BAL-GÖÇ Başkanı Emin Balkan, Irak'ta ağırlıklı olarak Türkmenlerin yaşadığı Telafer kentinde yaşanan çatışmalarla ilgili olarak, "Türkmenler, soykırım eşiğinde olup, göçe zorlanmaktadır" dedi
Balkan Göçmenleri Kültür ve Dayanışma Derneği Başkanı Emin Balkan, Kerkük, Erbil, Musul ve Telafer'de, Türkmenlerin kültürel varlıkları da kendileri gibi yok olma noktasındadır. Yüzde 90'ını Türkmenlerin oluşturduğu 700 bin nüfuslu Telafer kentinde, dün Kerkük'te gerçekleştirilen oyunun aynısı oynanmaktadır. Türkmenler, soykırım eşiğinde olup, göçe zorlanmaktadır" dedi.
2004-2005 eğitim-öğretim yılının başlaması ve milyonlarca gencimizin okullara koşması münasebetiyle bir açıklama ve değerlendirmede bulunan BTP Genel Başkanı Prof. Dr. Haydar Baş, ülkemizdeki eğitim ve öğretimin hiç içaçıcı bir manzarası olmadığını ifade etti.
Eğitim her şeyin başıdır
Yeni eğitim-öğretim yılının gençliğimize, milletimize hayırlar getirmesini ve de ülkemizin kalkınmasına vesile olmasını Cenab-ı Hakk'tan niyaz ettiğini belirten BTP Genel Başkanı Prof. Dr. Haydar Baş, "Esasen eğitim her şeyin başıdır. Siz ne yapacaksanız insanla yapacaksınız. Eğer insanı toplumun yararına kazanmış iseniz o milletin kalkınmaması, istenilen noktaya ulaşmaması mümkün değildir. Onun için her milletin kendine has bir politikası vardır. Çocukluktan başlayarak nesillerini bu politikaya göre öğretir ve eğitirler. Buradaki amaç gerek madden gerekse manen onları bir noktaya taşımak ve ülkeyi de onlarla birlikte istenilen seviyeye ulaştırmaktır" şeklinde eğitim-öğretimin önemine dikkat çekerek, "Türkiye'nin geleceği, yarınlar yeni öğretime başlayan gençlerimize aittir. Eğer ülke bir noktaya taşınacaksa onlarla taşınacak, geri gidecekse yine onlarla geri gidecektir. Onlar ne kadar mükemmel olur, ne kadar tekniği, sanatı, maneviyatı derununda meknuz bir hale getirirse o kadar mükemmel bir Türkiye, ne kadar uzaksa o kadar bozuk bir ülke önümüze çıkacaktır" dedi.
Tezat üstüne tezat
Böyle bir oluşun hiç şüphesiz siyasi iktidarlarla uzaktan ve yakından ciddi alakası var olduğunu söyleyen BTP Lideri Prof. Dr. Haydar Baş, şöyle konuştu: "Özellikle üzerinde durarak ifade etmek istiyorum ki bu iktidarın örnek bir Türk genci modeli maalesef yoktur. Nasıl bir genç yetiştirecektir, nasıl bir genç eğitecektir, belli değildir. Meçhule doğru bir gidişat söz konusudur. Milli Eğitim Bakanı sayın Hüseyin Çelik Bey, 'Ezberci olmamak lazım, uygulamalı olmak lazım' diyor. Dedikleri doğru. Ama diğer taraftan uygulamalı Din Dersini kaldırıyor. Çocuklara sure ezberletmeyi yasak ediyor. 'Namaz kılma uygulamalı olmaz', diyor. Peki uygulamalı eğitim nasıl olacak? Bir taraftan bunu iddia ediyorsun, diğer taraftan uygulamayı ortadan kaldırıyorsun."
"Kitap dağıtma ise çocukları elma şekeri ile kandırmaya benziyor. Milletin anasını ağlattınız, cebinde bir şey bırakmadınız, "Bak! Senin kitabını ben veriyorum" diyorsun. Niye kitabını sen veriyorsun ki! Niye öğrenciye bursunu vermiyorsun? Cebini para doldur. Çocuk gitsin, şahsiyeti ile beraber kitabını da, kalemini de alsın. Bütün bunları kendisi yapsın. Devletin zaten vazifesi eğitim ve öğretim çağında olan nesli yetiştirmektir. Onun manevi misyonunu ve maddi ihtiyaçlarını karşılamasıdır. Bunu yapmadıktan sonra hepsi tiyatrodur. Şu anda benim görebildiğim kadarıyla bunlar eğitim ve öğretimde ihtiyaca cevap verebilecek ne kadrolara, ne de anlayış ve teze malikler. Bir mukallit nesil yetiştiriyorlar."
Çocuklarımıza
kurulan tuzaklar
Bu yılki eğitim öğretim yılında çocuklarımızı bekleyen bir tehlikeye de işaret eden BTP Lideri Prof. Dr. Haydar Baş, "Bir taraftan uygulamalı eğitim, öğretim, diyor. Diğer taraftan gence Konfiçyüzmü, Budizmi öğretecek. Sen Budizmi, Konfiçyüzmü nereden biliyorsun? Museviliği nereden biliyorsun? Sen Yahudi misin? Kaç tane Yahudi gencine eğitim vereceksin? Niye bunu bana, veliye sormuyorsun? Hıristiyanlığı öğretecek. Kaç tane Hıristiyan var? Müslümana, bana, veliye, 'Benim çocuğum neyi öğrensin, neyi öğrenmesin?' diye soruyor musun?" dedi.
Milletimizin bu konuda duyarlı olmasını ve çocuklarını çok iyi takip etmelerini tavsiye eden Prof. Dr. Haydar Baş, "Çünkü artık uyuşturucu, tiner vs orta dereceli okullara kadar yayılmış vaziyettedir. Çobanlığımızı liyakatle yapmazsak yarın dizimizi döveriz. Sonraki pişmanlık da fayda vermez. Eğitim ve öğretim yeni başlamışken anneler ve babalar çocuklarını okullarda iyi takip etsinler. Onları yanlış yollardan korusunlar. Ne öğrenip ne öğrenmediklerini de takip etsinler" şeklinde konuştu.
Balkan Göçmenleri Kültür ve Dayanışma Derneği Başkanı Emin Balkan, Kerkük, Erbil, Musul ve Telafer'de, Türkmenlerin kültürel varlıkları da kendileri gibi yok olma noktasındadır. Yüzde 90'ını Türkmenlerin oluşturduğu 700 bin nüfuslu Telafer kentinde, dün Kerkük'te gerçekleştirilen oyunun aynısı oynanmaktadır. Türkmenler, soykırım eşiğinde olup, göçe zorlanmaktadır" dedi.
2004-2005 eğitim-öğretim yılının başlaması ve milyonlarca gencimizin okullara koşması münasebetiyle bir açıklama ve değerlendirmede bulunan BTP Genel Başkanı Prof. Dr. Haydar Baş, ülkemizdeki eğitim ve öğretimin hiç içaçıcı bir manzarası olmadığını ifade etti.
Eğitim her şeyin başıdır
Yeni eğitim-öğretim yılının gençliğimize, milletimize hayırlar getirmesini ve de ülkemizin kalkınmasına vesile olmasını Cenab-ı Hakk'tan niyaz ettiğini belirten BTP Genel Başkanı Prof. Dr. Haydar Baş, "Esasen eğitim her şeyin başıdır. Siz ne yapacaksanız insanla yapacaksınız. Eğer insanı toplumun yararına kazanmış iseniz o milletin kalkınmaması, istenilen noktaya ulaşmaması mümkün değildir. Onun için her milletin kendine has bir politikası vardır. Çocukluktan başlayarak nesillerini bu politikaya göre öğretir ve eğitirler. Buradaki amaç gerek madden gerekse manen onları bir noktaya taşımak ve ülkeyi de onlarla birlikte istenilen seviyeye ulaştırmaktır" şeklinde eğitim-öğretimin önemine dikkat çekerek, "Türkiye'nin geleceği, yarınlar yeni öğretime başlayan gençlerimize aittir. Eğer ülke bir noktaya taşınacaksa onlarla taşınacak, geri gidecekse yine onlarla geri gidecektir. Onlar ne kadar mükemmel olur, ne kadar tekniği, sanatı, maneviyatı derununda meknuz bir hale getirirse o kadar mükemmel bir Türkiye, ne kadar uzaksa o kadar bozuk bir ülke önümüze çıkacaktır" dedi.
Tezat üstüne tezat
Böyle bir oluşun hiç şüphesiz siyasi iktidarlarla uzaktan ve yakından ciddi alakası var olduğunu söyleyen BTP Lideri Prof. Dr. Haydar Baş, şöyle konuştu: "Özellikle üzerinde durarak ifade etmek istiyorum ki bu iktidarın örnek bir Türk genci modeli maalesef yoktur. Nasıl bir genç yetiştirecektir, nasıl bir genç eğitecektir, belli değildir. Meçhule doğru bir gidişat söz konusudur. Milli Eğitim Bakanı sayın Hüseyin Çelik Bey, 'Ezberci olmamak lazım, uygulamalı olmak lazım' diyor. Dedikleri doğru. Ama diğer taraftan uygulamalı Din Dersini kaldırıyor. Çocuklara sure ezberletmeyi yasak ediyor. 'Namaz kılma uygulamalı olmaz', diyor. Peki uygulamalı eğitim nasıl olacak? Bir taraftan bunu iddia ediyorsun, diğer taraftan uygulamayı ortadan kaldırıyorsun."
"Kitap dağıtma ise çocukları elma şekeri ile kandırmaya benziyor. Milletin anasını ağlattınız, cebinde bir şey bırakmadınız, "Bak! Senin kitabını ben veriyorum" diyorsun. Niye kitabını sen veriyorsun ki! Niye öğrenciye bursunu vermiyorsun? Cebini para doldur. Çocuk gitsin, şahsiyeti ile beraber kitabını da, kalemini de alsın. Bütün bunları kendisi yapsın. Devletin zaten vazifesi eğitim ve öğretim çağında olan nesli yetiştirmektir. Onun manevi misyonunu ve maddi ihtiyaçlarını karşılamasıdır. Bunu yapmadıktan sonra hepsi tiyatrodur. Şu anda benim görebildiğim kadarıyla bunlar eğitim ve öğretimde ihtiyaca cevap verebilecek ne kadrolara, ne de anlayış ve teze malikler. Bir mukallit nesil yetiştiriyorlar."
Çocuklarımıza
kurulan tuzaklar
Bu yılki eğitim öğretim yılında çocuklarımızı bekleyen bir tehlikeye de işaret eden BTP Lideri Prof. Dr. Haydar Baş, "Bir taraftan uygulamalı eğitim, öğretim, diyor. Diğer taraftan gence Konfiçyüzmü, Budizmi öğretecek. Sen Budizmi, Konfiçyüzmü nereden biliyorsun? Museviliği nereden biliyorsun? Sen Yahudi misin? Kaç tane Yahudi gencine eğitim vereceksin? Niye bunu bana, veliye sormuyorsun? Hıristiyanlığı öğretecek. Kaç tane Hıristiyan var? Müslümana, bana, veliye, 'Benim çocuğum neyi öğrensin, neyi öğrenmesin?' diye soruyor musun?" dedi.
Milletimizin bu konuda duyarlı olmasını ve çocuklarını çok iyi takip etmelerini tavsiye eden Prof. Dr. Haydar Baş, "Çünkü artık uyuşturucu, tiner vs orta dereceli okullara kadar yayılmış vaziyettedir. Çobanlığımızı liyakatle yapmazsak yarın dizimizi döveriz. Sonraki pişmanlık da fayda vermez. Eğitim ve öğretim yeni başlamışken anneler ve babalar çocuklarını okullarda iyi takip etsinler. Onları yanlış yollardan korusunlar. Ne öğrenip ne öğrenmediklerini de takip etsinler" şeklinde konuştu.