Sorun karnedeki ‘zayıf'lar mı?

Karnenin çocukla birlikte velinin de başarısını gösteren bir belge olduğuna dikkat çeken Kurt, “Çocukları sadece karneleri ile değerlendirmemek yanlış olur. Sonuç itibarıyla çocuklarımız bir yıl boyunca yoğun bir tempoda çalıştı ve bunun sonucunda emeklerinin karşılığını bazıları aldı, bazıları alamadı. Zayıf notu olan öğrencileri değerlendirirken ailelerin de kendilerini değerlendirmesi gerekir. Çünkü karne sadece öğrencinin değil, ailenin de karnesidir. Burada ailelerin de kendilerine bir pay çıkarması gerekir. 'Acaba biz çocuklarımızla ne kadar ilgilendik, biz nerede yanlış yaptık' diye düşünmeliler” dedi.


Karnesi zayıf olan çocukların kesinlikle başka çocuklarla kıyaslanmaması gerektiğini vurgulayan Dr. Kurt, “Çocukları başkaları ile kıyaslamak özgüveni ve benlik algısını olumsuz yönde etkiler. Bir şekilde kıyaslama içine girildiği takdirde, çocuk sevilmediği hissine kapılabilir. Çocuğun karnesine bakarak kişiliği ile ilgili geleceğe dair olumsuz çıkarımlarda bulunulmaması gerekir. Çocukları karnesindeki kötü notların düzeltilmesi için motive etmek adına kaygı ve tehdit yöntemleri uygulanmamalı.

Çocuğunuzu her şeye rağmen koşulsuz sevdiğinizi ve ona güvendiğinizi hissettirmelisiniz. İyi karnenin elde edilmesi için düzenli çalışmayı bırakmaması gerektiği ona uygun bir dille anlatılmalıdır. Karnesi kötü olan çocuklara motivasyonu kırılmadan, kırık notlarını düzeltmesi için planlı ve programlı çalışarak başarılı olabileceği anlatılmalıdır. Çocukların düşük not alma nedenlerine ebeveynler birlikte tartışıp çözüm üretilmeli, karar alma süreçlerine çocuğu da dahil ederek sorumluluk bilincinin gelişmesine katkı sağlanmalıdır" diye konuştu.


Tatili güzel değerlendirin


Tatilde çocukların dinlendirilmesi gerektiğine değinen Dr. Kurt, "Yoğun ve uzun bir maratonu geride bırakan öğrenciler için tatilin bir dinlenme dönemi olduğu unutulmamalıdır. Bu zaman dilimini mümkün olduğu kadar anne ve babanın çocukla beraber geçirmesi de aile içi ilişkilerde yapıcı etkiye sahip olmaktadır. Beraber geçirilen ortak zaman, çocukta 'önemliyim' duygusunu artırır. Bu sebeple çocuğun kendisine olan güveni de artar. Ayrıca çocuklar bu dönemde de derslerinden kopmamalı, kitap okumalı, zaman zaman derslerini gözden geçirmeli” ifadelerini kullandı. İHA