Sebze ve meyvede pazarlama sorunu büyük
TZOB Genel Başkanı Bayraktar, ürün pazarlamasında en çok sebze ve meyve üreticilerinin sorun yaşadığına işaret ederek, “Üreticilerimiz, örgütlenmedeki yetersizlik nedeniyle örgütlü alıcılar karşısında pazarlamada etkili olamıyor” dedi
23.11.2012 00:00:00
YENİ MESAJ / ANKARA
Türkiye Ziraat Odaları Birliği (TZOB) Genel Başkanı Şemsi Bayraktar, Türk tarım sektöründe ürün pazarlamasında en çok sebze ve meyve üreticilerinin sorun yaşadığını belirtti. Bayraktar, çiftçilerin elde ettikleri üretimi değere kavuşturmada sıkıntı çektiğini bildirdi.
Yazın sıcağında, kışın soğuğunda verdiği bin bir emeğin karşılığını alın teri kurumadan almak isteyen çiftçinin çoğu zaman büyük hayal kırıklıkları yaşadığını ifade eden Bayraktar, ürününü pazarlamada özellikle yaş sebze ve meyve üreticisinin daha çok sorun yaşadığını vurguladı.
Bayraktar, şunları söyledi: “Bu ürünler, hububatta, çayda, tütünde ve ette olduğu gibi kamu kuruluşları ve ticaret borsalarında işlem görmüyor veya kuru üzüm, kuru incir, kuru kayısı, fındık, pamuk, ayçiçeği gibi ürünlerde olduğu gibi kooperatif vasıtasıyla pazarlanmıyor. Örgütlenememe sorunu, üreticilerimizi, serbest piyasa modelinin en önemli örneklerinden biri olarak, tamamen özel sektörün, toptancı ve toplayıcıların eline bırakıyor. Özellikle meyve ve sebzede destek, üretime olduğu kadar pazarlamaya da verilmeli.”
Çiftçi alıcılar karşısında çaresiz
Çiftçinin özellikle sebze yetiştirirken fiyat cazibesi tuzağından kurtulamadığını, gerçek manada işletme planlamasını yapan ve bilen çiftçi sayısının sınırlı olduğunu bildiren Bayraktar, şöyle devam etti: “Şartlar çok iyi gelişir, ürün olmaz fiyat yükselir; sonra işler tersine döner. Ürün bol olur, fiyat düşer; çiftçimiz zarar eder. Emeğini değerlendirme yönünde, karşısında kendisinden güçlü alıcılar varken bir de devletin eli uzanmazsa çaresizlikten sütünü döker; patatesini, karpuzunu hayvanına yedirir, domatesini yollara saçar. Oysa emek yoğun, bol zahmetli ürünlerdir bunlar. Yetiştirme tekniklerini verdiğimiz, teknolojiyle buluşturduğumuz, karşılıksız destek sağladığımız çiftçilerimize işin ekonomik cephesinde de, ürün pazarlamasında da yardımcı olunmalıdır. Küçük işletmesi, eğitimsizliği zaten engel teşkil eden çiftçimize, bu yönde de azami desteğin verilmesi şarttır. Çiftçimiz hangi ürünü ne kadar, ne zaman kimin için yetiştireceğini bilmeli. Ürünler, ekolojisinin dışında yetiştirilmemeli. Çiftçimizin, değişen tarım desenine, gelişen teknolojiye, değişen arz ve talebe, dünya şartlarına uymasını mutlaka sağlamalıyız.”
Avrupa'da kooperatifler etkili
TZOB Genel Başkanı Şemsi Bayraktar, “Daha kaliteli, tüketici talepleri doğrultusunda uygun ve kaliteli hammaddeyi işleme sanayisine aktaracak ve ürünün pazarlamasını üstlenecek kooperatifçiliği, birlikleri, sözleşmeli tarımı, kısaca örgütlülüğü teşvik etmeli, kooperatifçiliği yaygınlaştırmalıyız” dedi. Avrupa ülkelerinde çiftçilerin meyve ve sebze ürünlerinin yüzde 100'ünü kooperatifler vasıtasıyla pazarladıkalrını hatırlatan Bayraktar, “Ülkemizde ise bu oran çok düşük kalmaktadır. Üretici ve tüketici refahı için üretim artışı, iyi bir iç ve dış pazar organizasyonuyla etkin bir şekilde pazarlamayla anlam kazanmaktadır. Bu şekilde üretici zarar etmeyecek, bölgeler arası arz-talep dengesi kurulacak, üretici ve ihracatçı geliri de artacaktır” dedi.
Türkiye Ziraat Odaları Birliği (TZOB) Genel Başkanı Şemsi Bayraktar, Türk tarım sektöründe ürün pazarlamasında en çok sebze ve meyve üreticilerinin sorun yaşadığını belirtti. Bayraktar, çiftçilerin elde ettikleri üretimi değere kavuşturmada sıkıntı çektiğini bildirdi.
Yazın sıcağında, kışın soğuğunda verdiği bin bir emeğin karşılığını alın teri kurumadan almak isteyen çiftçinin çoğu zaman büyük hayal kırıklıkları yaşadığını ifade eden Bayraktar, ürününü pazarlamada özellikle yaş sebze ve meyve üreticisinin daha çok sorun yaşadığını vurguladı.
Bayraktar, şunları söyledi: “Bu ürünler, hububatta, çayda, tütünde ve ette olduğu gibi kamu kuruluşları ve ticaret borsalarında işlem görmüyor veya kuru üzüm, kuru incir, kuru kayısı, fındık, pamuk, ayçiçeği gibi ürünlerde olduğu gibi kooperatif vasıtasıyla pazarlanmıyor. Örgütlenememe sorunu, üreticilerimizi, serbest piyasa modelinin en önemli örneklerinden biri olarak, tamamen özel sektörün, toptancı ve toplayıcıların eline bırakıyor. Özellikle meyve ve sebzede destek, üretime olduğu kadar pazarlamaya da verilmeli.”
Çiftçi alıcılar karşısında çaresiz
Çiftçinin özellikle sebze yetiştirirken fiyat cazibesi tuzağından kurtulamadığını, gerçek manada işletme planlamasını yapan ve bilen çiftçi sayısının sınırlı olduğunu bildiren Bayraktar, şöyle devam etti: “Şartlar çok iyi gelişir, ürün olmaz fiyat yükselir; sonra işler tersine döner. Ürün bol olur, fiyat düşer; çiftçimiz zarar eder. Emeğini değerlendirme yönünde, karşısında kendisinden güçlü alıcılar varken bir de devletin eli uzanmazsa çaresizlikten sütünü döker; patatesini, karpuzunu hayvanına yedirir, domatesini yollara saçar. Oysa emek yoğun, bol zahmetli ürünlerdir bunlar. Yetiştirme tekniklerini verdiğimiz, teknolojiyle buluşturduğumuz, karşılıksız destek sağladığımız çiftçilerimize işin ekonomik cephesinde de, ürün pazarlamasında da yardımcı olunmalıdır. Küçük işletmesi, eğitimsizliği zaten engel teşkil eden çiftçimize, bu yönde de azami desteğin verilmesi şarttır. Çiftçimiz hangi ürünü ne kadar, ne zaman kimin için yetiştireceğini bilmeli. Ürünler, ekolojisinin dışında yetiştirilmemeli. Çiftçimizin, değişen tarım desenine, gelişen teknolojiye, değişen arz ve talebe, dünya şartlarına uymasını mutlaka sağlamalıyız.”
Avrupa'da kooperatifler etkili
TZOB Genel Başkanı Şemsi Bayraktar, “Daha kaliteli, tüketici talepleri doğrultusunda uygun ve kaliteli hammaddeyi işleme sanayisine aktaracak ve ürünün pazarlamasını üstlenecek kooperatifçiliği, birlikleri, sözleşmeli tarımı, kısaca örgütlülüğü teşvik etmeli, kooperatifçiliği yaygınlaştırmalıyız” dedi. Avrupa ülkelerinde çiftçilerin meyve ve sebze ürünlerinin yüzde 100'ünü kooperatifler vasıtasıyla pazarladıkalrını hatırlatan Bayraktar, “Ülkemizde ise bu oran çok düşük kalmaktadır. Üretici ve tüketici refahı için üretim artışı, iyi bir iç ve dış pazar organizasyonuyla etkin bir şekilde pazarlamayla anlam kazanmaktadır. Bu şekilde üretici zarar etmeyecek, bölgeler arası arz-talep dengesi kurulacak, üretici ve ihracatçı geliri de artacaktır” dedi.
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.