80'li yıllarda bir gerçek vardı; "Tarım alanında dünyada kendi kendine yetebilen 7 ülkeden biri Türkiye idi" Yıllar geçti. Teknoloji gelişti, bilim gelişti. Bu gelişme tarım sektörüne de yansıdı. Ama 12 yıllık AKP iktidarları bu gelişmeleri ülke tarım ve hayvancılığına yansıtmadılar. Ne yaptılar; O geçmişteki cümleyi kullanıp, durdular. Dikkat edin! İktidara geldiklerinden beri "Dünyanın 7. büyük tarım ülkesiyiz" cümlesi ağızlarından hiç düşmez. Yıl 2015 oldu ve Başbakan Davutoğlu aynı cümleyi yine kurdu; "Şu anda biz, Dünyanın 7. büyük tarım ülkesiyiz, Avrupa'nın birinci tarım ülkesiyiz." Başbakan ya yalan söylüyor, ya da eline konuşma metnini verenler tarafından kandırılıyor.Gerçi 800 milyar doları 76 milyona bölüp, kişi başına 19 bin dolar düşüren bir Başbakanın bu açıklamaları yadırganmaz ama benim yine de isyanım var. Evet, isyanım var ama hükümete değil. Bu kadar açık gerçeğe rağmen uyanmayan vatandaşa isyanım var.Dünya Gıda Örgütü (FAO) tarafından yayınlanan "Gıda Fiyat Endeksi" verilerine göre Kasım ayında (2014) dünya endeksi geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 6.4 gerileyerek 192,6 puan oldu. Türkiye de ise bu rakam 272 seviyesine fırladı. Rakamlara göre son 11 yılda dünyada gıda fiyatları yüzde 92 oranında artarken aynı zaman diliminde Türkiye'de yüzde 172 oranında arttı.Mesela FAO'nun verilerine göre son bir yıllık dönemde dünyada süt ve süt ürünleri yüzde 29 oranında düşerken, Türkiye'de yüzde 26 arttı. Dünyada bitkisel yağ fiyatları yüzde 17 azalırken, Türkiye'de zeytinyağı bir yılda yüzde 18, Ayçiçeği yağı ise yüzde 5 zamlandı. Dünyada şeker fiyatları yüzde 8 inerken, Türkiye'de yüzde 10 zamlandı. Dünyada hububat yüzde 6 oranında düşerken, Türkiye'de pirinç yüzde 37, nohut yüzde 21, fasulye yüzde 32 zamlandı.Yine son bir yılda fındık yüzde 133, kayısı yüzde 127, kuru incir yüzde 61, Antep fıstığı yüzde 148 ile rekor düzeyde zamlandı. Fındığın, incirin, fıstığın anavatanı biziz. Neden bu ürünler zam şampiyonu? Ben söyleyeyim; Don, kuraklık vs. söylemlerine aldandığın için. Kardeşim! Ben, FAO'dan, Maodan filan anlamam, diyorsan! Eşine sor! Patatesi kaça alıyor? Patlıcanı, biberi vs. Ona da inanmıyorsan marketlere git! Tarım ürünlerinin fiyatlarına, patentlerine bak.AKP hükümetleri döneminde ülkemiz karpuz, üzüm, armut, domates, kavun, ayva, erik, sivri biber, marul, nar, lahana, şeftali, kiraz, dolmalık biber, turp, patlıcan gibi Anadolu'nun her yerinde yetişen ürünleri ithal etmeye başladı. Çay ithal ediyoruz. Zeytin ithal ediyoruz. Taze ve kuru soğan bile ithal ediyoruz. Kardeşim! Bu ülkeye resmi törenle "SAMAN" ithal edildi. Eğer yaşadığın bu gerçekleri anlayamıyorsan ve hala dünyanın 7'inci, Avrupa'nın 1'inci tarım ülkesiyiz, söylemlerini alkışlıyorsan sana acımaktan başka bir şey yapamam.Yazık, günah. Diğer taraftan Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığının, kamuoyuna ülkemizde bolca yetişen tarım ürünlerinin ithalatına neden izin verdiğini açıklaması lazım, diye düşünüyorum. İşte Türkiye'nin örneği! Kars Valisi Günay Özdemir ve İl Genel Meclisi Başkanı Necati Dallı muhtarlarla bir araya geliyor. Sorunları dinleyecekler. Muhtarların ortak şikâyeti, sorunlarına kulak verenin olmaması. Bu durumu Kocaköy muhtarı Hasan Dikbaş şöyle özetliyor; "Yağcılık yaptık olmadı, yalvardık olmadı, ağladık olmadı. Öyleyse susak." Toplantıda dertli muhtarların sesleri, encümenlerce ve il genel meclisi üyelerince sık sık kesiliyor.Nasıl kesildiğini ise Kocabahhçe Köyü Muhtarı Halis Bayutmuş'tan öğreniyoruz; "Sizi seçtik ki sorunları dinleyesiniz. "Bana oy vermeseydiniz" diyorsunuz, o zaman siz de girmeseydiniz. Verme ne demektir? Ben mağdurum mağdur. Bugün köylü bana küfür ediyor."Sorunların kaynağı ne? Cevabını yine Kocabahçe Köyü Muhtarı Hasan Dikbaş'tan öğreniyoruz. Dikbaş; "AKP Milletvekili Ahmet Arslan'ın, muhtarları yanlış yönlendirdiğini, tüm yatırımları Kağızman ilçesine çektiğini iddia etmesi üzerine araya giren İl Genel Meclisi Başkanı Dallı; "Biz sana ne dedik? Bağırarak bu işler çözülmez" Haliyle Muhtar isyankâr bir biçimde soruyor; "Neyle çözülür? Anlatmakla çözülmüyor, bağırmakla çözülmüyor. Peki, ben nereye gideyim?" Hele hele İl Genel Meclisi Başkanı Dallı'nın, "köyümde yıllardır su yok", diyen muhtara; "Sen menbağı bul, 2 ay içerisinde suyunu akıttıralım" demesi bugün idarecilerin halka bakışını özetler mahiyetteydi. Bu sadece Kars'ın manzarası değil tüm Türkiye'nin manzarasıdır. Gerçek olan ise bu tip muhtarların Ak Saray'a asla çağrılmayacağıdır.
Akın Aydın / diğer yazıları
- Medyanın BRICS başlığı ve Putin’in AKP’ye uyarısı / 10.06.2024
- Tarımı da, tarım alanlarını da çiftçiyi de bitirdiler / 09.06.2024
- ‘Tek adam sistemi’ kalemlerimize de sirayet etti / 08.06.2024
- Bu işler ‘ey’ çekmekle olmaz / 07.06.2024
- İktidar, Allah’ın nimetlerini inkar ediyor / 06.06.2024
- İktidarın tek tasarruf kalemi insan eğitimi ve sağlığı / 05.06.2024
- Erdoğan’ın ‘teröristan’ çıkışını samimi buluyor musunuz? / 03.06.2024
- Bu soykırıma hahamlar, Yahudiler neden sessiz? / 02.06.2024
- Kendini tarif edemeyen insanlık / 01.06.2024
- Erdoğan iktidarda olduğunu yine unuttu / 31.05.2024
- Tarımı da, tarım alanlarını da çiftçiyi de bitirdiler / 09.06.2024
- ‘Tek adam sistemi’ kalemlerimize de sirayet etti / 08.06.2024
- Bu işler ‘ey’ çekmekle olmaz / 07.06.2024
- İktidar, Allah’ın nimetlerini inkar ediyor / 06.06.2024
- İktidarın tek tasarruf kalemi insan eğitimi ve sağlığı / 05.06.2024
- Erdoğan’ın ‘teröristan’ çıkışını samimi buluyor musunuz? / 03.06.2024
- Bu soykırıma hahamlar, Yahudiler neden sessiz? / 02.06.2024
- Kendini tarif edemeyen insanlık / 01.06.2024
- Erdoğan iktidarda olduğunu yine unuttu / 31.05.2024