Türkiye caydırıcılığını kaybetti
BTP Genel Başkan Yardımcısı Prof. Dr. Eyercioğlu, Fransız Senatosu'nda kabul gören ‘inkar yasası'nın Türk dış politikasının caydırıcı gücünü kaybettiğinin açık bir örneği olduğunu ifade etti
31.01.2012 00:00:00
Bağımsız Türkiye Partisi (BTP) Genel Başkan Yardımcısı Prof. Dr. Ömer Eyercioğlu, uluslararası arenada ülkelerin menfaatlerini güç kullanmadan koruyabilmelerinin en önemli unsurlarından birinin caydırıcılık kavramı olduğuna işaret ederek, “Bu kavram, karşı tarafın zarar verebilecek bir davranışını engelleyecek bir tutumu, açık ve kararlı bir şekilde ortaya koymayı gerektirmektedir. Başka bir deyişle, testi kırılmadan önce gerekenin yapılmasıdır” dedi.
Türkiye, Fransa'yı caydıramadı!
Fransız Senatosu'nda kabul gören ‘inkar yasası' konusunda açıklama yapan Eyercioğlu,
şunları kaydetti: “Son olarak Fransa'nın Ermeni Tasarısı konusunda aldığı kararlar, Türk dış politikasının caydırıcı gücünü kaybettiğinin açık bir örneğidir. Aslında Türkiye, bu güce fazlasıyla sahiptir ancak bu güç nedense kullanılmamış, kabadayılık söylemleriyle, Türkiye'nin zarar görmesine adeta çanak tutulmuştur. Caydırıcı gücün kullanılabilmesi, üç şartın bir araya gelmesiyle mümkündür. Birinci şart, devletin belli bir sorun hakkında siyasi iradesini açık ve net olarak ortaya koymasıdır. İkinci şart, bu siyasi iradeyi gerçekleştirebilecek gücün ortaya konmasıdır. Bu güç gerektiğinde siyasi, ekonomik ve hatta askeri olabilir. Üçüncü şart ise, karşı tarafın ortaya konulan bu siyasi iradeyi açık ve net olarak anlamasını sağlamaktır. Fransa'ya karşı bu şartların hiçbiri uygulanmadığına göre, Fransa'nın bu tutumundan vazgeçmesini beklemek en hafif tabiriyle hayalperestliktir.
Meclisten geçen yasa, Senato'ya gelene kadar birçok şey yapılabilirdi ama yapılmadı. Şimdi yasanın Anayasa Mahkemesinde reddi mümkün olmasına rağmen yine bir şey yapılmadığı görülmektedir.”
Ankara, adeta Fransa'dan yana
Hükümet mensuplarının “bu dünyanın sonu değil, zaten başka ülkelerde de böyle uygulamalar yapılıyor, bu Fransa'nın ayıbıdır” gibi hafifletici sloganlarla kamuoyunu tepkisizleştirdiğine işaret eden Prof. Dr. Ömer Eyercioğlu, şu ifadeleri kullandı: “Evet, ortada gerçekten bir ‘ayıp' vardır, ve bu ayıp, ülkeyi bu duruma düşürenlerin ayıbıdır. Bu tutum, Fransa'yı öyle cesaretlendirmiştir ki, Fransız Büyükelçisi ‘Türkiye ile bundan sonra da sakin ve dingin bir ilişkinin devamını bekliyoruz' gibi alaysı açıklamalar yapabilmektedir. Türkiye, geçmiş dönemlerde de, bu tehditlerle sık sık karşı karşıya gelmiş ancak en olumsuz şartlarda dahi, bunlara fırsat vermemiştir. Türkiye her koşulda, bu tehditleri bertaraf edecek güce ve imkana sahiptir. Ancak bugün eksik olan siyasi iradedir. Daha doğrusu, siyasi iradenin bağımlılığıdır. Çözüm: Türkiye'nin bir an önce bağımsız bir siyasete kavuşturulmasıdır. Bağımsız Türkiye Partisi, tam bağımsız Türkiye'yi gerçekleştirecek, proje ve kadroya sahiptir.”
Türkiye, Fransa'yı caydıramadı!
Fransız Senatosu'nda kabul gören ‘inkar yasası' konusunda açıklama yapan Eyercioğlu,
şunları kaydetti: “Son olarak Fransa'nın Ermeni Tasarısı konusunda aldığı kararlar, Türk dış politikasının caydırıcı gücünü kaybettiğinin açık bir örneğidir. Aslında Türkiye, bu güce fazlasıyla sahiptir ancak bu güç nedense kullanılmamış, kabadayılık söylemleriyle, Türkiye'nin zarar görmesine adeta çanak tutulmuştur. Caydırıcı gücün kullanılabilmesi, üç şartın bir araya gelmesiyle mümkündür. Birinci şart, devletin belli bir sorun hakkında siyasi iradesini açık ve net olarak ortaya koymasıdır. İkinci şart, bu siyasi iradeyi gerçekleştirebilecek gücün ortaya konmasıdır. Bu güç gerektiğinde siyasi, ekonomik ve hatta askeri olabilir. Üçüncü şart ise, karşı tarafın ortaya konulan bu siyasi iradeyi açık ve net olarak anlamasını sağlamaktır. Fransa'ya karşı bu şartların hiçbiri uygulanmadığına göre, Fransa'nın bu tutumundan vazgeçmesini beklemek en hafif tabiriyle hayalperestliktir.
Meclisten geçen yasa, Senato'ya gelene kadar birçok şey yapılabilirdi ama yapılmadı. Şimdi yasanın Anayasa Mahkemesinde reddi mümkün olmasına rağmen yine bir şey yapılmadığı görülmektedir.”
Ankara, adeta Fransa'dan yana
Hükümet mensuplarının “bu dünyanın sonu değil, zaten başka ülkelerde de böyle uygulamalar yapılıyor, bu Fransa'nın ayıbıdır” gibi hafifletici sloganlarla kamuoyunu tepkisizleştirdiğine işaret eden Prof. Dr. Ömer Eyercioğlu, şu ifadeleri kullandı: “Evet, ortada gerçekten bir ‘ayıp' vardır, ve bu ayıp, ülkeyi bu duruma düşürenlerin ayıbıdır. Bu tutum, Fransa'yı öyle cesaretlendirmiştir ki, Fransız Büyükelçisi ‘Türkiye ile bundan sonra da sakin ve dingin bir ilişkinin devamını bekliyoruz' gibi alaysı açıklamalar yapabilmektedir. Türkiye, geçmiş dönemlerde de, bu tehditlerle sık sık karşı karşıya gelmiş ancak en olumsuz şartlarda dahi, bunlara fırsat vermemiştir. Türkiye her koşulda, bu tehditleri bertaraf edecek güce ve imkana sahiptir. Ancak bugün eksik olan siyasi iradedir. Daha doğrusu, siyasi iradenin bağımlılığıdır. Çözüm: Türkiye'nin bir an önce bağımsız bir siyasete kavuşturulmasıdır. Bağımsız Türkiye Partisi, tam bağımsız Türkiye'yi gerçekleştirecek, proje ve kadroya sahiptir.”
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.