Şehid-i Kerbela İmam Hüseyin

Geçtiğimiz Perşembe günü Muharrem ayının onuydu.Hz. Hüseyin efendimizin şahadet şerbetini içişinin 1371'nci günüydü. Kendisini ve O'nunla beraber şehit olan diğer Ehl-i Beyt mensuplarını rahmetle anıyoruz. Allah (cc) şefaatlerinden bizleri mahrum etmesin.İmam Hüseyin, haklarında yüzlerce ayet ve binlerce hadis bulunan, Cenab-ı Hak tarafından "tertemiz" olarak ifade edilen Ehl-i Beyt'in beş kişisinden biridir. Ehl-i Beyt ise Kur'an'ın özü ve müşahhas örnekleridir. Onların her biri canlı Kur'an'dır.Peygamber Efendimiz (SAV) veda hutbesinde "Size iki şeyi emanet bırakıyorum, onlar Allah'ın kitabı Kur'an ve Ehl-i Beytimdir" buyurmuşlardır.Ehl-i Beyt Kur'an'ın anlaşılmasında ve yaşanmasında kilit role sahip olduğu için, Ehl-i Beyt olmadığı zaman Kur'an'ı anlamak da mümkün olmayacağı için en önemli emanettir de diyebiliriz. Ehl-i Beyt ölçüdür, İslam'ın omurgasıdır.İşin garip tarafı Peygamber Efendimizin vefatından sonra Ümmet-i Muhammed'in Peygamberimizin emri doğrultusunda Ehl-i Beyt'in etrafında kenetlenmesi gerekirken maalesef tam tersi olmuştur.Ehl-i Beyt kendi kaderine terkedilmiş, yalnız bırakılmış, her noktada örnek alınması gereken Ehl-i Beyt belirli kalıpların içine sokulmak istenmiştir. Muaviye ile başlayan dönemden sonra ise tamamen yok edilmek istenerek adeta intikam alınmaya çalışılmıştır.İşte Hz. Hüseyin'in şahadetini bu kapsamda değerlendirmekte fayda var.Allah'ın ve Peygamberinin tüm Müslümanlara emaneti olan İmam Hüseyin'i şehit eden zalimlerin asıl hedefinde olan Peygamber Efendimiz ve hatta Allah'tır.     Onlar emanete hıyanet ederek esasen emaneti gönderenlere de büyük ihanet etmişlerdir. Yapılan vahşeti irdelediğimizde perde arkasında büyük bir kinin ve hasedin olduğunu görmekteyiz.75 kişilik, içinde bebeklerin ve kadınların da bulunduğu Ehl-i Beyt kafilesinin üzerine 30 bin kişilik ordu gönderilmiştir. Ve neticede 72 kişisi şehit edilerek büyük bir soykırım gerçekleştirilmiştir.Allah bu soykırımı gerçekleştirenlerin canlarını en acı bir şekilde teslim almıştır ve kıyamete kadar da bu kişiler lanetle anılacaktır. Ne dünyada ne de ahirette bu zalimlerin yatacak yerleri yoktur.Bu kadar zulme uğramasına rağmen Ehl-i Beyt, Hak ölçüsünden zerre kadar sapma göstermemiştir.İmam Hüseyin, başına gelebilecekleri bildiği halde sırf Cenab-ı Hakk'ın kendisine vermiş olduğu vazifeyi ifa etmek, yanlış ellerde bulunan hilafeti gerçek sahibi olarak teslim almak ve batıla boyun eğmemek, onun önünü kesmek için bu yolculuğa çıkmıştır.İmam Hüseyin ve beraberindekiler asla kaybeden taraf değildir.Asıl mağlup olanlar bu peygamber evladını zalimce katledenlerdir. Ayrıca mağlup olanlar İmam Hüseyin'i bu Hak davasında yalnız bırakanlardır.Bu olaylardan ders çıkarmasını bilmeliyiz. Bugün beraber olacağımız, gönül vereceğimiz kişiler Ehl-i Beyt yolunun gerçek yolcuları, İmam Hüseyin'in gerçek torunları olmalıdır. Dikkat edelim, bugünün Yezitlerine takılıp da hem dünyada hem de ahirette mağlup olanlardan olmayalım.Ehl-i Beyt hakkında gerçek bilgilere ulaşabilmek için Prof. Dr. Haydar Baş'ın İmam Ali, Hz. Fatıma, İmam Hasan ve İmam Hüseyin eserlerini mutlaka okuyun, okutun.