Teknolojiye direnen meslek: Çömlekçilik
Tarihin en eski meslekleri arasında gösterilen çömlekçilik yok olma tehlikesiyle karşı karşıya
04.02.2021 03:42:00
Anadolu'da milattan önce 6000'li yıllarda ortaya çıktığı bilinen çömlekçiliğin, günümüze kadar uzanan ustaları çırak yetiştiremedikleri için dert yanıyor. Toprağın insan eliyle emeğe bürünerek şekillendiği bu zanaat ile geçmişten bu yana yemek kabı, zeytinyağı saklama küpü ve testi gibi sayısız eşya üretilerek insanlığın hizmetine sunuldu. Şimdilerde dekoratif eserlerin de eklenmesiyle popülerlik kazanmaya çalışılsa da yok olma tehlikesiyle karşı karşıya.
Tarihin en eski meslekleri arasında gösterilen çömlekçiliğin yok olmasından korkan çömlek ustası Tekin Özkalkan, yaşadığı korkuyu "Biz de su testisi gibi kırılıp gideceğiz" sözleriyle ifade ediyor.
Ailesinin 3 nesildir Gaziantep'te, çömlek ustalığı ile geçimini sağladığını belirten 51 yaşındaki çömlek ustası Özkalkan, kendisiyle birlikte çalışan ve 60 yaşını geçen ustalarına bir şey olması durumunda mesleğin bitebileceğini söyledi.
'Plastik kullanımı arttıkça küp işi bitti'
Gaziantep'te, plastik kaplar yokken kentte ilk önce dedesinin bu işi yapmaya başladığını belirten Tekin Özkalkan, "Turşu, salça, yağ ve peynir küpleri üretirdi. Dedemden babam öğrenmiş, babamdan biz öğrendik, plastik çoğalınca küp pek satılmaz oldu. Plastik ucuz diyorlar, kırılmıyor diyorlar ama sağlık yönünü pek düşünmüyorlar. Bizde biraz formatı değiştirerek güveç, sarma taşı ve servis tabağı gibi alanlara döndük. Ekmeğimizi kazanmaya çalışıyoruz hemen hemen 30 senedir bu işi yapıyorum ben. Benden önce dedem, babam yapmış biz de gidebildiğimiz kadar gideceğiz" dedi.
'Mesleğe rağbet yok'
İnsanların çamurdan çıkan şekilleri sevdiğini ifade eden Özkalkan, "Bu meslek Gaziantep'te ölmesin çünkü bunu burada bizden başka yapan yok çevre illerde de yok o yüzden böyle bir meslek ölmesin diyoruz. Mesleğimiz çok rağbet görmüyor, insanlar seviniyor çamurdan bir şeyler çıkartıyoruz diye ama bunu meslek olarak yapalım diye de görmüyorlar bende sürdürebildiğim kadar sürdüreceğim ondan sonra ilerisi ne olur bilmiyorum" sözleriyle içinde bulundukları durumu anlattı.
Toprağın yemeğe verdiği lezzetin tartışılmaz olduğunu kaydeden Tekin Özkalkan, "Toprak, Adem Aleyhisselam'dan beri var. İnsanlar toprak kaplardan yemek yer, toprağın lezzeti bir başkadır. Fırından çıktıktan sonra yarım saat boyunca kaynaması sürer ve ayrı bir lezzet kadar yemeğe. Oteller, restoranlar buradan gelip tava, güveç alıyorlar müşterilerine sunum yapıyorlar. Bu şekilde yemeğin çok daha lezzetli olduğunu söylüyorlar" ifadelerini kullandı. İHA
Tarihin en eski meslekleri arasında gösterilen çömlekçiliğin yok olmasından korkan çömlek ustası Tekin Özkalkan, yaşadığı korkuyu "Biz de su testisi gibi kırılıp gideceğiz" sözleriyle ifade ediyor.
Ailesinin 3 nesildir Gaziantep'te, çömlek ustalığı ile geçimini sağladığını belirten 51 yaşındaki çömlek ustası Özkalkan, kendisiyle birlikte çalışan ve 60 yaşını geçen ustalarına bir şey olması durumunda mesleğin bitebileceğini söyledi.
'Plastik kullanımı arttıkça küp işi bitti'
Gaziantep'te, plastik kaplar yokken kentte ilk önce dedesinin bu işi yapmaya başladığını belirten Tekin Özkalkan, "Turşu, salça, yağ ve peynir küpleri üretirdi. Dedemden babam öğrenmiş, babamdan biz öğrendik, plastik çoğalınca küp pek satılmaz oldu. Plastik ucuz diyorlar, kırılmıyor diyorlar ama sağlık yönünü pek düşünmüyorlar. Bizde biraz formatı değiştirerek güveç, sarma taşı ve servis tabağı gibi alanlara döndük. Ekmeğimizi kazanmaya çalışıyoruz hemen hemen 30 senedir bu işi yapıyorum ben. Benden önce dedem, babam yapmış biz de gidebildiğimiz kadar gideceğiz" dedi.
'Mesleğe rağbet yok'
İnsanların çamurdan çıkan şekilleri sevdiğini ifade eden Özkalkan, "Bu meslek Gaziantep'te ölmesin çünkü bunu burada bizden başka yapan yok çevre illerde de yok o yüzden böyle bir meslek ölmesin diyoruz. Mesleğimiz çok rağbet görmüyor, insanlar seviniyor çamurdan bir şeyler çıkartıyoruz diye ama bunu meslek olarak yapalım diye de görmüyorlar bende sürdürebildiğim kadar sürdüreceğim ondan sonra ilerisi ne olur bilmiyorum" sözleriyle içinde bulundukları durumu anlattı.
Toprağın yemeğe verdiği lezzetin tartışılmaz olduğunu kaydeden Tekin Özkalkan, "Toprak, Adem Aleyhisselam'dan beri var. İnsanlar toprak kaplardan yemek yer, toprağın lezzeti bir başkadır. Fırından çıktıktan sonra yarım saat boyunca kaynaması sürer ve ayrı bir lezzet kadar yemeğe. Oteller, restoranlar buradan gelip tava, güveç alıyorlar müşterilerine sunum yapıyorlar. Bu şekilde yemeğin çok daha lezzetli olduğunu söylüyorlar" ifadelerini kullandı. İHA