Türkiye'de sokak hayvanlarının korunması ve topluma kazandırılması amacıyla yapılan yasal düzenlemeler, özellikle son çıkan tartışmalı yasa ile tekrar gündeme geldi. Bu yasanın detaylarına ve eleştirilere değinmek, yasayla ilgili tartışmaları anlamak açısından önemlidir.
Barınak ve rehabilitasyon: İki yıllık süre ve zorluklar
Yeni yasa kapsamında belediyelere, başıboş sokak köpeklerini toplamak ve rehabilite etmek için iki yıllık bir süre verilmiştir. Bu süre içinde yeterli barınakların oluşturulması ve köpeklerin bakımlarının sağlanması bekleniyor. Ancak mevcut durumda Türkiye'de sadece 105.000 kapasiteli 322 barınak bulunuyor. Bu barınakların sayısı ve kapasitesi göz önüne alındığında, dört milyon sokak hayvanının bu barınaklarda nasıl barınacağı ciddi bir soru işaretidir. Bakan Kirişçi'nin açıklamalarına göre, belediyeler dört yıl içinde belirlenen bütçeyi ayırarak bu barınakları yapacaklardır. Ancak bu süre ve bütçe yeterli olacak mı?
Kısırlaştırma ve aşılar: Gerçekçi mi?
Yasa, sokak hayvanlarının kısırlaştırılması ve aşılanmasını öngörüyor. Sahiplendirilinceye kadar bu hayvanların barınaklarda bakılması planlanıyor. Ancak 2004-2023 yılları arasında kısırlaştırılan hayvan sayısının 2.5 milyon, aşılanan hayvan sayısının ise 2.8 milyon olduğu göz önüne alındığında, bu hedeflerin ne kadar gerçekçi olduğu tartışmalıdır. Şu ana kadar sadece 533.004 hayvan sahiplendirilmiş olup, bu rakamlar mevcut çabanın yetersiz olduğunu göstermektedir.
Para cezaları: Caydırıcılık mı, mağduriyet mi?
Yasa, sokak hayvanlarını toplayıp başka bölgelere bırakanlara ve sahipli hayvanlarını terk edenlere yönelik para cezalarını artırmayı öngörüyor. Ancak bu cezaların gerçekten caydırıcı olup olmayacağı veya aksine insanların hayvanlarını daha fazla sokağa terk etmesine yol açıp açmayacağı belirsizdir. Ayrıca dijital kimliklendirme işlemleriyle ilgili yaşanan yoğunluk ve bilgilendirme eksikliği, hayvan sahiplerini mağdur edebilir.
Dijital kimliklendirme ve cezalar
Kedi ve köpek sahiplerinin hayvanlarını 31 Aralık 2025'e kadar dijital kimliklendirme yöntemiyle kayıt altına aldırmak zorunda olması, mevcut sahiplerin ciddi bir yük altına girmesine neden olabilir. Özellikle daha önce yoğunluk sebebiyle randevu alamamış ya da yasalardan haberdar olmayan hayvan sahipleri için bu durum, ciddi cezalarla sonuçlanabilir. Bu durum, bazı sahiplerin ceza yememek için hayvanlarını sokağa bırakmasına neden olabilir.
Mevcut yöntemlerin değişimi: Yeni metodun etkileri
Yasanın en tartışmalı yönlerinden biri, mevcut "yakala-kısırlaştır-sal" yönteminin terk edilerek "yakala-kısırlaştır-tut-sahiplendir" metoduna geçilmesidir. Bu değişim, hayvanların barınaklarda daha uzun süre kalmasına neden olabilir ve barınak kapasitesi sorununun daha da büyümesine yol açabilir. Ayrıca, teklif metninden "ötanazi" ifadesi çıkarılsa da sokak köpeklerinin Veteriner Hizmetleri Kanunu'ndaki esaslara göre öldürülmesi yolu açık tutulmuştur. Bu durum, hayvanseverler arasında büyük tepkiye neden olmuştur.
Eleştiriler ve çözüm önerileri
Sokak köpeği sahiplenmek isteyen vatandaşlar, hayvanın cipi olmadığından cezai işlemle karşılaşma endişesi taşımaktadır. Bu durum, insanların sokak köpeği sahiplenme isteğini azaltabilir ve sahipsiz hayvan sayısının artmasına yol açabilir. Ayrıca, mevcut hayvan sahiplerinin, yoğunluk sebebiyle randevu alamaması ya da yasalardan haberdar olmaması nedeniyle ceza yemesi, ciddi bir mağduriyet yaratacaktır.
Bu yasanın uygulanabilirliği ve pratikte nasıl işleyeceği konusunda ciddi soru işaretleri bulunmaktadır. Yetkililere seslenerek, mevcut sorunlara kalıcı ve etkili çözümler bulunması gerektiğini vurgulamak istiyoruz. Barınakların kapasitesinin artırılması, hayvanların kısırlaştırılması ve aşılanması gibi temel ihtiyaçların yanı sıra, toplumsal farkındalığın artırılması ve vatandaşların bilgilendirilmesi büyük önem taşımaktadır.
Sonuç olarak, sokak hayvanları yasası, hayvanların korunması ve topluma kazandırılması açısından önemli bir adım olarak gösterilmeye çalışılsa da mevcut uygulamalar ve altyapı göz önüne alındığında ciddi eksiklikler barındırmaktadır. Bu eksikliklerin giderilmesi ve daha sürdürülebilir çözümler üretilmesi hem hayvanların hem de toplumun yararına olacaktır. Şu anda yapılması gereken bu yasanın tekrar geri çekilmesi, tüm ihtiyaçlara cevap verecek şekilde tekrar güncellenmesidir.
- Orta Doğu’da kurgulanan oyunlar ve Türkiye’nin geleceği / 16.12.2024
- 3. Dünya Savaşı ve Türkiye'nin pozisyonu / 10.12.2024
- Türkiye’nin Orta Doğu politikası ve BOP / 09.12.2024
- Kısa günün kârına satmak mı? / 06.12.2024
- Madenlerin özelleştirilmesinin ekonomik ve sosyal yansımaları / 04.12.2024
- Türkiye'nin zenginliği ve özelleştirme tartışmaları / 29.11.2024
- 10 Kasım’da Anıtkabir’e akın / 21.11.2024
- Ne için "Vakit tamam”? / 20.11.2024
- Gardırop Atatürkçülüğü / 19.11.2024