Yıllardır ekonomik krizle boğuşan ülkemizde son gelinen nokta alış verişin yapılamayışı ve neticede de piyasaların tam manasıyla kilitlenmesi, siyasetçisinden üretenine, üreteninden tüketenine varıncaya kadar herkesi etkiledi?Çare adına atılan adımlar da maalesef bir netice vermedi. Atılan adımların netice vermemesi gidilen yolun ve uygulanan tedavinin başarısızlığından kaynaklanmaktadır. Herkesçe malum ki; tedavinin başarısı teşhisle direk alakalıdır. Tedavi cevap vermediğine göre mutlaka teşhis sorgulanmalıdır.İşin aslına bakarsak, bu krizin derinleşmesi Kemal Derviş'le alakalıdır. Hafızlarınızı tazeleyerek konuya açıklık getirmeye çalışalım:Kemal Derviş, 2001 yılında Dünya bankasında görevli iken o zamanın Başbakanı Bülent Ecevit tarafından Türkiye'ye davet edilip, ekonominin başına getirilmesiyle birlikte, olumlu havalar estirildi.Sağıyla soluyla hemen herkes Derviş'in ağzına bakıyor, her sözü adeta kanun hükmünde kabul görüyordu. Derviş, ülkemizdeki enflasyonun talep enflasyonu olduğu tespitini yapmış, hayat pahalılığının önlenmesi, ekonominin rayına binmesi için; enflasyonun aşağı çekilmesi gerektiğini, bunun için de mutlaka, talebin daraltılması ve IMF ile çalışılmaya devam edilmesinin gerektiği, yönünde açıklamalar yapmıştı.Bu açıklamanın arkasından Prof. Dr. Haydar Baş; "Anlaşılan o ki bu derviş bizim değil Amerika'nın dervişiymiş. Enflasyona getirdiği tanım asla doğru değildir. Türkiye deki enflasyon talep enflasyonu değil, maliyet enflasyonudur. Yani fiyatlara etki eden artış, talepten değil maliyettendir. Maliyete etki eden faktörler aşağı çekilirse, fiyatlar otomatikman düşecektir. Aksi taktirde siz enflasyona talep enflasyonu diye teşhis koyar, fiyatların düşmesi için, talebi kısarsanız, talep arzın altına düşer, piyasada durgunluk oluşur; raflar, vitrinler mal dolu olur, alıcı bulamazsınız, böylece fiyatlar belki düşer ama, alıcı bulunmayan bir piyasa da eninde sonunda batar." Açıklamasında bulundu. Evet talep kısıldıkça, piyasada dolaşan sıcak para azaldıkça, gerçekten fiyatlar düştü. Fiyatların düşmesine rağmen tüketicinin parası olmadığı için, alışveriş de kilitlendi.Üreticiler; malını satmak, itibarını kurtarmak, çalışanına maaş vermek ve müessesesini ayakta tutmak için ürettiklerini yok pahasına sattılar. Bu şekilde sadece ayakta durmak için yapılan alışverişten kâr edemeyince de kurumlar iflas etmeye başladılar.Kimileri de iflas etmektense yerli yabancı demeden kurumlarını başkalarına sattı. Bu süreç böylece süregeldi. Dün Dervişin politikalarını göğe çıkarıp alkış tutanlar, yaptıklarını ne çabuk unutmuşlar ki şimdi de talebi canlandırmaya çalışıyorlar. Keşke talebi canlandırmayı bileseler gam yemeyeceğiz? Piyasanın kurtuluşunun ancak talebi canlandırmakla olacağını biliyorlar bilmesine de talebi nasıl canlandıracaklarını bilmiyorlar. Sözüm ona düşük faizli kredilerle, borçlarla, sanal kartlarla talebi canlandırmağa kalkışıyorlar. Yani para basmadan, emisyonu genişletmeden, talebi canlandırmak arzusundalar. Beyler! Uygulanan ekonomi politikalarıyla, değil krize çare bulmak, krizi daha derinleştirmekten öte bir şey yapamazsınız. Gelin hem kendinize hem ülkemize ve hem de insanlığa bir iyilik edin. Bağımsız Türkiye Partisi Genel Başkanı Prof. Dr. Haydar Baş' a gidin size bu sorunların üstesinden nasıl gelinir izah etsin de siz de eğer yüreğiniz varsa uygulayın!
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
Uğur Kepekçi / diğer yazıları
- Mü’min yalancı olmaz / 22.04.2025
- İbadetin bize kazandırdıkları -2- / 21.04.2025
- İbadetin bize kazandırdıkları -1- / 20.04.2025
- Dava adamıydı Haydar Hocamız / 19.04.2025
- Gönül adamıydı Haydar Hocamız / 18.04.2025
- Çile adamıydı Haydar Hocamız / 17.04.2025
- Allah adamıydı Haydar Hocamız / 16.04.2025
- Fikir adamıydı Haydar Hocamız / 15.04.2025
- Haydar Baş Hocamızın 5. Şeb-i Aruz yıldönümü / 14.04.2025
- Kıldığımız namaz, bizi kötülüklerden alıkoymuyorsa? / 12.04.2025
- İbadetin bize kazandırdıkları -2- / 21.04.2025
- İbadetin bize kazandırdıkları -1- / 20.04.2025
- Dava adamıydı Haydar Hocamız / 19.04.2025
- Gönül adamıydı Haydar Hocamız / 18.04.2025
- Çile adamıydı Haydar Hocamız / 17.04.2025
- Allah adamıydı Haydar Hocamız / 16.04.2025
- Fikir adamıydı Haydar Hocamız / 15.04.2025
- Haydar Baş Hocamızın 5. Şeb-i Aruz yıldönümü / 14.04.2025
- Kıldığımız namaz, bizi kötülüklerden alıkoymuyorsa? / 12.04.2025