Türkiye Akdeniz'de yalnız kaldı!
Türkiye, Yavuz ve Fatih sondaj gemilerini Kıbrıs’ın batısına ve doğusuna gönderdi. Ancak Ankara, bu bağlamda ne Batı, ne de İslam dünyasından destek görüyor. AB’den sonra ABD de Türkiye’ye yüklendi. Dahası Katar’ın bile Rumlarla işbirliği yapması dikkat çekiyor
10.07.2019 00:00:00





RECEP BAHAR / DETAY HABER
Türkiye'nin Fatih ve Yavuz sondaj gemilerini Kıbrıs açıklarına göndermesi ve geminin Kuzey Kıbrıs'ın ruhsat verdiği bölgelerde doğalgaz aramalarına başlaması, Rum kesiminin yanı sıra Yunanistan, Avrupa Birliği, Mısır, İsrail ve ABD'nin tepkisiyle karşılaşmış durumda.
Kıbrıs Rum kesimi ve Yunanistan, sondaj faaliyetlerinin Rum kesiminin münhasır ekonomik bölgesinin ihlâli olduğunu söylüyor.
Avrupa Birliği de bu konuda Yunanistan ve Rum kesimini destekliyor. Avrupa Konseyi Başkanı Donald Tusk, bu hafta yaptığı açıklamada "Avrupa Birliği Kıbrıs'ın arkasındadır. Türkiye'yi AB üyesi ülkelerin egemenliğine saygılı olmaya çağırıyoruz. Avrupa Konseyi gelişmeleri yakından izlemeye devam edecektir" dedi.
Değerli yalnızlık
Nitekim Türkiye, genel olarak Kıbrıs politikasındaki yalnızlığını Akdeniz'de doğal gaz ve petrol arama konusunda da çekiyor.
Bugüne kadar KKTC'nin tanınması konusunda İslam ülkeleri nezdinde bile girişimde bulunmayan Ankara, bu ataletinin bedelini Kıbrıs etrafındaki doğal zenginliklerinden istifade noktasında ödüyor. Ankara, bu konuda dost ülkeler Pakistan ve Katar'ın bile desteğini alabilmiş değil.
Öyle ki Exxon Mobil-Katar Petrolleri konsorsiyumu, 5 Nisan 2017'de Kıbrıs'ın güneybatısındaki 10 numaralı parselde doğalgaz arama ve sondaj hakkı için Kıbrıs'la anlaşmıştı. Anlaşma 15 Kasım 2017'de uygulamaya girmişti. Ankara, o dönemde bu sürece sessiz kalmayı tercih etti.
Batı tam karşımızda
Türkiye'nin iki sondaj gemisini Akdeniz'e göndermesine Avrupa Birliği, seri açıklamalarla karşı çıkıyor. ABD de önceki gece yaptığı açıklamayla Kıbrıs Rum kesiminin yanında yer aldığını dünyaya ilan etti. İslam ülkesi Mısır da, Türkiye karşıtı bir açıklamaya imza attı.
Mısır, Akdeniz'deki doğal gaz arama faaliyetlerinde Rumlarla işbirliği yapıyor. Dahası ABD'nin Noble ve Exxon Mobil şirketlerinin yanı sıra İtalyan ENI ve Fransız Total şirketleri de Rumların ortağı.
Exxon Mobil'in 2018 sonunda Kıbrıs Adası'nın güney tarafında yer alan 10 numaralı parselde doğalgaz aramaya başlaması Türkiye'nin tepkisini çekmişti. Türkiye'nin Rum kesiminin bu hamlesine cevabı gecikmedi.
İlk sondaj gemisi Fatih'i Türk savaş gemilerinin korumasında Akdeniz'e çıkaran Türkiye, kendi kıta sahanlığında kalan bölgelerde doğalgaz arama faaliyetlerine başladı. Türk hükümeti, geçtiğimiz ikinci sondaj gemisi Yavuz'u da doğalgaz arama faaliyetleri için bölgeye gönderdi.
Doğu Akdeniz bir numaralı cephe oldu
Doğu Akdeniz, son dönemde askeri hareketliliğin çok arttığı bir bölge konumunda. Suriye meselesi nedeniyle Rusya Federasyonu, ABD, Büyük Britanya ve Fransa gibi ülkeler bu bölgede önemli bir deniz gücü bulunduruyorlar.
Türkiye ve Yunanistan da bu bölgede önemli bir askeri hareketlilik içinde. Bölgedeki varlığının sınırlandırıldığı kaygısındaki Türkiye son dönemde yaptığı Mavi Vatan-2019 tatbikatıyla gündeme geldi.
Yunanistan ve Kıbrıs'ın da bölgedeki tatbikatlarını artırdığı gözleniyor. Bölgede en son askeri gerginlik, Türk savaş gemilerinin 2018 başında bölgeye gelmeye çalışan ENI'ye ait SAIPEM2000 sondaj gemisini Kıbrıs açıklarında engellemesi ile yaşanmıştı.
Türkiye, Yunanistan'a bir firkateynin Ekim 2018'de Kıbrıs'ın Güzelyurt açıklarında araştırma yapan Barbaros Hayreddin Paşa sismik araştırma gemisini taciz ettiğini açıklamıştı. Her ne kadar risk olsa da tarafların sonunda kendi çıkarlarına zarar verecekleri bir çatışmayı göze almayacakları öngörülüyor.
Türkiye'nin Fatih ve Yavuz sondaj gemilerini Kıbrıs açıklarına göndermesi ve geminin Kuzey Kıbrıs'ın ruhsat verdiği bölgelerde doğalgaz aramalarına başlaması, Rum kesiminin yanı sıra Yunanistan, Avrupa Birliği, Mısır, İsrail ve ABD'nin tepkisiyle karşılaşmış durumda.
Kıbrıs Rum kesimi ve Yunanistan, sondaj faaliyetlerinin Rum kesiminin münhasır ekonomik bölgesinin ihlâli olduğunu söylüyor.
Avrupa Birliği de bu konuda Yunanistan ve Rum kesimini destekliyor. Avrupa Konseyi Başkanı Donald Tusk, bu hafta yaptığı açıklamada "Avrupa Birliği Kıbrıs'ın arkasındadır. Türkiye'yi AB üyesi ülkelerin egemenliğine saygılı olmaya çağırıyoruz. Avrupa Konseyi gelişmeleri yakından izlemeye devam edecektir" dedi.
Değerli yalnızlık
Nitekim Türkiye, genel olarak Kıbrıs politikasındaki yalnızlığını Akdeniz'de doğal gaz ve petrol arama konusunda da çekiyor.
Bugüne kadar KKTC'nin tanınması konusunda İslam ülkeleri nezdinde bile girişimde bulunmayan Ankara, bu ataletinin bedelini Kıbrıs etrafındaki doğal zenginliklerinden istifade noktasında ödüyor. Ankara, bu konuda dost ülkeler Pakistan ve Katar'ın bile desteğini alabilmiş değil.
Öyle ki Exxon Mobil-Katar Petrolleri konsorsiyumu, 5 Nisan 2017'de Kıbrıs'ın güneybatısındaki 10 numaralı parselde doğalgaz arama ve sondaj hakkı için Kıbrıs'la anlaşmıştı. Anlaşma 15 Kasım 2017'de uygulamaya girmişti. Ankara, o dönemde bu sürece sessiz kalmayı tercih etti.
Batı tam karşımızda
Türkiye'nin iki sondaj gemisini Akdeniz'e göndermesine Avrupa Birliği, seri açıklamalarla karşı çıkıyor. ABD de önceki gece yaptığı açıklamayla Kıbrıs Rum kesiminin yanında yer aldığını dünyaya ilan etti. İslam ülkesi Mısır da, Türkiye karşıtı bir açıklamaya imza attı.
Mısır, Akdeniz'deki doğal gaz arama faaliyetlerinde Rumlarla işbirliği yapıyor. Dahası ABD'nin Noble ve Exxon Mobil şirketlerinin yanı sıra İtalyan ENI ve Fransız Total şirketleri de Rumların ortağı.
Exxon Mobil'in 2018 sonunda Kıbrıs Adası'nın güney tarafında yer alan 10 numaralı parselde doğalgaz aramaya başlaması Türkiye'nin tepkisini çekmişti. Türkiye'nin Rum kesiminin bu hamlesine cevabı gecikmedi.
İlk sondaj gemisi Fatih'i Türk savaş gemilerinin korumasında Akdeniz'e çıkaran Türkiye, kendi kıta sahanlığında kalan bölgelerde doğalgaz arama faaliyetlerine başladı. Türk hükümeti, geçtiğimiz ikinci sondaj gemisi Yavuz'u da doğalgaz arama faaliyetleri için bölgeye gönderdi.
Doğu Akdeniz bir numaralı cephe oldu
Doğu Akdeniz, son dönemde askeri hareketliliğin çok arttığı bir bölge konumunda. Suriye meselesi nedeniyle Rusya Federasyonu, ABD, Büyük Britanya ve Fransa gibi ülkeler bu bölgede önemli bir deniz gücü bulunduruyorlar.
Türkiye ve Yunanistan da bu bölgede önemli bir askeri hareketlilik içinde. Bölgedeki varlığının sınırlandırıldığı kaygısındaki Türkiye son dönemde yaptığı Mavi Vatan-2019 tatbikatıyla gündeme geldi.
Yunanistan ve Kıbrıs'ın da bölgedeki tatbikatlarını artırdığı gözleniyor. Bölgede en son askeri gerginlik, Türk savaş gemilerinin 2018 başında bölgeye gelmeye çalışan ENI'ye ait SAIPEM2000 sondaj gemisini Kıbrıs açıklarında engellemesi ile yaşanmıştı.
Türkiye, Yunanistan'a bir firkateynin Ekim 2018'de Kıbrıs'ın Güzelyurt açıklarında araştırma yapan Barbaros Hayreddin Paşa sismik araştırma gemisini taciz ettiğini açıklamıştı. Her ne kadar risk olsa da tarafların sonunda kendi çıkarlarına zarar verecekleri bir çatışmayı göze almayacakları öngörülüyor.
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.




























































































