Güneş şaşırtmıyor sizi ay şaşırtmıyor, yıldızlar da, yıldızlardan bir yıldız olan dünya da, hiç bir hareketiyle şaşırtmıyor sizi ama bütün bu varlıkların ve daha nicelerinin hizmetine sunulduğu insan, hiç beklenmedik zamanda ve beklenmedik mekânda yaman şaşırtıyor sizi.
On sekiz bin âlemin içinde öyle görünüyor ve öyle anlaşılıyor ki, göründüğünden bambaşka sıfatlara bürünmeyi ve olduğundan bambaşka özelliklerle görünebilmeyi başarabilen tek varlık insan türü.
Canavarla bir olup çobanın sürüsünü kırıp geçiren ve sonra dönüp çobanla birlikte gözyaşı dökebilen sadece insan.
Dostunun düşmanına, rüzgârlarla ve bulutlarla bomba gibi ateşli laflar gönderen ama güya çaktırmadan, düşmana yardım gemilerini denizden yürütebilen yine insan.
Bu tiplere, çok hassas ve asla şaşmaz terazilerin kurulacağı o günü hatırlatsak bilmem ki bir faydası olur mu?
"Ve kıyamet günü öyle doğru, öyle hassas teraziler kurarız ki, kimse en küçük bir haksızlığa uğratılmaz, bir hardal tanesi kadar bile olsa, her şeyi tartıya sokarız. Hesap görücü olarak, kimse bizden ileriye geçemez." (Enbiya:47)
Bilmem ki bu tiplere bir çağrıda bulunsak, az biraz durun, dikkat kesilin, haberlere erişim engelini falan bir tarafa bırakın ve Lokman aleyhisselamın sözlerine bir kulak verin desek, çok şey mi istemiş oluruz?
"Lokman "Yavrucuğum" diye ilave etti. "İşleyeceğin iyi veya kötü iş, bir hardal tanesi kadar bile olsa, bir kayanın içinde saklı da bulunsa, yahut göklerin yüksekliklerinde veya yeryüzünün derinliklerinde saklansa bile, Allah onu meydana çıkarır. Şüphesiz Allah, en ince ve en gizli şeyleri bilendir ve her şeyden de haberdardır."(Lokman:16)
Geçen bunca zaman boyunca, insanın bu acayip hallerini anlatabilmek için dilin imkânlarını sonun kadar zorlayan dilciler, dil ustaları ve dil uzmanları sonraki kuşaklara nice şaheserler armağan etmişler.
Birisi çıkmış, 'ah bu dilim, etti beni dilim dilim' demiş.
Bir başkası, 'Söz ola kese savaşı/ Söz ola kestire başı/ Söz ola ağulu aşı/ Bal ile yağ ede bir söz' demiş.
Sineler şerha şerha, diller dilim dilim ve bu çağın insanı, zamane Müslümanı her manada paramparça…
- 'Adana’da Ağustos’ta bulamadım yazımı' / 08.06.2024
- Zenginler arasında devletleşen servet / 07.06.2024
- Bal alalım derken sürekli vebal aldınız / 06.06.2024
- Yetime yoksula sahip çıkmayacaksan… / 05.06.2024
- Sudan’dan sığır, Kanada’dan mercimek / 03.06.2024
- Hem ekini hem de ekeni kuruttular / 01.06.2024
- Hem ekini hem de ekeni kuruttular / 31.05.2024
- Yananlar insan, peki yakanlar ve seyredenler insan mı? / 30.05.2024
- Fakirden zengine doğru akan servet transferi / 29.05.2024