Ebu Hureyre'den r.a. rivayet edildiğine göre; Rasûlüllah (s.a.v.) efendimiz şöyle buyurmuştur:
"Şâban ayının orta (15.) gecesinin ilk vaktinde Cebrail bana geldi; şöyle dedi:- Ya Muhammedi Başım semaya kaldır. Sordum:- Bu gece nasıl bir gecedir." Şöyle anlattı:- Bu gece, Allah'ü Teâlâ, rahmet kapılarından üç yüz tanesini açar.Kendisine şirk koşmayanlardan hemen herkesi bağışlar.Meğerki, bağışlayacağı kimseler büyücü, kâhin, devamlı şarab (alkollü içki) içen, faizciliğe ve zinaya devam eden kimselerden olalar. Bu kimseler tevbe edinceye kadar, Allah'ü Teâlâ onları bağışlamaz.Gecenin dörtte biri geçtikten sonra, Cebrail yine geldi ve şöyle dedi:- Ya Muhammed başını kaldır. Bir de baktım ki, cennet kapıları açılmış. Cennetin birinci kapısında dahi bir melek durmuş şöyle sesleniyor:- Ne mutlu bu gece rükû edenlere.İkinci kapıdan dahi bir melek durmuş şöyle sesleniyordu:- Bu gece secde edene ne mutlu.Üçüncü kapıda duran melek dahi, şöyle sesleniyordu:- Bu gece duâ edenlere ne mutlu.Dördüncü kapıdan duran melek dahi şöyle sesleniyordu:- Bu gece, Allah'ı zikredenlere ne mutlu.Beşinci kapıda duran melek dahi, şöyle sesleniyordu:- Bu gece Allah korkusundan ağlayan kimselere ne mutlu.Altıncı kapıda duran melek dahi, şöyle sesleniyordu:- Bu gece Müslümanlara ne mutlu.Yedinci kapıda da bir melek durmuş şöyle sesleniyordu:- Hiç bir dilekte bulunan yok mu ki, kendisine dilediği verilsin?Sekizinci kapıda duran melek dahi, şöyle sesleniyordu:- Günahının bağışlanmasını dileyen yok mu ki, günahları bağışlansın?Bunları gördükten sonra, Cebrail'e sordum:- Bu kapılar ne zamanâ kadar açık kalacak? Şöyle dedi:- Gecenin ilkinden, tan yeri ağarıncaya kadar. Sonra şöyle dedi:- Ya Muhammedi Allah'ü Teâlâ, bu gece, Kelb kabilesinin koyunlarının tüyleri sayısı kadar kimseyi cehennemden azad eder."
"Şâban ayının orta (15.) gecesinin ilk vaktinde Cebrail bana geldi; şöyle dedi:- Ya Muhammedi Başım semaya kaldır. Sordum:- Bu gece nasıl bir gecedir." Şöyle anlattı:- Bu gece, Allah'ü Teâlâ, rahmet kapılarından üç yüz tanesini açar.Kendisine şirk koşmayanlardan hemen herkesi bağışlar.Meğerki, bağışlayacağı kimseler büyücü, kâhin, devamlı şarab (alkollü içki) içen, faizciliğe ve zinaya devam eden kimselerden olalar. Bu kimseler tevbe edinceye kadar, Allah'ü Teâlâ onları bağışlamaz.Gecenin dörtte biri geçtikten sonra, Cebrail yine geldi ve şöyle dedi:- Ya Muhammed başını kaldır. Bir de baktım ki, cennet kapıları açılmış. Cennetin birinci kapısında dahi bir melek durmuş şöyle sesleniyor:- Ne mutlu bu gece rükû edenlere.İkinci kapıdan dahi bir melek durmuş şöyle sesleniyordu:- Bu gece secde edene ne mutlu.Üçüncü kapıda duran melek dahi, şöyle sesleniyordu:- Bu gece duâ edenlere ne mutlu.Dördüncü kapıdan duran melek dahi şöyle sesleniyordu:- Bu gece, Allah'ı zikredenlere ne mutlu.Beşinci kapıda duran melek dahi, şöyle sesleniyordu:- Bu gece Allah korkusundan ağlayan kimselere ne mutlu.Altıncı kapıda duran melek dahi, şöyle sesleniyordu:- Bu gece Müslümanlara ne mutlu.Yedinci kapıda da bir melek durmuş şöyle sesleniyordu:- Hiç bir dilekte bulunan yok mu ki, kendisine dilediği verilsin?Sekizinci kapıda duran melek dahi, şöyle sesleniyordu:- Günahının bağışlanmasını dileyen yok mu ki, günahları bağışlansın?Bunları gördükten sonra, Cebrail'e sordum:- Bu kapılar ne zamanâ kadar açık kalacak? Şöyle dedi:- Gecenin ilkinden, tan yeri ağarıncaya kadar. Sonra şöyle dedi:- Ya Muhammedi Allah'ü Teâlâ, bu gece, Kelb kabilesinin koyunlarının tüyleri sayısı kadar kimseyi cehennemden azad eder."