Türk siyaseti, Prof. Dr. Haydar Baş Bey'in siyasi arenaya girmesiyle beraber yepyeni bir döneme girdi.Artık demogojiler, palavralar, boş vaatler, yönlendirmeler ve daha nice politik kandırmacalar önemini kaybetti.Çünkü Sayın Baş, iktidara geldiği zaman neler yapılacağını, daha gelmeden bir proje, bir kitap haline getirmişti ve ortaya koyduğu bu eser dünyanın birçok üniversitesinde görev yapan tanınmış yerli ve yabancı iktisat profesörleri tarafından takdir edilmişti.Herkesin siyasetten ve siyasetçiden yaka silktiği, nefret ettiği bir dönemde Sayın Baş siyasete bir anlam ve bir seviye kazandırmıştı.Haydar Bey, sadece bir eser oluşturarak onu fildişi bir kulede de saklamadı. Televizyon konuşmalarında, mitinglerde, salon toplantılarında, esnaf ve köy ziyaretlerinde milletiyle paylaştı, milletini ikna etmeye çalıştı.Haydar Baş sayesinde sadece siyaset değil, seçmen de belli bir düzeye yükseldi. Artık seçmen kapısına gelen siyasilerden proje istiyor, çözüm istiyor ve bu çözümlerin kaynağını istiyor, "Haydar hocamız şunu yapacak, siz ne yapacaksınız" diyor.Görünen o ki, önümüzdeki seçimde artık yarım ekmek köfte, erzak ve kömür yardımı ya da basının oynadığı tiyatrolar da pek işe yaramayacak.Çünkü millet biliyor ki, sahip olduğu oyu yanlış kullandığı takdirde vatan satılıyor, Kıbrıs gidiyor, ülkemizin etrafı ve içi tehlikelerle doluyor.Vatandaş biliyor ki, oyu yanlış kullanmak vatanı, namusu satmakla eşdeğer. Bir önemli hususun altını daha çizmek isterim.Prof. Dr. Haydar Baş'ın konuşmalarında, boş bir yoruma, ya da yanlış bir değerlendirmeye hiç şahit oldunuz mu?Yıllardan beri konuşuyor, yorum yapıyor, çözüm sunuyor?Ekonomiyi konuşuyor, Kıbrıs'ı, Güneydoğu'yu, PKK terörünü, sözde Ermeni meselesini, dinlerarası diyalog ve misyonerlik faaliyetlerinin tehlikelerini, ülkemizin içinde bulunduğu kuşatılmışlığı, vatan topraklarının, madenlerinin, kurumlarının yabancılara peşkeş çekildiğini konuşuyor, Ege'yi, Pontus aldatmacasını, Irak, İran konusunu, AB'yi, İsrail'in ve ABD'nin ne yapmak istediğini, küresel yıkım senaryolarını bir bir anlatıyor, Türkiye'nin iç siyasetinde ve dış siyasetindeki eksiklikleri konuşuyor?Kısaca milletimizi ve topyekün insanlığı ilgilendiren her konuda yorum yapıyor ve hangi değerlendirmeyi yaptıysa dediği çıkıyor, doğru tespitler ortaya koyuyor.Sadece karanlığı tasvir etmiyor, aynı zamanda çözümlerini de sunuyor.Her konuda bu kadar doğruyu yıllarca hiç yanılmadan ifade etmek gerçekten büyük bir dehanın işidir.Zaten dikkat ederseniz Milli Ekonomi Modeli kongrelerine katılan bilimadamları Sayın Baş'ın bir dahi olduğunu, bir Nobel'e değil binlercesine layık olduğunu ifade ediyorlar.Evet. Sayın Baş içimizden çıkmış, Türkiye'ye ait bir değer, bir hazine.Bu kadar kabiliyete sahip bir lidere, millet olarak emaneti ne kadar geç teslim edersek, o kadar zaman kaybetmiş oluruz.Zaman hızla akıyor ve verilen tavizlerin haddi hesabı yok. Artık millet olarak bu gidişata dur demenin vakti gelmedi mi?
Murat Çabas / diğer yazıları
- ‘Resmi’ işsizlik azalıyor, ‘hissedilen’ işsizlik artıyor / 11.06.2024
- Buğday üreticisiyle resmen dalga geçiliyor! / 08.06.2024
- Hem AB, hem BRICS olabilir mi? / 07.06.2024
- AB sürecinde sorun bekletende değil, bekleyende! / 01.06.2024
- ABD’nin BM’de veto hakkı iptal edilmelidir / 31.05.2024
- Hükümetin ‘yeni anayasa’dan maksadı nedir? / 29.05.2024
- Açlık sınırı ‘ulaşılamayan’ hedef oldu / 28.05.2024
- Şimşek’in programı vatandaşa zarar! / 25.05.2024
- Dünya savaşa sürükleniyor Türkiye ne yapmalı? / 24.05.2024
- Reisi’nin ölümü ve dünyayı bekleyen tehlike / 22.05.2024
- Buğday üreticisiyle resmen dalga geçiliyor! / 08.06.2024
- Hem AB, hem BRICS olabilir mi? / 07.06.2024
- AB sürecinde sorun bekletende değil, bekleyende! / 01.06.2024
- ABD’nin BM’de veto hakkı iptal edilmelidir / 31.05.2024
- Hükümetin ‘yeni anayasa’dan maksadı nedir? / 29.05.2024
- Açlık sınırı ‘ulaşılamayan’ hedef oldu / 28.05.2024
- Şimşek’in programı vatandaşa zarar! / 25.05.2024
- Dünya savaşa sürükleniyor Türkiye ne yapmalı? / 24.05.2024
- Reisi’nin ölümü ve dünyayı bekleyen tehlike / 22.05.2024