe nispetle, gönül ehli olması münasebetiyle çok daha istidatlıdır. Hz. Rabia validemizin tasavvuftaki aşk ekolünün başı olduğunu izah etmiştik.
Demek ki mesele kadın veya erkek olmak meselesi değil, Kur'an'da anlatılan o kâmil insan tipiyle bütünleşmek, o ahlâkı kazanmak, hakikî kulluğu yaşamak meselesidir."
- ABD ve İsrail’i gölgede bıraktılar… / 28.10.2024
- Büyük Ortadoğu Projesi’nin Türkiye ayağı / 24.10.2024
- Mustafa Kemal ile beraber hareket dönemi-II / 10.12.2020
- Mustafa Kemal ile beraber hareket dönemi-I / 09.12.2020
- Ankara millî şahlanışa katılıyor-VI / 08.12.2020
- Ankara millî şahlanışa katılıyor-V / 07.12.2020
- Ankara millî şahlanışa katılıyor-IV / 04.12.2020
- Ankara millî şahlanışa katılıyor-III / 03.12.2020
- Ankara millî şahlanışa katılıyor-II / 02.12.2020
































































































