Tansiyonumuz gittikçe yükseliyor
Dahiliye Uzmanı Dr. Volkan Konya,
Türkiye'de yapılan bilimsel bir çalışmada yaşlılarda hipertansiyon görülme oranının yüzde 75.1 olarak saptandığını açıkladı
15.01.2012 00:00:00
Dahiliye Uzmanı Dr. Volkan Konya, yaşlı hastalarda hipertansiyon tedavi ve takibi konusunda bilgiler verdi. Volkan Konya, "Tüm dünyada olduğu gibi Türkiye'de de yaşlı nüfusun artmasıyla birlikte yaşlılarda görülmekte olan müzmin (kronik) hastalıklar, en sıklıkla da yüksek kan basıncı hastalığı da diyebileceğimiz hipertansiyon gün geçtikçe artmakta ve önem kazanmaktadır. Ülkemizde yapılan bilimsel bir çalışmada yaşlılarda hipertansiyon görülme oranı yüzde 75.1 olarak saptanmıştır. Bu nedenle hipertansiyon hastalığı olan hastaya nasıl yaklaşmamız gerektiği hususu oldukça önem kazanmıştır" dedi.
"Bir hastanın hipertansiyon açısından değerlendirilmesi esnasında tansiyon ölçüm aletinin manşon, yani kolu saran kısmı uygun olmalı, her iki koldan da tansiyon ölçümü yapılmalı ve yüksek olan koldan tansiyon takibi yapılmalıdır" diyen Konya, "Özellikle yaşlı hastalarda daha sık görmeye alıştığımız beyaz önlük hipertansiyonu (yani, hastanede doktor veya hemşire tarafından özellikle heyecanlanmaya bağlı olarak ortaya çıkan yüksek kan basıncı durumu) önemli bir durumdur ve yaklaşık yüzde 15-25 oranında karşımıza çıkmaktadır. Bunun önüne geçmenin ve yanlış hipertansiyon olarak değerlendirmenin engellenmesi ancak ambulatuvar kan basıncı ölçümü dediğimiz 24 saat kan basıncı
monitörizasyonu ile mümkün olmaktadır" şeklinde konuştu.
Uygulanacak tedavi yöntemleri
Uygulanacak tedavi hakkında da bilgiler veren Dahiliye Uzmanı Dr. Volkan Konya, şöyle devam etti:
"Herhangi bir hasar oluşturmamış hipertansiyonda kan basıncının olmasını hedeflediğimiz değer 140/90mmHg altında olmasıdır. Yaşam tarzı değişikliği yaşlılarda gördüğümüz hipertansiyonda ve hafif hipertansiyonun tedavisinde önemlidir. Sigaranın bırakılması, fazla kiloların verilmesi, stresin azaltılması, tuz alımının kısıtlanması, fiziksel aktivitenin arttırılması önemlidir. Bu değişikliklerin gerçekleştirilmesi hipertansiyon için kullanmamız gereken ilaç dozlarının da azalmasına vesile olur. Bunlar içerisinde en önemli olanı ise tuz alımının kısıtlanmasıdır. Yine günlük meyve ve sebzeden zengin bir diyetle potasyum alımının arttırılması kan basıncının azalmasına yardımcı olur."
Dr. Konya, sözlerini şu cümlelerle tamamladı: "Hipertansiyon tedavisinde bildiğimiz gibi birçok ilaç bulunmaktadır. Hekim tüm bu durumları göz önünde bulundurup hastası için en uygun tedaviyi kullanıma sokacaktır. Ama ilaç yazıldı ve her şey bitti demek değildir. İlaç yazılsa da hastanın takibi hem tansiyonun düşüp düşmediğinin kontrol edilmesi ve hem de ilaç yan etkilerinin ortaya çıkıp çıkmadığı hususunda hastanın değerlendirilmesi önem arz etmektedir. Unutulmamalıdır ki, hipertansiyon ilaçsız tedavi edilemez, her ne kadar yaşam tarzı değişiklikleri çok değerli olsa da mutlaka tedaviye ilaç eklenmesi düşünülmelidir. Sonuç olarak; hipertansiyon hastası, özellikle de yaşlı ise 3 ayda bir kontrollerine gelmeli, tetkikleri yapılmalı, fizik muayene sonuçları not edilmeli, hastada beklenmeyen bir etki olup olmadığı araştırılmalı, gerekli ise kardiyoloji, göz hastalıkları, nöroloji, nefroloji gibi ek branşlara yönlendirilmeli ve önerilerinin alınması sağlanmalıdır." (İHA)
"Bir hastanın hipertansiyon açısından değerlendirilmesi esnasında tansiyon ölçüm aletinin manşon, yani kolu saran kısmı uygun olmalı, her iki koldan da tansiyon ölçümü yapılmalı ve yüksek olan koldan tansiyon takibi yapılmalıdır" diyen Konya, "Özellikle yaşlı hastalarda daha sık görmeye alıştığımız beyaz önlük hipertansiyonu (yani, hastanede doktor veya hemşire tarafından özellikle heyecanlanmaya bağlı olarak ortaya çıkan yüksek kan basıncı durumu) önemli bir durumdur ve yaklaşık yüzde 15-25 oranında karşımıza çıkmaktadır. Bunun önüne geçmenin ve yanlış hipertansiyon olarak değerlendirmenin engellenmesi ancak ambulatuvar kan basıncı ölçümü dediğimiz 24 saat kan basıncı
monitörizasyonu ile mümkün olmaktadır" şeklinde konuştu.
Uygulanacak tedavi yöntemleri
Uygulanacak tedavi hakkında da bilgiler veren Dahiliye Uzmanı Dr. Volkan Konya, şöyle devam etti:
"Herhangi bir hasar oluşturmamış hipertansiyonda kan basıncının olmasını hedeflediğimiz değer 140/90mmHg altında olmasıdır. Yaşam tarzı değişikliği yaşlılarda gördüğümüz hipertansiyonda ve hafif hipertansiyonun tedavisinde önemlidir. Sigaranın bırakılması, fazla kiloların verilmesi, stresin azaltılması, tuz alımının kısıtlanması, fiziksel aktivitenin arttırılması önemlidir. Bu değişikliklerin gerçekleştirilmesi hipertansiyon için kullanmamız gereken ilaç dozlarının da azalmasına vesile olur. Bunlar içerisinde en önemli olanı ise tuz alımının kısıtlanmasıdır. Yine günlük meyve ve sebzeden zengin bir diyetle potasyum alımının arttırılması kan basıncının azalmasına yardımcı olur."
Dr. Konya, sözlerini şu cümlelerle tamamladı: "Hipertansiyon tedavisinde bildiğimiz gibi birçok ilaç bulunmaktadır. Hekim tüm bu durumları göz önünde bulundurup hastası için en uygun tedaviyi kullanıma sokacaktır. Ama ilaç yazıldı ve her şey bitti demek değildir. İlaç yazılsa da hastanın takibi hem tansiyonun düşüp düşmediğinin kontrol edilmesi ve hem de ilaç yan etkilerinin ortaya çıkıp çıkmadığı hususunda hastanın değerlendirilmesi önem arz etmektedir. Unutulmamalıdır ki, hipertansiyon ilaçsız tedavi edilemez, her ne kadar yaşam tarzı değişiklikleri çok değerli olsa da mutlaka tedaviye ilaç eklenmesi düşünülmelidir. Sonuç olarak; hipertansiyon hastası, özellikle de yaşlı ise 3 ayda bir kontrollerine gelmeli, tetkikleri yapılmalı, fizik muayene sonuçları not edilmeli, hastada beklenmeyen bir etki olup olmadığı araştırılmalı, gerekli ise kardiyoloji, göz hastalıkları, nöroloji, nefroloji gibi ek branşlara yönlendirilmeli ve önerilerinin alınması sağlanmalıdır." (İHA)
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.