Sosyal devlet projeleri bir ülkenin varlığının devamı için olmazsa olmaz unsurlardandır. Bu projeleri sadece devletin milletine yardımı olarak görmemek gerekir. Ekonomide dengelerin sağlanması da bu projelere bağlıdır. Adalet bu projelerle sağlanır. Vatandaşlar bu projeler sayesinde birlik ve beraberliğe kavuşur.Dünyada birçok ülkede kendi çapında sosyal devlet projeleri uygulanmıştır. Ama bunların genel özelliği kapitalizmin çizdiği sınırlar içinde kalmasıdır.Batıda uygulanan sosyal devlet projeleriyle sermaye sahipleri pek rahatsız edilmek istenmemiştir. Adeta vatandaşa "sus payı" vermek şeklinde olmuştur.Sosyal devlet projelerine Avrupa'dan birkaç örnek verelim:Almanya'da devlet ilk 2 çocuk için ayda 184 euro'luk ödenek veriyor, 3'üncü çocuk için ayda 194 euro, 3 çocuktan sonra ise her çocuk için 215 euro veriliyor. Kindergeld (çocuk parası); 18 yaş altı, eğitim gören 25 yaş altı, işi olmayan 21 yaş altı ya da işi olmayan ve mesleki eğitimini tamamlamamış 25 yaş altı çocuklara veriliyor.Fransa'da 2 çocuklu ailelere ayda 123.92 euro, 3 çocuklu ailelere 282.70 euro, sonraki her çocuk için 158.78 euro veriliyor. Buna ek olarak, birden fazla çocuklu ailelere, 11-16 arası yaştaki her çocuk için 34.86 euro, 16 yaşından büyük her çocuk içinse 61.96 euro ek yardım veriliyor.Belçika'da ilk çocuk için 83.40 euro, ikinci çocuk için 154.33 euro, üçüncü ve onu izleyen her çocuk için 230.42 euro aylık ödeme yapılıyor.Danimarka'da ise 1 çocuğu olan ailelere 3 ayda bir 1239 kron (333 TL), 2 veya daha fazla çocuğu olanlara ise 1597 kron (429 TL) veriliyor. Buna ek olarak 0-2 yaşları arasındaki çocuklar için 3 ayda bir 4 bin 247 kron (1143 TL), 3-6 yaşları arasındakiler için 3362 kron (904 TL) ve 7-17 yaşları arasındakiler için 2645 kron (711 TL) ödeniyor.Dikkat ederseniz çocuk sayısı arttıkça yapılan destek de artıyor. Çünkü Avrupa'da ciddi bir nüfus daralması sorunu var ve bu yardım yapılırken bu problemin de çözülmesi amaçlanmış.Ülkemizle mukayese edildiğinde bu verilen destekler çok ciddi olmasına rağmen gerçek manada yeterli değildir.Çünkü bir devletin asli görevi vatandaşlarının asgari geçimini sağlamaktır. Bu, ülkelerde fakir insanın kalmaması anlamına gelmektedir.Peki, batıda bugün durum böyle midir? Milyonlarca aç ve sokakta yaşayan insanlar göz önüne getirildiğinde verilen desteklerin sınırlı ve yetersiz kaldığını söyleyebiliriz.Bunun en büyük nedeni kapitalizm olduğunu söylemiştik. "Kaynaklar sınırlı" yanlış mantığından yola çıkan kapitalizm insanların en az asgari geçim düzeyine çıkarılmasını büyük bir kayıp ve tehdit olarak görmektedir.Sosyal devlet projeleri gerçek manada Prof. Dr. Haydar Baş'ın Milli Ekonomi Modeli ile hayat bulmuştur.500 TL vatandaşlık maaşı, 500 TL Ev hanımı meslek maaşı, 250 TL çocuklara burs, 15 bin lira doğum parası, 3000 asgari ücret gibi sosyal devlet projeleriyle Prof. Dr. Haydar her Türk vatandaşının kimseye muhtaç olmadan yaşamasını devlet eliyle garanti altına almaktadır.Ve Milli Ekonomi Modeli'nde bunlar Avrupa'da olduğu gibi faizli borç para, ya da vatandaştan toplanan vergi ile değil; senyoraj geliri, madenlerin ve kamu kuruluşlarının işletilmesinden elde edilen gelirle karşılanacaktır. Vergi MEM'de en son kaynaktır ve sadece yüksek oranda kazanandan alınacaktır. Batıda vatandaşa verilen her destek bir şekilde yine vatandaşa fatura edilmektedir. Milli Ekonomi Modeli bunu kaldırarak vatandaştan aldığından çok daha fazlasını vatandaşına veren bir anlayışı getirmektedir.Kim ne derse desin sosyal devlet projeleri Milli Ekonomi Modeli ile gerçek anlamına kavuşmaktadır.
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
Murat Çabas / diğer yazıları
- Asgari ücrete zam, enflasyonun sebebi değil, sonucudur / 13.12.2025
- Kokuşmuşluk her yerde! / 12.12.2025
- Trump'ın 'Türk ordusu' övgüsü, Barrack'ın 'monarşi' ilgisi / 11.12.2025
- Millet fakirleştiren büyüme, büyüme değildir / 10.12.2025
- 'Dün salonlara sığmadık, yarın sandıklara sığmayacağız' / 09.12.2025
- BTP'den 'Büyük Kongre'ye büyük hazırlık / 06.12.2025
- Etrafımız ateş çemberi / 05.12.2025
- Enflasyon, ‘talebi baskılama’ aracı mı? / 04.12.2025
- Asgari ücreti kim belirliyor: Komisyon mu, hükümet mi, JpMorgan mı? / 03.12.2025
- Gıdasız kalma riski bir ulusal güvenlik meselesi / 02.12.2025
- Kokuşmuşluk her yerde! / 12.12.2025
- Trump'ın 'Türk ordusu' övgüsü, Barrack'ın 'monarşi' ilgisi / 11.12.2025
- Millet fakirleştiren büyüme, büyüme değildir / 10.12.2025
- 'Dün salonlara sığmadık, yarın sandıklara sığmayacağız' / 09.12.2025
- BTP'den 'Büyük Kongre'ye büyük hazırlık / 06.12.2025
- Etrafımız ateş çemberi / 05.12.2025
- Enflasyon, ‘talebi baskılama’ aracı mı? / 04.12.2025
- Asgari ücreti kim belirliyor: Komisyon mu, hükümet mi, JpMorgan mı? / 03.12.2025
- Gıdasız kalma riski bir ulusal güvenlik meselesi / 02.12.2025






















































































