8 Temmuz'da Diyarbakır'da "Lozan Antlaşması'nın 100. yılında Kürdistan'ın geleceği" başlıklı bir konferans düzenlendi.
Düzenleyenler, Hak ve Özgürlükler Partisi (HAK-PAR), Kürdistan Özgürlük Partisi (PAK), Kürdistan Sosyalist Partisi (PSK), Kürt Demokrat Partisi (KDP) ve Kürdistan Demokratik Hareketi (TDK-TEVGER).
Birçok yerli, yabancı tarihçi, siyasetçi ve akademisyen konuştu. Konferansın operatörü ise SeîdVeroj.
Sayın Erdoğan'dan önce Sayın Bahçeli'nin böyle bir konferanstan haberi var mıydı? Ya İçişleri Bakanlığı'nın, ya muhalefetin, ya medyanın haberi var mıydı?
Neden? Çünkü yapılan yorumlar dini ve milli hassasiyeti olanlar için yenilir, yutulur cinsten değildi! Sahi kimse duymadı mı? Oysa Barzanilerin sesi Rudaw haber ajansı günlerce bu konferansı haber yaptı.
'Sevr, Kürtler için büyük bir şanstı'
Konferansın operatörü SeîdVeroj: "Aslında Sevr Antlaşması Kürtler için büyük bir şans idi ancak biricik Kürt örgütü olan Kürdistan Teali Cemiyeti'nin ayrıştığı, parçalandığı ve şubelerinin kapatıldığı bir döneme denk gelmiş, dolayısıyla Kürt siyasi liderleri ve dönemin Kürt örgütleri Sevr'in praktize edilmesi için gerekli ve yeterli girişimlerde bulunamamışlar.
Sevr anlaşması uygulanmasa da, koşullara bağlı olarak tanımlansa Kürtler ve Kürdistan hakkında bazı önerilerin sunulduğu uluslararası bir anlaşma metni olup Kürtlerin belli bir statüde kendi kendini yönetme hakkından bahsedilen önemli bir uluslararası ve tarihi belgedir. Sevr, sadece kağıt üzerinde kalsa da Kürtler için bir umut kaynağı olmuş ve bu umudun gerçekleşmesi beklentisi bugün de devam etmektedir…
Bölgede büyük bir nüfusa sahip olan Kürt milletinin yaklaşık yüz yıldır iradesi dışında, zor ve şiddet kullanılarak ülkesiyle birlikte bölünmesi ve parçalanması, siyasi, kültürel ve milli haklarından mahrum edilmesi, zorunlu göçlere ve katliamlara maruz kalması Lozan Antlaşmasıyla gerçekleşmiştir' dedi.
'Yunan gelip gelseydi' diyeni baş tacı edenleri, 'Lozan'a hezimet', diyenleri geçtim. MHP ve Sayın Bahçeli! CHP ve Bay Kemal! Sayın Akşener ve partisi! Bu tarihi iftira ve yalanlara nasıl sessiz kaldınız?
Ermenilerden nişan alan sosyolog
Konuşmacılardan birisi de 'Sarı Hoca' lakaplı, 2014 yılında Batı Ermenileri Kongresi ve Erivan Devlet Üniversitesi tarafından Ermeni Kırımı üzerine yaptığı çalışmalardan dolayı KevorkSurenyants Nişanı alan İsmail Beşikçi'ydi.
'Milletler Cemiyetinin aldığı kararlar yüzünden Orta Doğu'da, Mezopotamya'da Kürtlerin bölünüp, parçalanıp ve paylaşıldığını' iddia eden Beşikçi, Mustafa Kemal'in Kürtlere verdiği sözleri de tutmadığını iddia etti.
"Lozan Antlaşmasından sonra, yani devletin artık kendisini güçlü hissetmesinden sonra Mustafa Kemal Kürtlere verilen sözleri tamamen unutuyor ve inkar başlıyor.
Kürt diye bir halk yoktur, Kürtçe diye bir dil yoktur. Böyle çok yoğun bir inkar başlıyor…
Kürtleri ve Kürdistanı, dilleri ile tarih ve kültürleri ile tarihten silmek üzere bir çalışma yapılıyor.
Bir taraftan Kürtleri inkar ediyorsunuz ama bir taraftan da muasır medeniyetten söz ediyorsunuz. Böyle bir anlayış muasır medeniyet kavramı ile çelişmiyor mu?
Kürtleri asimile etmeye çalışıyorsunuz olmayınca da fiziki olarak imha etmeye çalışıyorsunuz. Şeyh Said'de, Dersim'de, Zilan'da, Ağrı'da, Sason'da gerçekleştirilen de bunlardır. Kürtler asimilasyonu ve Türklüğü kabul etmiyorsa o zaman imha etmelisiniz" dedi.
Ermenilerin bu şahsa neden 'nişan' verdiği ortada.
Tarihçi Mehmet Bayrak
Tarihçi Mehmet Bayrak ise uzun uzun kendini övüp, nasıl içeri atıldığı vs. anlattıktan sonra 'Sarı Hocanın' aksine Lozan'da Kürtlere haklar verildiği ifade edip, bin bir masal anlattıktan sonra "1923'te Lozan'da verilen haklar açık söylüyorum tamamen gasp edildi" dedi.
Ardından ise 'Kürtlere yönelik asimilasyona ve göçertme politikası'na değinen Bayrak, "Türkiye Cumhuriyeti'nin bu konudaki politikasını ben '7 uğursuz T' olarak nitelendirdiğim yedi kavramla özetliyorum. Te'dip (askeri yöntemlerle edeplendirme, hizaya getirme), Tenkil (cezalandırma), Taktil (katletme), Tehcir (hicret ettirme, mecburi iskâna tabi tutma), Temsil (asimile etme), Temdin (medenileştirme) ve sonuç tasfiye. Bu yapılan uygulamanın özetidir" dedi.
Bugün milliyet ve dindarlığını sağlamlaştırmak için Merdan Yanardağ'a bölücü diyenler! Neredesiniz?
'Yunan gelip gelseydi' diyeni baş tacı edenleri, 'Lozan'a hezimet', diyenleri geçtim. MHP ve Sayın Bahçeli! CHP ve Bay Kemal! Sayın Akşener ve partisi! Neredesiniz?
(Konuşmaları tamamı için bknz: https://www.rudaw.net/turkish/kurdistan/080720236)
- ‘Erdoğan Amca adım Danya Ebu Muhsin’ / 20.04.2025
- 2 bin değil 2 bin 600 yıldır yapılanamayanı yaptılar? / 19.04.2025
- Gazze’den tehciri, ‘hicret’ olarak kabul ettirmeye çalışıyorlar / 18.04.2025
- Sahada yaşananlar Erdoğan’ı teyit etmiyor / 17.04.2025
- Erdoğan’ın ‘fakir fukara garip gureba’ çıkışı / 16.04.2025
- O zaman nedir bu Milli Ekonomi Modeli? / 15.04.2025
- O, benim bitmeyen rüyamdı -2- / 14.04.2025
- O, benim bitmeyen rüyamdı -1- / 13.04.2025
- İktidarın kutsal (!) haç ve Konstantinapol sessizliği / 11.04.2025