Yol yakın

Allah (c.c.) bizleri doğrulardan ve doğruluktan ayırmasın, hakkı hak bilip ona uyabilmeyi batılı da batıl bilip ondan sakınabilmeyi nasip eylesin. İnsan olmak hele olgun insan olmak hiç kolay değil, insan çoğu zaman içinde bulunduğu hale tarafsız olarak bakamıyor, bu nedenle hatalara düşebiliyor, yine bu sebeple arkadaşlar ve arkadaşlıklar çok önemli. "Kişi arkadaşının dini üzeredir" sözü de çok önemli bir hakikati beyan etmektedir. Bu genel doğruları zaten biliyorsunuz, hatırlatmakta fayda gördük.
Şu anki ruh halimiz çok şükretmekten ibaret. Yeni Mesaj gibi özel ve güzel bir gazetede yazabilmek, Nemrut'un ateşi karşısında karınca gibi safımızı belli edebilmek, hak ve hakikatin yanında olanların safında yer almak her başa müyesser değil. Yanılanlar su-i zanlarına yenilenlerdir. Hüsn-ü zanlarını koruyamayıp samimiyetlerini yitirenler, benlik davasına kayma halini gösterenlerdir. Bu konuda kendi nefislerimizi temize çıkartamayız. Allah bizleri hakkıyla tefekkür edenlerden eylesin. Allah (c.c.) bizleri ve cem-i Muhammed ümmetini doğru yoldan sırat-ı müstakim'den ayırmasın.
Hz. Hasan Efendimiz buyuruyorlar ki: "Dünya ve ahiret mutluluğu akıl ve düşünmekle elde edilir." Yine buyuruyor ki: "Size Allah'tan korkmayı (takvayı) ve sürekli düşünmeyi (tefekkürü) tavsiye ederim. Çünkü düşünmek bütün iyiliklerin anası ve babasıdır."
Daha önceki bir yazıda İslam kardeşliğini tesis edebilmek için ön yargısız, art niyetsiz ve su-i zansız bir yaklaşımın gerekli olduğunu belirttik. Bütün bunlarla birlikte el verdiğimiz kamil insana teslimiyetimiz de büyük önem taşıyor. Hacı Bayram-ı Veli'nin talebelerini nasıl imtihan ettiğini hepimiz hatırlarız. Her an ve her dakika imtihandayız. Zararın neresinden neresinden dönülse kardır şeklinde doğruluğu su götürmez bir gerçek de var. Gönül arkadaşlarımız hakkında geri dönüş hususunda hüsn-ü zan etmek istiyor, daha ne diyelim?