Satılan şirketler değil, bağımsızlığımız

Ülkemizde taşeron siyasiler ve medya tarafından kaos ve kavga ortamı sürekli körüklenirken, oluşan bu puslu ortamda stratejik karlı kamu kuruluşlarımızın haraç-mezat satışı da hızlandı.  Satış gündeminde birinci sırada yer alan 4 dağıtım bölgesi kelepir fiyata gitti.Bunlardan abone sayısı 400 bini aşan Van Gölü Elektrik AŞ 100 milyon 100 bin dolara, abone sayısı 660 bini bulan Fırat Elektrik AŞ 230 milyon 250 bin dolara, abone sayısı 735 bin olan Çamlıbel Elektrik AŞ 258 milyon 500 bin dolara ve abone sayısı 2 milyon 278 bin olan Uludağ Elektrik AŞ ise 940 milyon dolara satıldı.4 bölgenin ihale toplamı 1,5 milyar dolar ve bütün satışlar yüzde 100 blok satış şeklinde?AKP hükümeti "babalar gibi satmaya" devam ediyor.Birkaç gün önce de en önemli enerji kaynaklarımızdan olan akarsu santrallerimiz satışa çıkarıldı ve son teklifler alındı.Tam 52 adet akarsu santrali, ülkemizin hemen hemen her tarafında?Sırada köprü ve otoyollar var. İgdaş, Botaş, Ziraat Bankası, Halk Bankası ve daha niceleri de topun ucunda?Belki de ileride, aynen Cumhuriyet öncesi, Osmanlı'nın son dönemlerinde olduğu gibi ne var ne yok her şey satılacak. Satılacak bir şey kalmayınca da vergilere el konulacak.O dönemlerde yabancı vergi tahsildarlarıyla Türk halkı arasında yaşananları açın tarih kitaplarından okuyun. Ne badireler yaşamışlar.Yabancıların demokrasiden, özgürlükten ne anladığını o zaman daha iyi anlarsınız. Onların özgürlüğü sizin esaretiniz anlamındadır. Onlarda ne vicdan vardır, ne de ahlaki değer.Kendi inançlarından olmasına rağmen Yunanistan'ı, daha yaşadığı ilk badirede tekme tokat AB'den kovmaya çalışan bir Batı zihniyeti var karşımızda.Dün alacaklarını tahsil etmek için ülkemizi işgal eden, insanımızı çocuk, kadın, yaşlı demeden katleden Batıdan bahsediyorum. Peki, bugün değişmiş olabilirler mi? Hayal dünyasında yaşamaya gerek yok. Irak'tan, Bosna'dan Afganistan'dan hiç ders almıyorsunuz herhalde?Bu süreç ufacık bir taviz, küçük bir satışla başlar ve ülkeyi teslim etmeye kadar varır. Ondan sonra kaybettiklerini alamazsın, bir kısmını kurtarmak için de büyük bedeller ödersin. Özelleştirmelere, özellikle de yabancılara yapılan satışlara lütfen ilerisini düşünerek, tarihteki tecrübelerimizi hatırlayarak bakın.Sakın yerli olanlara yapılan satışlara da aldanmayın. Çünkü bu "yerli"ler ya yabancı ortaklıdır, ya yabancı güdümlüdür ya da paravandır, önce milletin gazını almak sonra yakın bir zamanda da yabancılara devretmek için işin içindedir.İster yerli ister yabancı hiç fark etmez millete ait olan ve millete hizmet için kurulan bu karlı kamu şirketlerinin haraç mezat satışı çok büyük bir milli zarardır.Bunlar büyük gelir kaynağıdır ama asla sadece bu yönüyle düşünmemek gerekir. Enerjiden, madenlerden, ulaşımdan, iletişimden, finanstan bahsediyoruz. Bunlar bir ülke için olmazsa olmazlardır.Enerjide bağımlı, hammaddede bağımlı, finansta, ulaşımda, iletişimde bağımlı ve hatta tarımda, hayvancılıkta bağımlı bir ülkenin ve bu ülkede yaşayan milletin hiç bağımsızlığından bahsedebilir miyiz?Esasen bu açıdan bakıldığında satılan sadece şirketler değil, bağımsızlığımızı satıyoruz.Bağımsızlığını satanın geleceği asla olmaz.