Milletimiz bugün ayan beyan görüyor ki, muhafazakar bir kimlikle yolsuzluklarla mücadele sloganlarıyla yola çıkanlar yolsuzluğun merkezinde bulunmaktadır, hizmet diye yola çıkanlar ise porno kaset üretimiyle uğraşmakta, çıkarlar çatıştığı zaman yıllarca müttefik oldukları siyasilerin ipliğini pazara çıkarmaktadır.Milletimiz, daha önceki dönemlerde milliyetçi söylemlerle yola çıkanların, APO'nun idamını iptal ettirdiğini, Kıbrıs'ı altın tepside batıya sunduğunu, bugünkü taşeron siyasi iradeye tıkandığı noktalarda koltuk değneği olduğunu gördü. Milletimiz yine dini söylemlerle, Filistin üzerinden politika yürütenlerin İsrail ile onlarca stratejik anlaşma yaptığına da şahit oldu.Ve son olarak milletimiz, "bağımsızlık karakterimdir" inancında olan Atatürk'ün kurduğu parti olmasına rağmen, partide Atatürk'ten eser bırakmayanların ABD'lerde icazet peşinde koştuğunu da görmüş oldu.Bütün bu özü ve sözü farklı olan siyasi anlayışların ortak özelliği, hepsinin ABD, AB, İsrail ve IMF'ye bağımlı olmalarıdır, onların gönüllü ve pirimli taşeronu olma istekleridir ve bunların milletin menfaatine ürettikleri hiçbir milli projeleri yoktur.Bir parti, kuruluşunda ya da sonrasında, "biz iktidara talibiz" diyerek ABD ve AB kapılarında dolaşıyorsa ve bu batılı iradeler onlara icazet vermeyi uygun buluyorsa, bundan sonraki süreç onların talimatlarına göre politikalar üretmeyi, onların modern kölesi olmayı gerektirir.ABD kimdir? Hala güneydoğu sınırlarımızı tanımayan, Büyük Ortadoğu Projesi kapsamında Türkiye'nin de dahil olduğu 22 İslam ülkesini parçalamak isteyen, kaynaklarını sömürmek isteyen, Büyük İsrail Devleti projesinin taşeronu olan küresel işgalci bir iradedir.AB kimdir? Osmanlı'nın son dönemlerinde ülkemizi karış karış işgal eden, Sevr'i önümüze koyan, Türk milletini katleden, evinden barkından eden, Anadolu coğrafyasından kovmak isteyen ülkelerin oluşturduğu bir birliktir.Ülkemiz ve milletimiz hakkında bu kadar menfur hesaba sahip olan ülkelerden akıl alan, onların icazetiyle işbaşına gelen bir siyasi iradenin kalkıp da Türk milletine hizmet etmesi mümkün müdür? Elbette ki hayır?O halde ey aziz Türk milleti! Artık uyan kendine gel. Yeter artık bu kadar zillet, gaflet, derin uyku? Senin kaderin bu zillet değildir. Bugün Türkiye'de "Ne AB, ne ABD, ne de IMF, tek çözüm bağımsız Türkiye" diyen sadece tek bir lider var, tek bir kadro var:Dünyaya hayat veren Milli Ekonomi Modeli'nin sahibi Prof. Dr. Haydar Baş ve Sayın Baş'ın Genel Başkanı olduğu Bağımsız Türkiye Partisi?Hala görmemeye, duymamaya devam mı edeceksin.Bugün ülkeyi ABD ve AB talimatlarıyla kaosa, çatışmaya ve bölünmeye sürükleyen siyasiler, bütün bu icraatlarını sizlerin oylarıyla gerçekleştiriyor.Ey Türk milleti artık uyan ve "oy"unun kıymetini bil. Çünkü devletinin ve milletinin geleceğiyle ilgili sana sadece sandıkta söz hakkı veriyorlar.O oyu yukarıda bahsettiğimiz taşeron siyasilere kaptırdığınız zaman, emin ol ki ülkeyi asıl kaosa, karmaşaya sürükleyen sen olursun, parçalayan sen olursun. Allah bunun hesabını sana sorar.Yarenleriyle Kerbela'ya doğru ilerleyen İmam Hüseyin'e, "Kufe halkının gönlü sizinle ama kılıçlara size karşı" diyorlar. Halbuki kılıcı İmam Hüseyin'e karşı olanın gönlü nasıl İmam'la beraber olabilir ki?Ey Türk milleti, kendisini sana hizmete adamış olan ve gittiği her yerde, her ülkede Türk milletinin onurunu, şerefini, inancını, medeniyetini temsil eden, zirveye taşıyan, yabancılara bile "Ne mutlu Türk'üm diyene" dedirten Prof. Dr. Baş'ın artık kıymetini bil."Biz Hocamızı seviyoruz, çok iyi, akıllı insan ama oyumuz falancayadır" dediğin zaman direkt olarak ülkeyi bölmek isteyenlerin safına geçmiş oluyorsun, söylediklerinin, övgülerinin hiçbir anlamı kalmıyor.ABD, AB talimatlarıyla hareket eden bir parti, ismi, sloganı, görüntüsü ne olursa olsun asla millet için çalışmayacak, ülkenin, milletin bölünmesine mutlaka katkı sağlayacaktır.O halde ey Türk milleti, yağmurdan kaçarken doluya tutulma, kullanacağın "oy"unla Türkiye üzerindeki karanlık bulutları kaldır ki, Prof. Dr. Haydar Baş'ın kainatı aydınlatan güneşi ülkemizi de aydınlatsın.Ülkemiz bolluk ve bereketle dolsun.
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
Murat Çabas / diğer yazıları
- Daha yeni yıl başlamadan asgari ücret açlık sınırı altında / 31.12.2025
- İsrail'in hedefi sadece Filistin toprakları değil! / 30.12.2025
- Dar gelirlinin talebini baskılamak, gelir adaletsizliğini körüklüyor / 27.12.2025
- Asgari ücret kimseyi memnun etmedi / 26.12.2025
- Libya uçağı düştü mü, düşürüldü mü? Zamanlama manidar / 25.12.2025
- Terörsüz Türkiye sürecinde raporlar sadece formalite mi? / 24.12.2025
- Deprem mağdurlarının 11. Yargı Paketi'ne itirazı dikkate alınmalı / 23.12.2025
- Ülkemizde çürümüşlük kurumsallaştı! / 20.12.2025
- Şara yönetimi, SDG’nin özerkliğini ‘resmen’ tanıdı / 19.12.2025
- Enflasyon oluşturmadan asgari ücrete gerekli zam yapılabilir / 18.12.2025
- İsrail'in hedefi sadece Filistin toprakları değil! / 30.12.2025
- Dar gelirlinin talebini baskılamak, gelir adaletsizliğini körüklüyor / 27.12.2025
- Asgari ücret kimseyi memnun etmedi / 26.12.2025
- Libya uçağı düştü mü, düşürüldü mü? Zamanlama manidar / 25.12.2025
- Terörsüz Türkiye sürecinde raporlar sadece formalite mi? / 24.12.2025
- Deprem mağdurlarının 11. Yargı Paketi'ne itirazı dikkate alınmalı / 23.12.2025
- Ülkemizde çürümüşlük kurumsallaştı! / 20.12.2025
- Şara yönetimi, SDG’nin özerkliğini ‘resmen’ tanıdı / 19.12.2025
- Enflasyon oluşturmadan asgari ücrete gerekli zam yapılabilir / 18.12.2025
































































































