Mimarı İsrail, taşeronu ABD olan Büyük Ortadoğu Projesi'nin hedefi, arzı mevut hayali kapsamında Büyük İsrail Devleti'ni oluşturmak ve kaynakları bol olan bu İslam coğrafyasının, topraklarını ele geçirmek, bütün kaynaklarını sömürmektir.Bağımsız Türkiye Partisi Genel Başkanı Prof. Dr. Haydar Baş, geçtiğimiz hafta Cumartesi Gaziantep'te organize edilen Milli Kahramanlar programında bu konuya geniş yer ayırdı ve bu temel bilgilerden yola çıkarak Suriye'de oynanan oyuna işaret etti.Suriye meselesine, ABD'nin ve İsrail'in gözlüğüyle bakarsak, bize yutturmak istedikleri şekliyle, "Şii bir lider var, Sünni bir halk var, lider halkına zulmediyor, halk direniyor, dolayısıyla bir iç savaş var, sonuç olarak halkı özgürlüğüne kavuşturmak lazım" şeklinde sığ ve cahil bir bakış açısına sahip oluruz.Eğer Suriye ve Ortadoğu'da yaşanan ve yaşanacak olan her hadiseye ABD'nin ve İsrail'in en başta belirttiğimiz BOP hedefinden yola çıkarak bakarsak, işte o zaman gerçekleri görür, bize dayatılanların, empoze edilenlerin ise sadece yalan ve iftiradan ibaret olduğunu görürüz.Sayın Baş, BOP'un hedeflerini ortaya koyduktan sonra, bu hedefi başarmak için dinlerarası diyalog ve Medeniyetler arası İttifak faaliyetlerinin devreye sokulduğundan bahsediyor.Bu faaliyetlerle İslam ahlakından, değerlerinden, milli ve manevi kimliğinden uzaklaştırılan kişilerin, başlarında sarıkları, sırtlarında cüppeleri, yüzlerinde sakalları olsa bile kalplerinde haç taşıdıklarını, Batının senaryolarına alet olduklarını ve "Suriye işgal edilsin" diye Haçlı dünyasını işgale davet ettiklerini belirtiyor.Yani diyalog faaliyetleriyle batı, kaleyi içeriden işgal ediyor. Diyalog zehriyle zehirlenenler, Müslümanların katliamına, tecavüzüne fetva veren hastalıklı kişiler haline geliyor, Batının işgalini İslam coğrafyasında "kabul edilebilir", hatta "olmazsa olmaz" hale getiriyor, milli ve manevi direnişi tamamen ortadan kaldırıyor.Suriye'de yaşananlar ne Esad'ın Şii olmasıyla, ne de halkının Sünni olmasıyla alakalıdır. Suriye yönetimi ve halkı arasında böyle bir Şii-Sünni ayrımı yok ve hiç olmadı da?Eğer Esad'ın böyle bir derdi olsaydı, kabinesindeki bakanların çoğu Sünni olmazdı ya da sağlam kaynaklardan aldığımız bilgilere göre, Suriye devleti bir Ehli Sünnet mezhebi olan Hanefi mezhebinin kurallarına göre yönetilmezdi.Görünen o ki, Suriye konusunda Rusya kayasına çarpan ve işgal kararı çıkartamayan Batı dünyası, asırlık bir proje olan Şii-Sünni çatışması üzerine çalışmalarını yoğunlaştırdı, bundan sonra da yoğunlaştıracak. Ama emin olun ki bunda asla muvaffak olamayacak.Çünkü Prof. Dr. Haydar Baş'ın Ehli Beyt Külliyatı, Ehli Beyt sempozyumları ve de devam etmekte olan Milli Kahramanlar programları atılan ve de atılması düşünülen bütün fitne tohumlarının panzehiri olmuştur.Artık Alevi'siyle, Sünni'siyle, Şii'siyle, Caferi'siyle tüm İslam dünyası Sayın Baş'ın bu özverili çalışmalarıyla enjekte ettiği Ehli Beyt aşısıyla her türlü mevcut ve müstakbel hastalıklara karşı bağışıklık kazanmıştır. Cahil olanlar mutlaka bazı hastalıklara tutulacaktır, bir takım fitne organizasyonlarına alet olacaklardır ama samimi olanlar, kalplerinde zerre kadar imanı olanlar İslam dünyası üzerinde yoğunlaşan şer bulutlarından, Ehli Beyt şemsiyesi ile korunacaklardır.İtler doğal olarak ürüyecektir, ama itlerin ürümesi Allah'ın yardımı ve Ehli Beyt'in ışığıyla yolunu bulan kutlu kervanın asla önünü kesemeyecektir.
Murat Çabas / diğer yazıları
- ‘Resmi’ işsizlik azalıyor, ‘hissedilen’ işsizlik artıyor / 11.06.2024
- Buğday üreticisiyle resmen dalga geçiliyor! / 08.06.2024
- Hem AB, hem BRICS olabilir mi? / 07.06.2024
- AB sürecinde sorun bekletende değil, bekleyende! / 01.06.2024
- ABD’nin BM’de veto hakkı iptal edilmelidir / 31.05.2024
- Hükümetin ‘yeni anayasa’dan maksadı nedir? / 29.05.2024
- Açlık sınırı ‘ulaşılamayan’ hedef oldu / 28.05.2024
- Şimşek’in programı vatandaşa zarar! / 25.05.2024
- Dünya savaşa sürükleniyor Türkiye ne yapmalı? / 24.05.2024
- Reisi’nin ölümü ve dünyayı bekleyen tehlike / 22.05.2024
- Buğday üreticisiyle resmen dalga geçiliyor! / 08.06.2024
- Hem AB, hem BRICS olabilir mi? / 07.06.2024
- AB sürecinde sorun bekletende değil, bekleyende! / 01.06.2024
- ABD’nin BM’de veto hakkı iptal edilmelidir / 31.05.2024
- Hükümetin ‘yeni anayasa’dan maksadı nedir? / 29.05.2024
- Açlık sınırı ‘ulaşılamayan’ hedef oldu / 28.05.2024
- Şimşek’in programı vatandaşa zarar! / 25.05.2024
- Dünya savaşa sürükleniyor Türkiye ne yapmalı? / 24.05.2024
- Reisi’nin ölümü ve dünyayı bekleyen tehlike / 22.05.2024