Toplumsal bağışıklık zor iş
Nüfusu yaklaşık 9.2 milyon olan İsrail'de yoğun aşılamanın etkisiyle vaka sayısı önemli ölçüde azaldı. İsrail'in toplumsal bağışıklığa en yakın ülke olduğu belirtiliyor. Bazı uzmanlar ise yeni virüs türleri nedeniyle bunun kolay olmayacağını savunuyor.
15.04.2021 13:35:00





YENİ MESAJ / DETAY HABER
İsrail'in önde gelen doktorlarından Prof. Eyal Leshem, ülkenin koronavirüsüne neden olduğu Covid-19 hastalığına karşı toplumsal bağışık kazanmak üzere olduğunu söyledi. 'Sürü bağışıklığı' olarak da ifade edilen toplumsal bağışıklık, belli bir bulaşıcı hastalığa karşı nüfusun çoğunluğunun bağışıklık geliştirmesi sonucu hastalığın artık yayılamaması anlamına geliyor. Böylece kendisi bağışıklık geliştirmemiş olan kişiler de dolaylı yoldan korunmuş oluyor. Salgının yayılmasının önüne geçmek için nüfusun yüzde 65-70'ini kapsayacak bir toplumsal bağışıklığa ulaşılması gerektiği tahmin ediliyor. Ancak İngiltere'deki bilim insanları bu konuya daha temkinli yaklaşıyor.
O kadar kolay değil
Brighton Üniversitesi'nden virolog Dr. Sarah Pitt, toplumsal bağışıklığın sağlandığı sonucuna varmadan önce 'aşırı temkinli' olmak gerektiğini söylüyor. Pitt'e göre, aşılamada ileri bir seviyeye ulaşılması halinde bile toplumsal bağışıklığı sağlamak zor. Pitt, kesin sonuca varmadan önce, "İsrail'de vaka sayılarının düşmeye devam ettiğini ve düşük seviyede kaldığını görmek lazım" dedi.
İsrail'de nüfusun yarısından çoğuna (5.3 milyon kişi) Covid aşısı yapıldı. Bugüne dek koronavirüs testi pozitif çıkan yaklaşık 836 bin kişinin de belli ölçüde doğal bağışıklık geliştirmiş olması bekleniyor. Yani nüfusun yüzde 68'inde aşı veya virüsün bulaşması yoluyla antikor oluşmuş ve bir tür bağışıklık gelişmiş durumda denebilir. Nüfusu yaklaşık 9.2 milyon olan İsrail'de 13 Nisan'da sadece 176 yeni vaka saptandı, 5 kişi Covid-19'dan hayatını yitirdi. Oysa aynı gün aşılamanın yavaş seyrettiği yanı başındaki 5.2 milyon nüfuslu Filistin'de 1911 vaka saptandı, 18 kişi vefat etti.
İsrail'in en büyük hastanesi Sheba Medical Center'in yöneticisi Prof. Eyal Leshem, ülkede kısıtlamalar büyük ölçüde kaldırıldığı halde vaka sayılarının düşmeye devam etmesini toplumsal bağışıklığın sağlanmış olmasına bağlıyor. Üstelik 16 yaşından küçük çocuklara aşı yapılmadığı halde, vaka sayılarındaki düşüş tüm yaş gruplarında gözleniyor.
Toplumsal bağışıklık nasıl gelişir?
Salgına karşı hiçbir önlem uygulanmaması halinde, Covid-19'a neden olan yeni koronavirüsün orijinal hali ile enfekte olmuş bir kişinin bunu ortalama 3-4 kişiye bulaştırdığı tahmin ediliyor. Bu sayıyı 3 olarak kabul edersek, teorik olarak nüfusun üçte ikisinin virüse karşı bağışıklık geliştirmesi durumunda, enfekte bir kişi bunu sadece bir kişiye bulaştırıyor. Bu sayı virüsün yayılması için yeterli olsa da çoğalması için yeterli değil. Çünkü diğer iki kişi, bağışıklık geliştirdiği için bulaşma zincirinden koparılmış durumda. Ancak gerçek hayatta durum kağıt üzerinde görüldüğü kadar basit olmuyor. Aşıların etkinlik veya koruyuculuk düzeyi yüzde 100 değil. Ayrıca aşı yoluyla kişilerin hastalanması önlenebiliyor ama enfeksiyon her yerde tümüyle yok edilemiyor. Yani aşı olmuş biri hala virüsü başkalarına bulaştırabiliyor.
Ayrıca Covid geçirmiş kişilerin tümü güçlü ve uzun süreli doğal bağışıklık geliştirmeyebiliyor ve virüsün yeni varyantlarının da daha bulaşıcı olduğu biliniyor.
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.




























































































