Ne kadar gizlenirse gizlensin Prof. Dr. Haydar Baş Dünyanın kabul ettiği Dünya çapında bir insandır. İ.Çetin'in yazısı...
Ulusal medya demeyeceğim, çünkü; bir medyanın ulusal olabilmesi için önce ulusuna, daha sonra ulusuna sahip çıkanlara ve ulusunu yüceltenlere sahip çıkması gerekmektedir. Şu ana kadar, Ermeni konferanslarını çarşaf çarşaf verdiniz; Türkiye aleyhine olan haberleri çarşaf çarşaf verdiniz... Neredeyse İsviçre-Türkiye maçında bizim haksız olduğumuzu halkımıza anlatmak için çabaladınız. İktidarın yanlış yaptıklarını doğru, kötü gidişatı da allayıp pullayıp iyi göstermeyi çok iyi yaptınız ve yapmaya da devam ediyorsunuz. Ama nereye kadar yapacaksınız! Böyle gitmeyeceğini sizler de çok iyi biliyorsunuz. Çünkü şu ana kadar yazılı ve görsel medya olarak görmediğiniz faaliyetleri, fikirleri, tezleri Prof. Dr. Haydar Baş'ta gördünüz. 'Yaygın' medya olarak sizlere de hak vermiyor değilim aslında; neden mi? Her zaman birilerinin pişirip önünüze koymasına o kadar alıştınız ki, 'Nasıl olurda böyle bir insan Türk milletinden çıkar' diye düşünmekten başka bir şey yapamıyorsunuz. Bu tez, bu fikirler,bu beyin size düşünüzde dahi göremeyeceğiniz bilgiler verdiği için çok fazla geldi, herhalde.Eğer bu fikirleri ABD ve Avrupalılar dile getirseydi. Samimiyetle söylemek gerekirse, tüm medya haftalarca bu fikirleri manşetlerine tartışırdı, televizyonlar da birinci haber yapardı.Bir Türk beyni bu işleri başardığı için, ne yapacağınız konusunda sizlerde, birileri de adeta panikledi. Bütün Anadolu basını destek verirken doğruyu görürken sizler neden görmemezlikten geliyorsunuz. Sizin burnunuzun dibinde Dünya çalkanıyor. Anadolu medyası ise kaç km ötede. Sizde iyi biliyorsunuz ki " Güneş balçıkla sıvanmaz". Haber niteliği yok bahaneleri üretirseniz, sizlerin gazeteciliğini masaya yatırıp tartışmak gerekir o zaman. Daha nasıl haber olunur ki!Bu toplantı Avrupa'nın en büyük konferans salonlarından birinde yapıldı. Dünyanın her yerinden yüzü aşkın bilim adamları geldi. Süper güç dediğiniz ABD'den kaç tane bilim adamı geldi. Uğruna her şeyi feda ettiğiniz Avrupa'dan kaç tane bilim adamı geldi. Bu bilim adamları Dünya insanlığını kurtaracaksa, bu tez ve sahibi kurtaracak dedi. Bırakın konferansı, bu kadar bilim adamının ülkemize gelmesinin bile çok büyük bir haber değeri vardır. 22 saat yapılan canlı yayından da mı haberiniz yok!Ama şu kaçınılmaz bir sondur ki, bu tez eninde sonunda devreye girecektir. Çünkü bu insanlığın kaçınılmaz bir sonudur. O zaman sizlere de bu tez bakacaktır. Çünkü bu tez Dünya insanlığının hizmetine sunulmuş bir tezdir. Haydar Bey'de kendini Dünya insanlığına adamış bir bilim adamıdır. Ne kadar gizlenirse gizlensin Prof. Dr. Haydar Baş Dünyanın kabul ettiği Dünya çapında bir insandır. "Milli Ekonomi Modeli" de Dünyayı ayağa kaldıracak yegane bir tezdir. Ey Türk milleti! Bu ülkede Türk ve Dünya insanlığının kurtuluşu için hazırlanmış bu teze, sahibi Haydar Bey'e sahip çıkmayan, tek satır bahsetmeyip, 1 kare yayın yapmayan televizyonlar Türk ve Dünya insanlığının huzur ve mutluluğunu istemiyor demektir. Bu kuruluşlar Türk milletinin liderliğini istemeyen yayın kuruluşlarıdır. Türkiye'nin ilerlemesini istemeyen yayın kuruluşlarıdır. Türk milletinin lider ülke, güçlü ülke olmasını kıskananlardır. Şunun da altını çizmek istiyorum. Bu ülkenin gerçek sahipleri medya değil Türk milletidir. O yüzden bu modeli 100'ü aşkın bilim adamının baş tacı ettiği gibi sizlerde baş tacı edip, yine ülkemizi bu badirelerden kurtaracak olan sizlersiniz, yani aziz Türk milletidir!
İsmail ÇETİN
Ulusal medya demeyeceğim, çünkü; bir medyanın ulusal olabilmesi için önce ulusuna, daha sonra ulusuna sahip çıkanlara ve ulusunu yüceltenlere sahip çıkması gerekmektedir. Şu ana kadar, Ermeni konferanslarını çarşaf çarşaf verdiniz; Türkiye aleyhine olan haberleri çarşaf çarşaf verdiniz... Neredeyse İsviçre-Türkiye maçında bizim haksız olduğumuzu halkımıza anlatmak için çabaladınız. İktidarın yanlış yaptıklarını doğru, kötü gidişatı da allayıp pullayıp iyi göstermeyi çok iyi yaptınız ve yapmaya da devam ediyorsunuz. Ama nereye kadar yapacaksınız! Böyle gitmeyeceğini sizler de çok iyi biliyorsunuz. Çünkü şu ana kadar yazılı ve görsel medya olarak görmediğiniz faaliyetleri, fikirleri, tezleri Prof. Dr. Haydar Baş'ta gördünüz. 'Yaygın' medya olarak sizlere de hak vermiyor değilim aslında; neden mi? Her zaman birilerinin pişirip önünüze koymasına o kadar alıştınız ki, 'Nasıl olurda böyle bir insan Türk milletinden çıkar' diye düşünmekten başka bir şey yapamıyorsunuz. Bu tez, bu fikirler,bu beyin size düşünüzde dahi göremeyeceğiniz bilgiler verdiği için çok fazla geldi, herhalde.Eğer bu fikirleri ABD ve Avrupalılar dile getirseydi. Samimiyetle söylemek gerekirse, tüm medya haftalarca bu fikirleri manşetlerine tartışırdı, televizyonlar da birinci haber yapardı.Bir Türk beyni bu işleri başardığı için, ne yapacağınız konusunda sizlerde, birileri de adeta panikledi. Bütün Anadolu basını destek verirken doğruyu görürken sizler neden görmemezlikten geliyorsunuz. Sizin burnunuzun dibinde Dünya çalkanıyor. Anadolu medyası ise kaç km ötede. Sizde iyi biliyorsunuz ki " Güneş balçıkla sıvanmaz". Haber niteliği yok bahaneleri üretirseniz, sizlerin gazeteciliğini masaya yatırıp tartışmak gerekir o zaman. Daha nasıl haber olunur ki!Bu toplantı Avrupa'nın en büyük konferans salonlarından birinde yapıldı. Dünyanın her yerinden yüzü aşkın bilim adamları geldi. Süper güç dediğiniz ABD'den kaç tane bilim adamı geldi. Uğruna her şeyi feda ettiğiniz Avrupa'dan kaç tane bilim adamı geldi. Bu bilim adamları Dünya insanlığını kurtaracaksa, bu tez ve sahibi kurtaracak dedi. Bırakın konferansı, bu kadar bilim adamının ülkemize gelmesinin bile çok büyük bir haber değeri vardır. 22 saat yapılan canlı yayından da mı haberiniz yok!Ama şu kaçınılmaz bir sondur ki, bu tez eninde sonunda devreye girecektir. Çünkü bu insanlığın kaçınılmaz bir sonudur. O zaman sizlere de bu tez bakacaktır. Çünkü bu tez Dünya insanlığının hizmetine sunulmuş bir tezdir. Haydar Bey'de kendini Dünya insanlığına adamış bir bilim adamıdır. Ne kadar gizlenirse gizlensin Prof. Dr. Haydar Baş Dünyanın kabul ettiği Dünya çapında bir insandır. "Milli Ekonomi Modeli" de Dünyayı ayağa kaldıracak yegane bir tezdir. Ey Türk milleti! Bu ülkede Türk ve Dünya insanlığının kurtuluşu için hazırlanmış bu teze, sahibi Haydar Bey'e sahip çıkmayan, tek satır bahsetmeyip, 1 kare yayın yapmayan televizyonlar Türk ve Dünya insanlığının huzur ve mutluluğunu istemiyor demektir. Bu kuruluşlar Türk milletinin liderliğini istemeyen yayın kuruluşlarıdır. Türkiye'nin ilerlemesini istemeyen yayın kuruluşlarıdır. Türk milletinin lider ülke, güçlü ülke olmasını kıskananlardır. Şunun da altını çizmek istiyorum. Bu ülkenin gerçek sahipleri medya değil Türk milletidir. O yüzden bu modeli 100'ü aşkın bilim adamının baş tacı ettiği gibi sizlerde baş tacı edip, yine ülkemizi bu badirelerden kurtaracak olan sizlersiniz, yani aziz Türk milletidir!
İsmail ÇETİN
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.