Tarım Bakanı Mehdi Eker, çiftçiye üç ayrı müjde vermiş: - Organik tarıma düşük faizli kredi verilecek. Mazot desteği 15 gün sonra başlayacak. Çiftçinin uğradığı zarar tarım sigortası havuzundan karşılanacak. Kağıt üzerinde gayet güzel. Ama, önemli olan uygulama.14 Mayıs günü Başbakan Erdoğan, Devlet Bakanı Ali Babacan ve Tarım Bakanı Mehdi Eker'le birlikte çiftçilerle özel bir toplantı yaptı. Sıkıntılarını dinledi. Başbakan sordu: - Ziraat Bankası kredilerinde durum ne? TZOB Başkanı Şemsi Bayraktar cevaplandırdı: - Çiftçinin taleplerini karşılamıyor.Bayraktar haklı. Çiftçi, Ziraat Bankası'ndan kredi alamıyor. Banka, Hükümet'e rağmen çiftçi kesimine fazla açılmak istemiyor. Çiftçinin tarlasını teminat olarak kabul etmiyor. İpotek için şehirde daire tapusu talep ediyor.Yetmiyor, işi iyice yokuşa sürüyor: - Kredi için bana tüccar kefil bul. Çiftçi için Ziraat Bankası'ndan kredi almak, deveye hendek atlatmaktan zor! Çiftçinin talepleri karşılanmadıktan sonra, faizler düşmüş ya da düşmemiş neye yarar? Başbakan, bu yüzden o toplantıda yetkilileri uyardı: - Bundan sonra daha dikkatli olun. Uyardı, ama hamam da eski, tas da! Çiftçinin kredi sıkıntısı sürüyor. Bakan, organik tarıma kredi verileceğini söylüyor. Ama, üretici bu krediyi alamıyor. Ya desteklemeler?Gelelim desteklemelere... Mazot desteği, iki yıldır kesilmişti. Başbakan'ın talimatı ile yeniden başlatıldı.Başlatıldı, ama ne zaman ödeneceği, çiftçinin cebine hangi gün para gireceği belli değil. Üstelik, çiftçi 15 litre mazot kullanıyorsa, ancak bunun yarısına destek alabiliyor.Tarımda, sadece ayçiçeği, pamuk ve soya primleri ödendi. Bir de doğrudan gelir desteklerinin yarısı. Diğerleri hâlâ beklemede.Üretici, tam 7 aydır süt teşvik primlerini alamadı. İşler bürokrasiye boğuldu. Tıkanıp kaldı. Dosyalar gidip geliyor, ama primler bir türlü ödenmiyor.Pek çok kalemde durum farksız.Vatandaş, tohumunu alıyor, gübre için borçlanıyor, tarlasını ekiyor. Ardından hasadını da yapıyor. Ama, destekler bir türlü gelmiyor. Zamanında ödenmeyen destekler yüzünden sürekli olarak faiz ödemek zorunda kalıyor. Kağıt üzerindekilerle, yaşanan gerçekler çok farklı! Ürün de para etmiyorÜstelik, bu yıl ürün de para etmiyor... Arpanın kilosu, geçen yıl 270 bin liralar civarındaydı. Bu yılki piyasa fiyatı 200 - 220 bin liraya kadar düştü.Çiftçi, geçen yıl buğdayını 370 bin liradan satıyordu. Bu sene buğday fiyatları 270 - 280 bin lira seviyesine indi.Tarımda ciddi sıkıntılar var. Üretici burnundan soluyor! Köylü, yavaş yavaş iktidara cephe almaya başladı.Bunu ben söylemiyorum, AK Partili milletvekilleri ve belediye başkanları söylüyorlar. Ayrıca, ortaya çıkan huzursuzluk yapılan anketlere de yansıyor. Türk tarımı S.O.S veriyor. Hükümet'in, acil müdahalede bulunup, Türk tarımını masaya yatırması lazım.Apaçık ortada. Alınan kararlar, yaraya merhem olmuyor. Kredi sistemi yürümüyor. Teşvikler ve desteklemeler üreticinin eline zamanında geçmiyor. Tarım, gerçekten çok ciddi sıkıntılar içinde!
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.