Bursa'da Müslüman-Türk kültürünü geçmişten günümüze en bariz şekilde yansıtan eserler bulunuyor. Yıldırım Camii, hamamı, medresesi, ve darüşşifası, bu eserlerin en sağlam örnekleri arasında.
Zengin taş işçiliği ile Osmanlı mimarisinin şaheser örnekleri arasında yer alan Yıldırım Külliyesi, 1390-1394 yılları arasında Yıldırım Beyazıt tarafından yaptırılmıştır. Yıldırım Beyezıt'ın şehrin dışında yeni bir mahallenin merkezi olarak seçtiği yerde yaptırdığı külliyenin kesin tarihi belli değildir. Ancak vakfiye tarihi olan 802/1402' den önce yaptırıldığı muhakkaktır. Külliye, câmi, medrese, dârüşşifâ, imâret ve türbeden oluşmaktadır.
Yıldırım Camii
Yıldırım Camii, şehrin doğusunda, Yıldırım semtindeki tepe üzerine inşa edilmiştir. Caminin kitabesi zamanımıza ulaşmamıştır. Taş işçiliğinin en güzel örneğini bu camide görmek mümkündür. Caminin ön cephesinde yer alan ayaklar ve bunları bağlayan kemerler kurşuni renkli mermerden yığma olarak yapılmıştır. Abdest alma şadırvanından gelen su sesleri, kanat şakırtıları, şadırvan üzerindeki kubbenin aydınlık fenerinden dolan ışıklı atmosfer, iri ve muhteşem yazılar, ihtişamlı mihrap, 1399 tarihli oyma ahşap minberi ile çok zengin ve ferah bir yapıdır.
Yıldırım medresesi
ve hamamı
Yıldırım Camii'n kuzeybatısında 1399 yılında Bayezıd tarafından yaptırılmıştır. Restorasyon sonunda medrese, dispanser olarak hizmete sokulmuştur. Kapıdan, ortası kubbeli revaklara geçilir. Girişin iki yanında tonozla örtülü hocalara ait odalar vardır. Yan revaklar açık eyvanlı dershaneye bağlanmaktadır. Dershane, sekizgen kasnak üzerine oturtulmuş ve kurşun kaplı kubbe ile örtülmüştür. Dersanede yıldız ve düz tuğlalarla yapılan tezyinatı çok güzeldir. Avlunun ortasında bir havuzu vardır. Ön cephe kesme taş, yanlar moloz taş ve tuğladandır. Bina uzun zaman harap olarak kaldıktan sonra 1948'lerde tamir edilmiştir. Yıldırım Camii'nin batısında, meyilli sahadadır. Ufak ve tek olan hamamın soğukluk kısmı, üzeri kubbe ile örtülü kare şeklindedir. Soğukluktan, kubbeli ılıklığa girilir. Göbek taşı kubbe ve eyvan ile örtülüdür. Buradan da kubbe ile örtülü iki halvete geçilmektedir. Moloz taşla inşa edilmiştir.
İlk Osmanlı hastanesi
Yıldırım Külliyesi'nin üçüncü uzvu ise darüşşifadır. Bu da medrese gibi uzunlamasına bir plana sahiptir. İlk Osmanlı hastanesi kabul edilen darüşşifa, Yıldırım Camii'nin 250 metre doğusundadır. 1390-1394 yılları arasında Yıldırım tarafından inşa ettirilen külliyenin bir parçasıdır. Akıl ve sinir hastalıklarının da tedavisi yapılan bu sağlık kuruluşunda, sadrazam Çandarlı İbrahim Paşa da tedavi görüp şifa bulmuştur. İlk yapıldığı zaman 1 başhekim, 2 hekim, 2 eczacı, 2 şerbetçi, 1 aşçı ve bir ekmekçiden oluşan bir kadro ile hizmet veriyordu. 1855 depreminden hasar gören bu yapı, bir müddet baruthane olarak kullanılmıştır. Külliyenin İmareti ve aşhanesinden bugün bir iz bile kalmamıştır.
Türbe
Yıldırım Beyazıt'ın türbesi, Yıldırım Medresesi'nin doğusunda câmiin karşısındadır. 1406 yılında oğlu Süleyman Han tarafından yaptırılmıştır. Türbede; ortada Yıldırım Beyazıt'ın, sağında oğlu İsa Çelebi'nin, solunda eşi ve ayak ucunda kim oldukları bilinmeyen iki hanımın sandukası vardır.
Zengin taş işçiliği ile Osmanlı mimarisinin şaheser örnekleri arasında yer alan Yıldırım Külliyesi, 1390-1394 yılları arasında Yıldırım Beyazıt tarafından yaptırılmıştır. Yıldırım Beyezıt'ın şehrin dışında yeni bir mahallenin merkezi olarak seçtiği yerde yaptırdığı külliyenin kesin tarihi belli değildir. Ancak vakfiye tarihi olan 802/1402' den önce yaptırıldığı muhakkaktır. Külliye, câmi, medrese, dârüşşifâ, imâret ve türbeden oluşmaktadır.
Yıldırım Camii
Yıldırım Camii, şehrin doğusunda, Yıldırım semtindeki tepe üzerine inşa edilmiştir. Caminin kitabesi zamanımıza ulaşmamıştır. Taş işçiliğinin en güzel örneğini bu camide görmek mümkündür. Caminin ön cephesinde yer alan ayaklar ve bunları bağlayan kemerler kurşuni renkli mermerden yığma olarak yapılmıştır. Abdest alma şadırvanından gelen su sesleri, kanat şakırtıları, şadırvan üzerindeki kubbenin aydınlık fenerinden dolan ışıklı atmosfer, iri ve muhteşem yazılar, ihtişamlı mihrap, 1399 tarihli oyma ahşap minberi ile çok zengin ve ferah bir yapıdır.
Yıldırım medresesi
ve hamamı
Yıldırım Camii'n kuzeybatısında 1399 yılında Bayezıd tarafından yaptırılmıştır. Restorasyon sonunda medrese, dispanser olarak hizmete sokulmuştur. Kapıdan, ortası kubbeli revaklara geçilir. Girişin iki yanında tonozla örtülü hocalara ait odalar vardır. Yan revaklar açık eyvanlı dershaneye bağlanmaktadır. Dershane, sekizgen kasnak üzerine oturtulmuş ve kurşun kaplı kubbe ile örtülmüştür. Dersanede yıldız ve düz tuğlalarla yapılan tezyinatı çok güzeldir. Avlunun ortasında bir havuzu vardır. Ön cephe kesme taş, yanlar moloz taş ve tuğladandır. Bina uzun zaman harap olarak kaldıktan sonra 1948'lerde tamir edilmiştir. Yıldırım Camii'nin batısında, meyilli sahadadır. Ufak ve tek olan hamamın soğukluk kısmı, üzeri kubbe ile örtülü kare şeklindedir. Soğukluktan, kubbeli ılıklığa girilir. Göbek taşı kubbe ve eyvan ile örtülüdür. Buradan da kubbe ile örtülü iki halvete geçilmektedir. Moloz taşla inşa edilmiştir.
İlk Osmanlı hastanesi
Yıldırım Külliyesi'nin üçüncü uzvu ise darüşşifadır. Bu da medrese gibi uzunlamasına bir plana sahiptir. İlk Osmanlı hastanesi kabul edilen darüşşifa, Yıldırım Camii'nin 250 metre doğusundadır. 1390-1394 yılları arasında Yıldırım tarafından inşa ettirilen külliyenin bir parçasıdır. Akıl ve sinir hastalıklarının da tedavisi yapılan bu sağlık kuruluşunda, sadrazam Çandarlı İbrahim Paşa da tedavi görüp şifa bulmuştur. İlk yapıldığı zaman 1 başhekim, 2 hekim, 2 eczacı, 2 şerbetçi, 1 aşçı ve bir ekmekçiden oluşan bir kadro ile hizmet veriyordu. 1855 depreminden hasar gören bu yapı, bir müddet baruthane olarak kullanılmıştır. Külliyenin İmareti ve aşhanesinden bugün bir iz bile kalmamıştır.
Türbe
Yıldırım Beyazıt'ın türbesi, Yıldırım Medresesi'nin doğusunda câmiin karşısındadır. 1406 yılında oğlu Süleyman Han tarafından yaptırılmıştır. Türbede; ortada Yıldırım Beyazıt'ın, sağında oğlu İsa Çelebi'nin, solunda eşi ve ayak ucunda kim oldukları bilinmeyen iki hanımın sandukası vardır.
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.